Güncelleme Tarihi:
Kadınlar bu filmi sevecek.
Erkeklerse izlerken soğuk terler dökecek.
Bu durumun tam tersini aslında bir kaç hafta önce yaşamıştık.
Aldatmayı alışkanlık haline getiren erkeklerin çapkınlıklarla dolu hikâyelerini anlatan ‘Sadakatsizler’ erkeklerin koltuklarını kabartırken, kadınların sinir olmasına neden olmuştu.
Eee, her maçın bir rövanşı var, öyle değil mi!
ÜZERİNDE KIYAFETLERLE KADINLARIN ÖNÜNE ATLIYOR
Striptizci denince bizim ülkede akla hemen kadınlar gelir.
Neyse ki Amerika daha adil bir ülke, bu konuda da cinsiyet ayrımcılığı yapmıyor.
Yeni dünyada erkek striptizcilerin kadınlar için soyunup dans ettiği kulüpler hayli revaçta.
İşte bunlardan birine davet ediyor Striptiz Kulübü bizi.
STRİPTİZCİDEN SEVGİLİ OLUR MU?
Kulübün baş dansçısı şov dünyasında ‘Magic Mike’ olarak anılan Mike Martingano. Aslında hep mobilya tasarımcısı olmak istemiş ama kendini kadınlar için soyunurken bulmuş.
Mike bir gün çekingen bir yapıya sahip olan genç bir adam olan ‘The Kid’ lakaplı Adam ile tanışıyor.
Üzerinde sokak kıyafetleri varken sahneye kadınların önüne atılan Adam, gerek yapılı vücudu, gerekse de çekingen tavırlarıyla bir anda kulübe gelen kadınların gözdesi oluveriyor.
Bu arada Kid’in kız kardeşi Paige’e vurulan Mike, işi ve ilişkisi arasında ciddi sorunlar yaşamaya başlıyor.
MÜZİKAL OLMA YOLUNDA
Striptiz Kulübü filminin dans sahnelerinde, özellikle kadın izleyiciler için müthiş bir görsellik sunduğu bir gerçek.
Oldukça renkli, iyi oynanmış ve çekilmiş olan sahne şovları ağızları açık bırakacak cinsten.
Ama tüm filmi kadınları cezbedecek güzel erkek vücutlarına ve onların şovlarına indirgemek de ayıp olur doğrusu.
Steven Soderbergh, aykırı bir şov dünyasının içine çekilen genç ve saf bir adamın inişli çıkışlı iş ve özel hayatı üzerine odaklanarak draması ve komedisi iyi dengelenmiş bir film sunuyor.
Eğlenceli başlayan hikâyenin draması ikinci yarıda geliyor.
Striptiz kulüplerinin kuralları, özel partilerde kazanılan ekstra paralar ve bu hayatın karanlık yanı filmin arka fonunda.
Sahne arkası esprileri ve muhabbeti de senaryonun zenginlikleri olarak çıkıyor karşımıza.
Ve bir iyi haber, Striptiz Kulübü müzikal olma yolunda.
Bu şovu canlı canlı izlemek de bir başka olur doğrusu.
GERÇEKTEN PARÇALADILAR
Filmle ilgili ilginç bilgileri okurken en dikkatimi çeken Matthew McConaughey’nin kadınlardan uzaklaştığı sahnede gerçekten yaşananlar oldu. Yakışıklı aktör üzerindekileri çıkardığında o sahnede rol alan kadınlar öyle bir kendilerinden geçmişler ki, McConaughey’in üzerindeki g-string’i parçalamışlar.
MAGIC MIKE STRİPTİZ KULÜBÜ
Yön: Steven Soderbergh
Oyn: Matthew McConaughey, Channing Tatum, Alex Pettyfer, Olivia Munn
Tür: Dram
Süre: 110 dk.
HAFTANİN DİĞER FİLMLERİ
TAKEN 2
TAKİP: İSTANBUL
Yön: Olivier Megaton
Oyn: Liam Neeson, Maggie Grace, Famke Janssen, Rade Sherbedgia, Leland Orser, Jon Gries
Tür: Dram
Süre: 91 dk.
Hayal kırıklığı
Liam Neeson’ı Eminönü sokaklarında koşturan film olarak hayatımıza giren Takip: İstanbul, sinemalarımıza geldi. Yapımcılığını Luc Besson’ın üstlendiği filmde karısı, peşindeki adamlar tarafından kaçırılan eski CIA ajanının ailesini kurtarma hikayesini konu alınıyor. Başrol Mills olarak yine Liam Neeson var. İlk filmde kaçırılan Kim olarak pasif bir rolde izlediğimiz Maggie Grace ise devam filminde olayların tam merkezinde aktif bir rol alıyor. Mills’in eşi olarak yine Famke Janssen kadroda yer alırken, filmin baş kahramanlarından biri de tüm hikâyenin geçtiği İstanbul, daha doğrusu Eminönü. Paris’ten İstanbul’a taşınan hikâyenin sadece Eminönü, İstanbul hakkında didaktik bilgilerin sunulduğu bir vapur sefası ve Amerikan başkonsolosluğu girişinden başka her şeye benzeyen bir yapıdan başka İstanbul görmemesi üzücü tabii. Kolombiyalı İntikam Meleği filminden hatırlayacağınız Olivier Megaton’un yönettiği Takip: İstanbul, Eminönü arka fonlu sabun köpüğü eğlenceden daha fazlasını vaad etmiyor ne yazık ki. Tamamı aksiyondan oluşmasın diye parçalanmış da toparlanmakta olan aile teması ve altı yarı dolu karakterler işin içine katılmış. Ama bunlar da eğreti durmaktan öteye gidemiyor.
SHADOW DANCER
GÖLGEDE DANS
Yön: James Marsh
Oyn: Clive Owen, Andrea Riseborough, Gillian Anderson, Aidan Gillen
Tür: Dram
Süre: 101 dk.
IRA-MI5 mücadelesi üzerine
Yaslı bir eş, bir anne, bir terörist. Eski bir IRA üyesi olan Colette McVeigh, Londra’da metroya bomba yerleştirme suçlamasıyla tutuklanıyor ve onu sorgulayan MI5 subayı Mac ona iki seçenek sunuyor: ya susacak ve 25 yıl hapis cezasına çarptırılacak ya da kendi ailesine karşı casusluk yapacak. 2009’da En İyi Belgesel Oscar’ını alan Teldeki Adam (Man on Wire) filminin yönetmeni olarak tanıdığımız James Marsh’ın kamera arkasına geçtiği dram ve gerilim türündeki Gölgede Dans’ın başrollerini Clive Owen, Andrea Riseborough ve Gillian Anderson paylaşıyorlar. IRA-MI5 mücadelesini anlatan film, aynı dönemde Kuzey İrlanda’da televizyon muhabirliği yapan Tom Bradby’nin yaşadıklarından yola çıkarak kaleme aldığı aynı adlı romanının beyazperde uyarlaması.
HOPE SPRINGS
AŞK YENİDEN
Yön: David Frankel
Oyn: Meryl Streep, Tommy Lee Jones, Steve Carrell,Jean Smart
Tür: Komedi, Dram, Romantik
Süre: 100 dk.
Monotonlaşan evlilik nasıl kurtulur?
Monotonlaşan, nefes almakta zorlanan bir evlilik nasıl canlandırılır? İşte Aşk Yeniden filminin ana cümlesi bu sorunun cevabında yatıyor. Genelde olduğu gibi, durumdan rahatsızlık duyan ve evliliği kurtarmaya çalışan kadın tarafı oluyor. Kay ve Arnold 30 yıldır evli ve birbirlerine sadık bir çift. Kay bu monotonlaşmış hayatlarına renk katmak istiyor ve bir evlilik terapistine başvuruyor. İnatçılığıyla nam salmış olan Arnold ile aralarındaki aşkı hem de bir terapist yardımıyla yeniden alevlendirmeye çalışıyor. Dram ve komedi türlerini harmanlayan filmin baş rollerini Meryl Streep, Tommy Lee Jones ve Steve Carell paylaşıyor. Ünlü komedyen Steve Carell evlilik terapisti rolünde.
BURNT BY THE SUN 2
GÜNEŞ YANIĞI
Yön: Nikita Mikhalkov
Oyn: Nikita Mikhalkov, Oleg Menshikov, Nadezhda Mikhalkova, Sergey Makavetsky
Tür: Savaş, Dram
Süre: 150 dk.
Rusya’nın Oscar adayı
1994 yılında Cannes’da Büyük Jüri Ödülü alan, Oscar’da da En İyi Yabancı Film seçilen Güneş Yanığı’nın devam filmi ilkinin bıraktığı yerden beş yıl sonra, 1941 yılında başlıyor. Albay Kotov idama mahkum edilmesine rağmen canını kurtarmış, 2. Dünya Savaşı’nda cephede savaşmakta. Karısı Maroussia öldüğüne inanıyor, Naziler’in tecavüzünden kılpayı kurtulduktan sonra cephede gönüllü hemşire olarak görev yapan kızı Nadia ise ondan nefret ediyor. Diğer yandaysa suikastten kurtulmuş olan ezeli düşmanı Mitya, Stalin’den aldığı emirle Kotov’un peşinde. Rus sinemacı Nikita Mikhalkov’un 55 milyon dolarlık bütçesiyle en pahalı Rus filmlerinden biri olarak hayata geçirdiği Güneş Yanığı 2, festivallerden önce ilk kez Kremlin Sarayı’nda görücüye çıkmıştı. Film 2010 Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye için yarıştı. Ayrıca 2010 Melbourne Uluslararası Film Festivali, 2011 İstanbul Uluslararası Film Festivali, 2011 Moskova Film Festivali’nde de seyirciyle buluştu. Bu arada serinin üçüncü filminin Rusya’nın Oscar adayı olduğunu da eklemekte fayda var. Bir taşla iki kuş vurmak adına, Güneş Yanığı 2’yi, bir süre önce kapanan ve yenilenmiş haliyle tekrar bizlerle buluşan Ortaköy Feriye sinemasında izleyebilirsiniz.
SAMMY 2
SAMMY’NİN MACERALARI 2
Yön: Ben Stassen
Ses: Ozan Güven, Engin Alkan, Erkan Taşdöğen, Altuğ Yücel
Tür: Animasyon
Süre: 92 dk.
Çocuklarınızla birlikte mutlaka izleyin
Tam da gündeme uygun bir animasyon. Sammy’nin Maceraları 2, insanlarla hayvanlar arasındaki bozuk ilişkiyi gündeme getiriyor. İlk filmde insanların doğayı nasıl tahrip ettiğine odaklanan ekip şimdi de bir akvaryum üzerinden hayvanlara yapılan zulmü perdeye taşıyor. Sammy ve Ray, mercan adasında kumun ve denizin tadını çıkarmakta ve kaplumbağa yavruları Ricky ve Ella’yı denize götürürken, yasak bölgede avlanmaktan çekinmeyen bir avcı tarafından turistlere eğlence olmaları için Dubai’deki bir akvaryuma götürülüyorlar. Kaçıp kurtulmak için çeşitli yöntemler denemekten başka çareleri yok. Hayvan hakları savunucuları olarak yunus parkları ve iyi şartlar sunmayan akvaryum ve hayvanat bahçeleri kapansın diye haykırışımızı duyan bir animasyon Sammy’nin Maceraları 2. Gelecekte hayvan hakları ve özgürlük konusunda duyarlı olmalarını beklediğimiz çocuklara mutlaka izletilmeli. O arada ne kadar çok yetişkin izlerse o kadar iyi olur tabii.
CENNETEKİ ÇÖPLÜK
Yön: Fatih Akın
Tür: Belgesel
Oyn: Çamburnu halkı
Süre: 85 dk.
Fatih Akın’dan uyaran belgesel
Fatih Akın’ın ilk gösterimi Cannes Film Festivali’nde, Türkiye prömiyeri ise Adana Altın Koza’da yapılan Cenneteki Çöplük adlı belgeseli, yerleşim yerleri yakınlarına çöplük yapılan Çamburnu köylülerinin dramını konu alıyor. Fatih Akın bu çöplüğü ilk gördüğünde dehşete düşmüş ve oradaki köylülerin savaşına yardım etmek için bu belgeseli çekmeye karar vermiş. Yönetmen bu filmini diğer bütün filmlerden ‘daha Türk’ olarak da yorumluyor. Akın, baba memleketi Çamburnu ilçesinde yaşanan çevre felaketine dikkat çekerken hem sosyal hem de çevresel bir soruna parmak basıyor. Cennetteki Çöplük’ün vizyona girişinin bu ve benzeri çevre katliamlarının önüne geçmesine önayak olması dileğiyle.
HAYATIMIN KARARI
Yön: Nic Balthazar
Oyuncular: Koen De Graeve, Geert Van Rampelberg, Michel van Dousselaere
Tür: Dram
Süre: 120 dk.
Ötenazinin yasal hak oluşu üzerine
Belçika 2002 yılında Ötenazi’yi yasal bir hak olarak kabul eden ilk Avrupa ülkesi oldu. Bu film Belçika’da ötanazinin yasallaşma sürecinde yaşanan gerçek bir öyküden yola çıkılarak çekildi. Mario, Thomas, Lynn ve Roger ilk gençlik yıllarından itibaren neredeyse tüm yaşamlarını beraber geçirmiş olan dört sıkı arkadaş. Dostluklarını yer yüzündeki hiçbir şey bozamaz gibi görünürken Mario’ya MS teşhisi konuluyor. Başta dostları hayata tutunması için her şeyi yapıyorlar ama Mario için yaşamak her geçen gün daha da zorlaşıyor. Politikada emin adımlarla yürüyen Mario, Belçika’da hastaların kendi rızalarıyla ötenazi hakkını yasal olarak elde etmesi için zorlu bir mücadeleye girişiyor. Yaşanmış bir hayat öyküsünden uyarlanan filmin senaristliğini ve yönetmenliğini Nic Balthazar üstlenirken başrolde Koen De Graeve var.