Erkek muhabbeti

Güncelleme Tarihi:

Erkek muhabbeti
Oluşturulma Tarihi: Aralık 05, 2010 00:00

Kadınlar merak eder, erkekler geçiştirir. ıki erkek, yalnız kalınca ne konuşur? Yalnızca futbol, seks ve iş mi? Birazdan öğreneceksiniz; çünkü Tempo dergisi iki yakın dostu, Mirgün Cabas ve Erdil Yaşaroğlu’nu sorguya aldı. ışte size “Erkekler bir araya gelince ne konuşur?”un cevabı!

Haberin Devamı

* Erkek dünyası kapalı kutu gibi geliyor karşı cinse. Kadınlar içeride neler döndüğünü anlamak için kafayı yiyiyor.

- Mirgün Cabas: Aslında çok da ilgi çekici bir şey yok içeride. Kadınların ilgisini çeken bir konu olmadığı için paylaşmıyoruz pek.

* Sokak röportajlarında izlediğimiz kadarıyla erkekler, “seks, futbol ve politika” dışında bir şey düşünmüyor, konuşmuyor. Biraz klişe değil mi?  

- Erdil Yaşaroğlu: Pek değil. Mesela, adam haberci... Politika değil de ne konuşacağız? 

- M.C.: Ağırlıklı konularımız teknoloji, motosiklet ve eğlence üzerine. ış de konuşuruz. Erdil, iş dışında pek çok özel proje üzerine çalışır. Projeyi hangi markaya yaptığı, markanın bulunduğu sektör, iletişim ayağı, sosyal medyası derken, iş dünyasını da konuşmuş oluyoruz.

* Birbirinizden besleniyor musunuz?

- E.Y.: Mirgün’den çok şey öğreniyorum. ılişki kurulabilmesi için bir alışveriş olması lazım. Kulağa bencillik gibi gelse de, her ilişkide küçük bir çıkar ilişkisi vardır. Paylaşıyoruz, eğleniyoruz.

- M.C.: Sadece bilgi aktarımı gibi düşünmemek lazım. Hayattaki duruşuna karşı duyduğun beğeni ve saygı da önemli. Benim “Erdil olsa ne yapardı?” diye düşündüğüm oluyor. Bu hızlı yol almamı ve karar vermemi sağlıyor. Arkadaşlıklar böyle yol alıyor ve gelişiyor.

EN ROMANTİK TATİLLERİMİ MİRGÜNLE YAPTIM!

* Bu ay Tempo’da yeni tanışma taktiklerini derledik. Partide benzer konu hakkında “tavlama sanatı” üzerine konuşmuştunuz. Özel taktikleriniz var mıdır?


- E.Y.: Kızlarla konuşabilen bir adam değilim. Hoşlandıysam, konuşmaya çalıştığımda salaklaşırım. Begüm’e (eşi Begüm Kütük), “Merhaba! Okuyor musunuz?” diyebilmiştim yalnızca. Dünyanın en salak sorusu.

- M.C.: Kart zamparaların küçük kızlara yanaşma cümlesidir. Bir yandan da komik aslında.

- E.Y.: Biraz şiveyle, komiklikle karışık söyledim tabii. Gidip ciddi ciddi söyleseydim, şu an bırak evli olmayı, “Bir yerde tanışmıştık galiba” mesafesinde olurduk. Sonuca bakalım ama. Bugüne bugün mutlu, evli bir çiftiz.

* “Bromance” (iki erkeğin yakın arkadaşlığı) kavramına inanır mısınız?

- E.Y.: Aramızda romantizm var mı diye soruyorsan şöyle diyebilirim: Hayatımın en romantik tatillerini Mirgün’le yapmışımdır. En romantik tatil koyunda el ele denize girmesek de, birlikte motosikletle Afrika turu yaptık. Dağ tepe gezerken, nefis manzaralarla karşılaşıyorsun.

- M.C.: Karşımda enfes bir gün batımı var. Erdil yanımda diye bakmayayım mı yani?

Birbirinizi diğer yakın arkadaşlarınızdan kıskanır mısınız? Haber vermeden başkalarıyla dışarı çıkmak gibi...

- M.C.: Benimle çıkmazsa Engin’le çıkar. Hepsi yakın arkadaşlarımız.

- E.Y.: Aman yok, o yaşları geçtik artık. Aranızdaki bağ sağlam olunca, öyle şeylerden endişe duymuyorsun.

ERKEKLER AVCI GİBİ HAREKET EDİYOR

* Kadınların en illet olduğu laflardan biri de şu: “Sevgilim, biz bu gece erkek erkeğe olacağız.” Sizde de oluyor mu?


- E.Y.: Bizimkiler kıllanmıyor pek. Rahat rahat istediğin muhabbeti yapabilmek demek bu. Beş saat boyunca, sibobundan başlayıp gelecek Afrika turuna kadar motosikletten bahsedebiliyorsun. Yanında bir kız çocuğu varsa “Öf sıkıldım artık, biraz da başka şeylerden konuşun” diyor hemen.

- M.C.: Kadınlarla birlikte dışarı çıktığın zaman, çıkmaya karar verme aşaması, gitmek, orada bulunmak, bir yerden başka bir yere geçmeye karar vermek, masa seçimi, eve dönmek, her biri çok farklı bir süreç. Kalkınma planı gibi hazırlanmak lazım. Bizde şöyle bir şey oluyor: “Akşam çıkalım mı hacı? Çıkalım. Ben seni alırım. Nereye gidelim? Asmalı’ya bakarız. Olmadı, Nişantaşı...” Esnek olabiliyorsun. ıçkinin ortasında “Gidelim mi?” deyip, anında kapıdan sızabiliyorsun.

- E.Y.: Erkekler avcı gibi. Çok hızlı karar verip, çok hızlı uygulayıp, tamamen amaca yönelik hareket edebiliyor.

* Sevgili, dostla geçirilen zamanı kıskanır, içten içe “gizli düşman” gözüyle bakar mı?

- E.Y.: Bazen ondan çalma durumu oluyor tabii. Mesela “Biz motorla Afrika’ya gidiyoruz. 10 gün yokuz” deyince “Yine mi Mirgün’le?” diye takılıyor tatlı tatlı.

- M.C.: Erdil’in de benim de onların dışında dışarıda bir hayatımızın olacağı belli. “En azından kiminle olacağını biliyorum. Birliktelerse kontrol altında, güven altında” diye düşünüyorlar. Haksız da sayılmazlar.

Haberin Devamı

İLETİŞİM KURMUYORSAN YA ÇOK SEVİYORSUNDUR YA HİÇ

Roxy’deki Jim Beam partisinde söylediğiniz çok şık bir laf var, hâlâ aklımda: “Erkekler pek konuşmaz, bakışarak anlaşır.”


- M.C.: Öyle tabii. ıyi arkadaşların çok konuşmaya ihtiyacı yok.

- E.Y.: Yeni tanıştığın biriyle kahve içerken, sessiz geçen vakit seni rahatsız eder. Kıllanır, abuk sabuk konuşmaya başlarsın.

- M.C.: Sanki bir tuhaflık var gibi gelir. 10 seneni geçirdiğin bir adamla karşılıklı saatlerce sessiz otursan sana koymaz.

Hatta o sessizlik tuhaf bir güven verir.

- E.Y.: ıletişim kurma ihtiyacı hissetmediğin zaman ya çok seviyorsundur ya da hiç sevmezsin. Bu kadar basit.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!