Erkek modasında gaylik jübile yapıyor, maçoluk yükseliyor

Güncelleme Tarihi:

Erkek modasında gaylik jübile yapıyor, maçoluk yükseliyor
Oluşturulma Tarihi: Mart 24, 2007 00:00

Eşcinseller daha çok para harcıyor diye erkek modası gay mi oldu? Temel soru bu! Moda dünyasındaki kaleleri tutan gay tasarımcılar, hetoreksüel erkekleri de allı güllü, transparan ve parlak giyinmeye mi teşvik ediyor? Yoksa erkek modasındaki gay görüntüler son demlerini mi yaşıyor?

Aslında tartışma çok eski. Nereden baksanız son on yıldır her yaz alevleniyor. Markalar ilkbahar-yaz sezonlarını açtıklarında incelen kumaşları, daralan kalıpları, canlanan renkleri görenlerin çoğunluğu erkek modasının gayleştiğinden dem vuruyor. Ama bu yaz endişe daha büyük. Çünkü koleksiyonlar her zamankinden daha renkli, daha parlak, daha transparan yani, daha gay.

Peki neden? Moda dünyasındaki yaratıcıların büyük bir bölümü gay olduğu için mi? Tasarımcılar bu teze şiddetle karşı çıkıyorlar. Calvin Klein’in marka sözcüsü Karen Stabiner The New York Times’a şöyle dedi: "Gay’lere değil; içinde bulunduğumuz çağa hitap etmeye çalışıyoruz."

Tom Ford da geçmişte benzer bir şey söylemişti. Hatırlarsınız Ford, Gucci’ye seksi bir ihtişam getirmişti. 1995’te yarattığı Studio 54 koleksiyonu modaya yeni bir seks anlayışı katmıştı. YSL Rive Gauche markası için yaptığı kadife ceketlerle kombinlenen daracık ağlı jeanler Ford’un ana felsefesini özetliyordu. Bu markaların başında kaldığı süre içinde erkek modasında kökten değişimler sağladı. O dönem verdiği bir röportajda şöyle dedi: "Erkek giyimi hızla değişiyor. Erkekler de içlerindeki cinsel kimliği kabul etmek ve rollerini ona göre belirlemek zorunda kalacaklar. Bu modanın şimdi oynadığı bir gay oyuncağı değil. 18’nci yüzyılda da erkekler minik kırmızı ayakkabılar ve renkli pantolonlar giyiyorlardı. Moda ne yalnızca erkekler için ne de kadınlar için çalışır. Moda anın görünüşüdür."

TÜM BUNLAR PAZAR YARATMA TEKNİĞİ Mİ?

Dolce&Gabbana’nın yaratıcıları Domenico Dolce ve Stefano Gabbana da farklı düşünmüyor. Bir zamanlar sevgili olan iki tasarımcı erkek giyiminde de seksi derinlikleri ortaya çıkarmaktan hoşlanıyorlar. Erkek giyim koleksiyonlarını kadın modellerle sunmaları, pek çok gay erkeğin kıyafetlerine aşık olmalarını sağlıyor. Domenico Dolce, The Guardian Weekend’e şöyle bir açıklama yapıyor: "Burada seksle ya da gay olmakla ilgili bir şey yok. Bu sadece bizim durduğumuz tarafla ilgili. Bugünün toplumunda kadın da, erkek de çok farklılar. Oysa her birinden bir parçayı diğerinde buluyorsunuz."

Moda Tasarımcıları Derneği Başkanı Bahar Korçan tüm bunların bir pazarlama tekniğini olduğunu düşünüyor:"Biz gay olduğumuz için değil günün modası bunu gerektirdiği için böyle tasarımlar yapıyoruz diyerek yeni bir pazar yaratmaya çalışıyorlar. Ama ben bunu yutmuyorum." Korçan, hetoroseksüel erkekleri ve onların alışveriş ihtiyacını göz ardı edemeyeceğimizi söylüyor. Pazarda bu yönde çok önemli bir açık olduğunu düşünüyor. "Bazı hetoroseksüel erkekler üretilenlere uyum sağladı. Renkli giyinebilenler ve takı takabilenler var. Uyum sağlayamayanlar çok zor durumda."

Moda İletişimi ve Pazarlama Danışmanı Metin Gürsoy’a göre erkek modasının gayleştiği falan yok. Bu tamamen yaratıcılıkla ilgili bir sorun. "Tasarımcılar erkeklere etek ve çiçekli böcekli gömlekler giydirmeyi yaratıcılık zannediyor. Bir devrim olsun ve herkes rahatlasın istiyorlar ama bu şu an çok mümkün gözükmüyor. Bu sadece erkek moda markalarının problemi değil, genelde son 5 yıldır da ucuz ya da lüks tüm markalarda bir pespayelik, gereksiz bir renklilik ve zevksizlik var. Bence sosyal olarak dünyanın gittiği yer de çok iyi gözükmüyor."

Erkekler için tasarım yapan Hatice Gökçe de Gürsoy gibi düşünüyor. "Erkek modası gayleşmiyor, erkek modası kaos yaşıyor" diyor. Üzerinde durulması gereken asıl meseleyi şöyle anlatıyor: "Geçmişten bugüne erkek giyimi gelenekler, özgüvensizlik ve artan sosyal baskıyla şekillenmiş. Günümüzde ve gelecekte nasıl olacağı ise yine biz tasarımcıların zihinsel denemelerinde saklı. Erkek modası özellikle Türkiye’de bu manada oldukça yavaş gelişmekte. Dünyada ise erkek giyimi çok dar bir alanda sıkışıp kaldığı için bu baskı sonucu kendi alternatifini kendi yaratmayı seçti. Bunun da en kolay yolu kadın giyim trendlerinin hiç üzerinde düşünülmeden sadece şekil ve yapı olarak alınarak, erkek giyim trendlerine birebir uygulanması oldu. Ve ne yazık ki bu da erkek giyim trendinde büyük bir başarı olarak algılandı. Sonuçta ortaya çıkan tasarımları eşcinseller satın aldı. Çünkü onlar daha cesurdu, daha çok para harcıyordu ve yeniliğe açıktı."

SENEYE TERSİ İSTİKAMET ASİ ERKEKLER GELİYOR

Modadaki gay görüntülerinin bu yıl patlama yaptığı tezimizi, Damat, Tween ve ADV markalarının Kreatif Direktörü Güneş Güner Işık onaylıyor. Ama bunun çok kuvvetli bir jübile olduğunu söylüyor. Seneye böyle bir şey görmemiz imkansızmış. Moda tam tersi istikamette değişecek, maço görüntüler moda olacakmış. Detayları şöyle anlatıyor: "Önümüzdeki kış ve bir sonraki yaz tasarımcılar 70’lerin asi genç erkeklerinden ilham aldılar. Küçük çocuklar bile motosikletçi sert erkekler gibi görünecekler."

Güneş Güner Işık eşcinsellerin yüksek harcama gücünün dünyayı değiştirdiğini düşünüyor. "Tween bunun avantajlarından yararlanarak ortaya çıkmış bir markadır" diyor. İlk günlerde gay nüfusu düşünerek tasarım yaptıklarını söylüyor. Ama sonra işler değişmiş. Çünkü gayler de maskülenleşmiş: "Efeminelikle gayliği ayırmak gerekiyor. İspanya, İngiltere ve İtalya’daki gaylerin yüzde sekseni maskülen giyiniyor, en çok Prada’dan alışveriş yapıyor. Milano ve Londra sokakları dar kesimli takım elbisesiyle dolaşan fıstık gibi gay erkeklerle dolup taşıyor. Bizim gay anlayışımız da bu yönde değişti. Damat, Tween ve ADV markalarında parlak ve transparan bir şey bulamazsınız."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!