Güncelleme Tarihi:
Kadın-erkek ilişkilerine bakışını da anlatan ünlü oyuncuya göre “Dünyada erkek enerjisi sona ermeye başlıyor, yeni dönemde kadın enerjisi ağır basacak!”
Oyunculuğa nasıl başladın?
- Çok küçük yaşlarımda bale yaptım, daha sonra halk oyunları oynadım. İlk sahne deneyimim lisede oldu. Aslında oyunculuğumu keşfeden ve meslek olarak seçeceğimi ilk bilen anneannem oldu.
İlginç. Nasıl bildi peki?
- Küçükken anneannemi hasta numarası yaparak kandırırdım. O da bana “Seni gidi oyuncu seni” derdi.
EVLENMEYE HENÜZ NİYETİM YOK
İzmir Tevfik Fikret Lisesi’nde okudun. Sıla sıra arkadaşınmış...
- Bizim okul şöhretler okuluydu. Zeynep Beşerler, Esra Eron, Begüm Kütük, Meltem Acar da bizim okuldandı.
Onlarla görüşüyor musun?
- Hep görüşüyoruz.. Esra’nın (Eron) çocuğu oldu, Begüm evlendi evlenecek.
Sen evliliği düşünmüyor musun?
- Benim daha niyetim yok. Evlilik konusunu tartıyorum kafamda. İmzalar, anlaşmalar, kayıtlar... Bütün bu formaliteler beni biraz ürkütüyor doğrusu. Ayrıca evlilik kurumu var olmaya ne kadar daha devam eder? Bu konuda dünyada bir devrim olur mu? Mesela, son zamanlarda gay ve lezbiyen evlilikler dünyada kabul görmeye başladı. Bu işin sonu nereye varır? Bütün bunları merak ediyorum.
Geçen Cemil İpekçi’yle konuştum, “Yakın gelecekte iktidarı gay’ler ele alacak. Çünkü bütün zeki ve üreten insanlar gay. Biz üreteceğiz, siz erkekler kenarda damızlık olarak duracaksınız” dedi. Sen de aynı doğrultuda konuşur gibisin...
- (Gülüyor) Valla dünyada artık erkek enerjisi sona ermeye başlıyor. Yeni dönemde kadın enerjisi ağır basacak, ön planda olacak!
Sahnedeki kişi arzu edilmeli
“Dudaktan Kalbe” dizisindeki Nimet karakteri cilvesiyle erkeklerin başını döndürdü. Bir kadın için bu bir silah mıdır, dileyen kullanabilir mi?
- Yılmaz Erdoğan “Sahnedeki insanın arzu edilmesi gerekir” demişti. Bence de çok doğru. Tabii sadece cinsel olarak değil, merak uyandırması da lazım. Çünkü o merak sizi izlenilir kılıyor. Sadece fiziksel olarak bunu sağlamak mümkün değil...