Güncelleme Tarihi:
Türkiye güzeli Selen Soyder, bir süredir Fox’ta yayınlanan ve çekimleri Ürgüp’te gerçekleştirilen “Yer, Gök, Aşk” dizisiyle ekranlara geliyor. Çekimler nedeniyle İstanbul’dan uzak kalan 24 yaşındaki oyuncu, mecburen kendine otel odasında bir yaşam kurmuş. Ama hâlâ bu duruma tam olarak alışmış değil...
“Ürgüp sepya, ben sepyayım, nasıl olacak bu iş bilmiyorum” diye gülerek söze giriyor. Hemen arkasından da ekliyor: “Böyle diyorum diye sakın mutsuz olduğumu düşünmeyin, aksine çok mutlu olduğum bir iş yapıyorum. Mükemmel bir yapım şirketiyle çalışıyorum ve canlandırdığım karakter Toprak için sürekli düşünüyorum.”
İYİ OLMADIĞIMI ANLARSAM BIRAKIRIM
Senaryo, eline ilk ulaştığında başka bir işte çalışan Soyder, çok fazla kararsızlık çekmemiş, bu maceraya atılmaya karar vermiş. Çünkü farklı tecrübeler edinmeyi seviyor...
Sözleri de yeniliklere ne kadar açık olduğunun kanıtı zaten... Bir süre fotoğrafla ilgilendiğini, eğitimini aldıktan sonra bir süre spikerlik yaptığını heyecanla anlatıyor: “Rahat bir insanım ama tutkuluyum da... Oyunculuğa, beni zorlayan karakterler olduğu sürece devam edebileceğimi düşünüyorum. şu an için oyunculuk, benim için sadece bir tecrübe. ıyi olmadığımı düşündüğüm noktada bırakıp başka bir iş de yapabilirim.”
Programının yoğunluğundan ötürü düzenli devam edemese de halen Bilgi Üniversitesi’nde tarih okuyan Selen Soyder, fırsat buldukça Bağdat Caddesi’nde vakit geçirmekten hoşlandığını, bu çevrenin ona ızmir’i hatırlattığını da sözlerine ekliyor.
HEP ERKEKLERLE PİŞTİ OLUYORUM
Söz modaya geldiğinde ise hiç duraksamadan içinde bulunduğu durumu özetliyor: “Benim için moda hep aynı, çünkü çocukluğumdan bu yana tarzımı çok değiştirdiğimi söyleyemem. Çok fazla renk sevmem; kadife pantolonlarım, kareli gömleklerim ve çiçekli elbiselerimden vazgeçmem. Sade kıyafetleri severim ama çok klasik de değilimdir. Babam, erkek çocuğu gibi giyindiğimi söyler hep, gerçekten de erkek mağazalarından sık sık alışveriş yaparım. Kadınların kabusu olan pişti olma durumunu ben genelde erkeklerle yaşıyorum. Yuvarlak hatlara sahip olduğum için, erkek gömleği bile giysem çok erkeksi durmuyor üzerimde. Kendime en yakıştırdığım dekolte bacak dekoltesidir, dolayısıyla da şort vazgeçilmezlerim arasındadır. Alışverişe genelde yalnız çıkarım, biri yanımda olduğunda kafam karışıyor. Neye ihtiyacım olduğunu bilirim ve ona göre alışveriş yaparım. Genelde Topshop ve semt pazarlarına göz gezdiririm ve bunu da söylemeden geçmek istemiyorum; giyinirken genelde Thom Yorke dinlemeyi severim. Bir de bir arkadaşım sayesinde keşfettiğim Fransız radyosu Fip de devamlı fon müziği olarak çalıyor şu sıralar.”
MANKENLİK BANA GÖRE BıR MESLEK DEĞİL
Söz, dönüp dolaşıp 2007 yılında Miss Turkey yarışmasında Türkiye güzeli seçilmesine geldiğinde ise Soyder, kendini yine net cümlelerle ifade ediyor: “Güzellik yarışması çocukluk hayalimdi; benim için bir hayaldi ve bitti. Ben daha yaratıcı işlerde yer almak istiyorum ve mankenlik buna çok uygun bir meslek değil. Bir de ben çocukken iyiydi bu iş, o dönemleri yakalayamadığım için de açıkçası çok içerisinde olmak istemedim. ıyi ki yarışmanın heyecanı ve hevesiyle yanlış kararlar almamışım, sakin davrandığım için memnunum.”
BİR DAHA AŞIK OLAMAM
Enerjisini çalacağını düşündüğü her şeye kapılarını kapatmış Selen Soyder... Ona göre enerji, aşk demek... Hayatında bir kere aşık olduğunu ve bir daha da olacağını düşünmediğini yüzünde hüzünlü bir ifadeyle söylüyor. Bir şeye ne kadar bağlanabileceğinin tanımını yaparken, kendinden beklenmeyecek “romantik” bir tavırla, “Üç yaşımdan bu yana oyuncak maymunumla yatıyorum, benimle birlikte dünyayı gezmiştir herhalde. Ben böyle diyeyim, siz anlayın” diyerek gülüyor.