Güncelleme Tarihi:
* Bu kadar güzel bir kadın illa ki okul zamanında da okulun en popüleridir diye düşünüyor insan. Sahi öyle miydiniz?
- Dış görünüşümle değil ama yerimde duramamamla, her taşın altından çıkmamla, sınıfın en çok konuşanı olmamla ve tiyatro olsun, spor olsun, katıldığım sosyal aktivitelerle ne yalan söyleyeyim; evet, biraz popülerdim.
* Spora merak o zamandan geliyor öyleyse...
- Aynen öyle. Kendimi bildim bileli sporla ilgileniyorum. Ama mesleğe spor spikeri olarak başlamamın nedeni sporu sevmem değil, televizyonculuğa olan tutkumdur. Yeditepe Üniversitesi’nde Sinema, Radyo ve Televizyon okurken staj yapmak için evime en yakın yeri, Fenerbahçe TV’yi seçtim. Önce müzik programı yapmaya başladım, ardından tek bir alanda ilerlemem gerektiğini düşünerek spor spikerliğine geçtim.
DEKOLTEYİ ABARTTIĞIMI DÜŞÜNMÜYORUM
* Peki ya ana haber spikerliği? Hiç bu alana geçmeyi düşündünüz mü?
- İşte onu yapamam. Birkaç yıl önce çok takdir ettiğim bir isimden, rahmetli Mehmet Ali Birand’dan ana haber spikerliği yapmam için teklif gelmişti. Ancak ben o koltuk için biraz küçük olduğumu düşünüyorum. Sahada ana haber için muhabirlik yapmadım. Bu nedenle o koltuğu dolduramam. Ama sahadan geldiğinde, o koltuk daha bir anlam taşıyor.
* Bir dönem, ekranda giydikleriniz çok konuşuldu. Kimileri çok fazla dekolte olduğu yönünde eleştirilerde bulundu. Yayına çıkarken giysilerinizi kim seçiyor?
- Kendim seçiyorum. Tabii seyircinin ne düşündüğü önemli ama dekolte konusunu abarttığımı düşünmüyorum. Günlük hayatımda ne kadar dekolte kullanıyorsam ekran önünde de ondan fazlasını kullanmıyorum.
* Önümüzdeki ay itibarıyla GQ için her ay bir ünlü erkekle söyleşi yapacaksınız. Ne tatta işler bekliyor bizi?
- İddialı konuşmayı pek sevmem ama ortaya çok güzel işler çıkacağını düşünüyorum. Röportajlar esnasında karşımdakini tanımayı temel alacağım. Bir insanı tanımak benim için önemlidir. Bir nevi çilingirliğe soyunacağım ve açabileceğim kadar kapı açacağım. Daha çok planlar, projelere değil de karşımdaki insan hakkında merak ettiğim konulara yoğunlaşmayı planlıyorum. Bence çok keyifli olacak.
BU KADAR YALNIZLIK YETER
* Şu an bir ilişkiniz var mı?
- Hayır, yok. Ben karşımdaki insanı çok fazla düşünürüm ilişkilerimde. Hatta kimi zaman kendimden bile fazla. Aslında ilişkilerde biraz bukalemun gibiyim. Karşımdaki insanın şartlarına çok kolay uyum sağlarım, kendiminkileri çok diretmem. Taviz verici tarafım da var. Bu nedenle çok kaybettim.
* Sizce eski sevgiliden ne kadar arkadaş olur?
- Hayatta olan birini bir daha aramamak, o kişiyi yaşarken öldürmek demektir ve ben bunu sevmiyorum. Hayatına girmiş bir insanın, elbette onun özel yaşamına müdahale etmeden hatrını sormak bence çok asil bir davranış. Bu nedenle bir dönem ilişki yaşadığım ancak hâlâ görüştüğüm insanlar yok değil.
* Bazen yalnızlık da güzeldir ama bir yere kadar... Şu sıralar âşık olmak istiyor musunuz?
- Ben aşk kadınıyım, aşkı severim. Çünkü aşk insanı hayata bağlayan en önemli duygulardan biri. Hormonları harekete geçiriyor bir kere, daha ötesi var mı? Bu kadar yalnızlık yeter; evet, âşık olmak istiyorum.
ERKEK ARKADAŞIMDAN OKKALI BİR TOKAT YEDİM
* Hiç tokat yediniz mi?
- Evet, yedim. Yaşım ufaktı. O zamanki erkek arkadaşımla çok ufak ve saçma bir konu yüzünden tartışmıştık. Hiç beklemediğim bir anda bana okkalı bir tokat attı. O zamana kadar çok fazla Türk filmi izlemiştim. Bilirsiniz, Türk filmlerinde kız tokat yiyince hayal kırıklığıyla adama döner ve “Bana bunu nasıl yaptın!” bakışı atar. Esas oğlan da, daha tokadı attığı anda pişmandır ve hemen kıza sarılarak özür diler. İşte ben de o anda öyle bir durum yaşanacağını hayal ederek kafamı kaldırmıştım ki diğer yanağıma bir başka tokat indi. Elbette hüngür hüngür ağlayarak, bir o kadar da sinirli bir şekilde orayı terk ettim ve erkek arkadaşımdan ayrıldım. Şimdi o Türk filmi sahnesini yaşayacağımı hayal ederken yanağıma inen ikinci tokatta yaşadığım şoku düşününce, niyeyse kendi saflığıma gülüyorum. Şiddetin elbette komik bir tarafı olamaz ama benim o saflığım, bu hikâyeye komik bir taraf katıyor.
DİLARA'YI SEÇMEMEK İÇİN 3 NEDEN
* Güzel bir kadınsınız, futbol seviyorsunuz, sporun her dalına merakınız var. Üstelik çok da başarılısınız. Bunlar bir erkeğin, kadında olmasını hayal ettiği özellikler. Peki ya bir erkeğin sizi tercih etmemesi için üç neden söylemenizi istesek...
1. Geceleri çok sosyal değilimdir, dışarı çıkmayı pek sevmem. Kalabalıklardansa hiç hoşlanmam. Oysa erkeklerin büyük çoğunluğu gece gezmelerini sever. Bu nedenle ilişkilerimde çok sorun yaşadığım olmuştur.
2. Değişken bir ruh haline sahibimdir. İkizler burcu olmamın bu durumda etkisi büyük. Bir anım, bir anımı tutmayabilir. Dengesiz biriyle birlikte olmak isteyen erkeklerin çoğunlukta olduğunu sanmıyorum.
3. İnatçıyımdır. Bazen o kadar inat ederim ki benden yaka silkebilirsiniz.