Güncelleme Tarihi:
Onu tanıdıktan sonra hakkında söyleyebileceğim en önemli şey güzelden çok akıllı bir kadın olduğu. Kısa zamanda “Erkeğinizi nasıl elinizde tutarsınız” adlı bir kitap yazmalı mesela… Tanıdıktan hemen sonra Orlando Bloom gibi bir dünya starının ona nasıl kör kütük âşık olduğunu hemen anlıyorsunuz. Kitaba babaannesinin kendisine verdiği “Ne kadar yorgun, bitkin, hasta olursan ol kocanı her zaman bakımlı, güler yüzlü ve cilveli karşıla” öğüdüyle başlayacağına bahse girerim. Ha bir de asla dırdır yapmıyormuş. İnanılmaz bir cazibesi var. Yani Victoria’s Secret defilelerinde attığı o öpücükler ve göz kırpmaları yüzde yüz gerçek.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
- 2006’da. Orlando beni Victoria’s Secret defilesinde görmüş ve ajansımı arayıp telefonumu istemiş. Karşı koyamadım, ilişkimiz böyle başladı ama bir yıl gizledik. 2007’de paparazzilere yakalandık, yine de göz önüne çıkmadık. 2010 yılının haziran ayında nişanlandık, sadece bir ay sonra evlendik. Yedi ay sonra da Flynn doğdu.
Orlando Bloom gibi bir Hollywood yıldızıyla birlikte olmak rüya gibi mi?
- O tabii ki rüya gibi bir erkek ama inanın bu yıldız olduğu için değil. Önemli olan yalnız kalabildiğinizde kimliksizleşebilmek, her manada çıplak kalıp her zaman dürüst olmak.
Mutlu ilişkinizin sırrı nedir?
- Erkeğin kendini erkek gibi hissetmesine izin vermek. Çok güçlü bir iş kadınıyım ancak eve geldiğimde dişi ve anlayışlı ev kadını kimliğime bürünürüm. Biz de zamanla birbirimizi daha iyi anlamayı öğreniyoruz.
Aktör olmak sürekli farklı karakterlere bürünmek demek, aslında modellik de öyle. İki oyuncu kimlik aynı evde eğlenceli oluyor mu?
- Eve girmeden tüm rolleri dışarıda bırakıyoruz, evde dingin olmayı seviyoruz ancak Orlando benden rol yapmamı isterse o ayrı. Gerçekten evli kadınlara tavsiyem, erkekler bütün gün işte bir koşturma içinde. Eve geldiklerinde huzura ihtiyaçları var. Bu huzuru verin.
Annelik, hayatınızda ne değiştirdi?
- Aile olarak bir bütün olduğumuzu hissediyorum. Orlando çok iyi bir baba. Birlikteyken çok kaliteli zaman geçirmeye özen gösteriyoruz, dans ediyoruz ve birbirimize konsantre oluyoruz. Benimle gelebildiği her yere oğlumu da götürmeye çalışıyorum. Ekipteki diğerleri de yaşıt çocuklarını getiriyorlar ve biz işimizi yaparken onlar da oyun oynuyorlar. Çok tatlılar.
Nasıl bir hamilelik geçirdiniz? Kaç kilo aldınız? Nasıl çabucak verdiniz?
- Hamileliğim rahattı, çok kilo almadım, dengeli beslenme ve spor sayesinde de hemen verdim. 10-12 yıldır yoga yapıyordum ve yapmaya devam ediyorum. Egzersiz yaparken oğlumu kucağımdan indirmedim. Oğlum dans etmeye bayılan bir çocuk, sayesinde müthiş kalori harcıyorum.
Sizce seksi kadın kime denir?
- Seksi kadın güveni olan ve içindeki seksi kadını bilen, buna ulaşmayı başaran kadındır. Erkekler kendilerini rahatlatan kadınları seksi buluyor. Huzurlu bir kadın olup kontrolü biraz erkeğin eline bırakmak gerekir.
Formülüm yüzde 80-yüzde 20
Bayrağı Kate Moss gibi bir fenomenden almak size neler hissettiriyor?
- Kate Moss gerçek bir ikon ve kendine has özellikleri var. Onun kampanyasında bu özellikler göz önündeydi. Benim kampanyamda da beni ben yapan yanlar göz önünde olacak. Mango buna izin vermesi nedeniyle büyük bir marka.
Anlaşmadan önce markayı ne kadar tanırdınız?
- İnandığım ve sevdiğim bir marka. Beni aradıklarında çok gurur duydum. Feminen ve güçlü kadınları yansıtan, çok yönlü, kişilikli ve ilham verici. Lüksü ulaşılabilir bir fiyatla sunuyor ve her kadına hitap edebiliyor.
Aynı zamanda Victoria’s Secret’in en kıdemli meleklerinden birisiniz. O podyumda muhteşem gözükmeyi nasıl başarıyorsunuz?
- Beslenme uzmanlığı okudum, aynı zamanda şu an yapamasam da ‘yaşam koçu’yum. ‘Yüzde 80-yüzde 20’ adını verdiğim bir formülüm var. Yediklerimin yüzde 80’i sağlıklı. Özellikle yeşil meyve ve sebzelerle dostum. Ancak abur cubursuz hayat sıkıcı olabilir bu nedenle yüzde 20’lik bir pay bırakıyorum kendime, canım çikolata çekerse yerim ama tüm bir paketi değil sadece bir parça.
People dergisi 2012 En İyi Giyinenler Listesi’nde yer aldınız. Stilinizi nasıl kazandınız? Sırlarınız neler?
- Bence herkesin kendini en iyi şekilde tanıyıp iyi hissettiren şeyleri keşfetmesi önemli. Bedenimizle bütünleşecek parçaları bulmak bunları kullanabilmek ve tüm bunları eğlenerek yapabilmek, kendini moda aracılığıyla ifade edebilmek işin sırrı.
Çocuğuna vefat eden sevgilisinin ismini verdi
Oğlunun adı Flynn Christopher Blanchard Copeland Bloom. Onu 2011’in ocak ayında her türlü anesteziyi reddederek tam 27 saatte normal doğurdu. “Orlando’yu hatırlıyorum da… Tatlım sen almayacaksan bırak da epidurali bana versinler. Şu an acı çektiğini görmek beni öldürüyor dedi.”
Flynn’in ikinci ismi Christopher, Miranda’nın eski erkek arkadaşının ismi. Bakın onu nasıl anlatıyor: “Christopher’la 15 yaşında çıkmaya başladık. 17 yaşımıza geldiğimizde o bir trafik kazası sonucu hayata veda etti. Ona yazdığım mektupta, bir gün oğlum olursa onun adını koyacağımı söyledim. Bunu Orlando’ya anlattığımda oğlumuza Chris’in adını vermekten mutluluk duyacağını söyledi. Orlando gerçekten iyi insan.”
Miranda’nın sabah kahvaltısı
Eğer seyahat ediyorsam sıcak suyu yulaf ezmesiyle karıştırırım, hem besleyici hem doyurucu bir öğündür benim için. Yanına biraz pirinç sütü ve bal da harika olur. Yeşil bir içecek de o anki hem vitamin hem tazelenme ihtiyacıma cevap verebilir, içinde çeşitli yapraklar, aloevera, limon ve bunun gibi yeşilliklerden bir bardak beni tamamen tazeler.
İdeal gündüz kıyafeti
Kesinlikle mini etek veya minik bir şort üzerine salaş bir tişört ve güzel spor bir blazer. Düz ayakkabılar.
İdeal gece kıyafeti
Siyah mini bir elbise veya şu an üzerimdeki gibi bir tulum hoş olabilir. Tabii yüksek topuklarla.
Olmazsa olmaz
üç parça
Beni harika saran bir jean, şık ve feminen bir blazer ve şapka. Şapkalara bayılırım ve kıyafeti tamamlamak için ideal bir aksesuar olduklarına inanırım.
40 yıl mücevher
10 binden fazla model, 40 binden fazla parça ürettiler, onlarca tasarımcı yetiştirdiler. Urart şimdi 40’ıncı yılını kutluyor
Ön Asya kültürlerinin, Anadolu uygarlıklarının güzellik anlayışını, geleneğini bugüne taşıyor Urart. Yılların birikimiyle son yıllarda soyutlamaların ön plana çıktığı görülüyor koleksiyonlarında.
Bu vizyon doğrultusunda müzelere destek oluyorlar, İstanbul Arkeoloji ve Türk İslam Eserleri Müzeleri, New York Metropolitan ve Londra Kraliyet Akademisi Müzesi gibi birçok kurumla ortak çalışmalar yürütüyorlar.
Şimdi, her biri, bir yılı simgeleyecek 40 modelden oluşan ‘40 yıl 40 mücevher’ koleksiyonunu oluşturdular.
Bazı modellerde bugünün teknolojisi kullanıldı.
Mücevherlerin bazılarıysa aynen yapıldıkları tarihlerdeki gibi sergilendi.