ErkeÄŸin ellerinden tahrik olurum

Güncelleme Tarihi:

ErkeÄŸin ellerinden tahrik olurum
Oluşturulma Tarihi: Kasım 14, 2004 00:00

Ä°kisi aynı kadın mı? Kendi kendime sorduÄŸum soru buydu. Bir kaç sene önce onunla tanıştığımda baÅŸka bir ÅŸeydi. AteÅŸ parçası, fırlama, laf sokuÅŸturan, tehlikeli olabilecek bir tipti. Åžimdi bambaÅŸka biri konuÅŸuyor karşımda: Efendiiii, kontrollüüüü, duruma ve kendine hakiiim. Buradan buyrun hanımefendi! Biraz abartılı olsa bile Belgin Doruk 2004...Versiyonu herhalde böyle olurdu! Açık vermiyor, laf nereye gider hesap ediyor. Ama ne var ki, ne yapıyorsa iyi yapıyor, baÅŸarıyor, bunca zamandan sonra Sanem Çelik, yine kendisi hakkında konuÅŸturuyor...Siz neden oyuncu oldunuz?- Balerin olmak istemediÄŸim için! 11 yıl klasik bale okudum ben. Sürekli provalar, temsiller, sahne... Bir gün geldi canıma tak etti, ön lisans diplomamı aldım, ‘Hadi bana eyvallah’ dedim, tiyatroya geçtim. GeçiÅŸ o geçiÅŸ... Sebep?- Hiçbir keyif ve geliÅŸme yoktu balede. Önümü göremiyordum. Opera ve Bale’ye girecektim. Eeee? Orada ne oluyorsa, boyun eÄŸmek zorunda olacaktım. Bu, benim özgür ve inatçı yapıma ters bir durumdu. Para da kazanamayacaktım. Dans aÅŸkı da, bir yere kadar...Yetenekli bir balerin miydiniz, yoksa ‘Eh iÅŸte’ mi?- Ä°yi bir dansçı olduÄŸum söyleniyordu. Ama bu benim, kendi kendime seçtiÄŸim bir gelecek deÄŸildi: Macera, ilkokul 3’te baÅŸladı. Önce Marmara Ãœniversitesi’nde jimnastiÄŸe yazdırdılar beni. Oradaki Bulgar antrenör bütün öğrencilere bakarak, aralarından kendine bir kurban seçip, ‘Ben bu kızı olimpiyatlara hazırlamak istiyorum’ demesin mi? Desin. O kız da benim! MeÄŸer bedenim çok esnekmiÅŸ, efendim jimnastiÄŸe, dansa, baleye çok müsaitmiÅŸ. Çok fazla dönüyor her tarafım bir yerlere, hálá öyledir. Bizimkiler de evde kafa kafaya veriyorlar: ‘Hangisi kızımız için daha iyi? Bale mi, jimnastik mi?’ Balede karar kılıyorlar. Ben tabii bunun benim mesleÄŸim olacağını çok sonradan fark ediyorum, ‘Bir dakika ya! Nereye gidiyoruz’ diyorum, üniversite 2’de aklımı başıma alıp, tiyatroya kayıyorum. 4 yıl da tiyatro okudum..Tiyatro okudunuz da, oyuncu nasıl oldunuz: Kolay mı oldu, sancılı mı?- Ne yalan söyleyeyim kolay oldu! Ãœniversite 2’de Sabah Gazetesi’nin reklamlarında oynadım. Küt diye Aktüel Dergisi’ne kapak yaptılar beni. Beni kapakta gören Nihat Durak, ‘Bu kız kim?’ demiÅŸ. Bakmış, kız, oyunculuk-moyunculuk gibi ÅŸeyler de söylüyor. Yaban filmi için rol teklif etti. Filmi çektik. Oradan bir ödül geldi: En iyi yardımcı kadın oyuncu, Altın Koza. O ödül yüzünden Kara Melek yapım ÅŸirketi beni çağırdı. Sanırım konuÅŸtukları 150. aday filandım, ‘İşte bu!’ demiÅŸler. O hikaye de öyle baÅŸladı, sonra gerisi geldi.Adınıza gürültülü haberlerde pek rastlanmıyor: ‘Şuna kafa attı, ÅŸununla gezdi, onunla birlikteyken onu, bununla aldattı’ gibi. Çok haldur huldur yaÅŸayan bir tip deÄŸilsiniz, sanki çok ortalıkta da deÄŸilsiniz...- Sözünü ettiÄŸiniz yerler, yani ‘ortalık’, benim dolaÅŸtığım mekanlar deÄŸil. Allah’tan deÄŸil. Böyle bir avantajımın olduÄŸu doÄŸru...Sizin dolaÅŸtığınız yerler neresi?- Söylemem için çıldırmış olmam gerekir herhalde! Niye rahatımı bozayım? Ben ÅŸunu anlatmaya çalışıyorum: Bir iÅŸ yapıyorsam, beni sadece o iÅŸ ilgilendiriyor. O devam ederken, saÄŸdan soldan onu destekleyecek ÅŸeylerin varlığına çok inanmıyorum. KardeÅŸim, sen iÅŸini iyi yap yeter! Aliye diye bir dizi mi çekiyorsun? O karakteri daha çok pekiÅŸtirmek için senin Sanem olarak özel bir ÅŸeyler yapman gerekmiyor. Ortalıkta fazlaca görünmene, fotoÄŸraf çektirmene, birilerine laf atıp geri gelmesini beklemene, salakça polemiklere girmene gerek yok... Ä°yi de, bazen de insanda ‘Bu kadın yeteri kadar tutkulu mu acaba?’ hissi uyandırıyorsunuz. Size Kara Melek rolü verilmese sanki ölmezdiniz, Aliye de olmasanız ölmezdiniz! Böyle bir umursamazlık hali var üzerinizde...- DoÄŸru, çünkü benim için anı yaÅŸamak önemli. Dahası ÅŸunu öğrendim: Ben kurmuyorum hayatımı. Hayat bana kendini kurdurtuyor, kapılar açılıyor ve ben o kapılardan içeri giriyorum. Meslek hayatımda hep beklemediÄŸim ÅŸeyler çıktı karşıma. O yüzden benim ‘Kırmızı halılarda yürümem lazım’ gibi bir iddiam yok, eÄŸer kapı açılırsa, ben zaten o kırmızı halıda yürürüm! Merak etme kaçırmam o halıyı! Ama bunun için ölmüyorum. Hırslı da deÄŸilim. Ama kararlı ve istikrarlıyım...Oyuncu olmasaydınız...- Åžoför olurdum! Kesinlikle. Araba kullanmayı çok seviyorum. Hele yol yapmaya bayılıyorum.Oyunculukta iddialı olduÄŸunuz alan...- Samimiyetsiz bir cevap gibi algılamazsan söyleyeyim... Samimiyet galiba.FARKLI ERKEKLERLE HEP AYNI Ä°LÄ°ÅžKÄ°YÄ° YAÅžIYORDUMErkeklerle iliÅŸkiniz nasıl?- Üç yıl öncesine kadar, farklı erkeklerle hep aynı iliÅŸkiyi yaşıyordum. Bütün iliÅŸkilerim birbirinin aynıydı. Bunu fark ettiÄŸimde dedim ki: ‘Benim durmam lazım.’ Mesele ÅŸuydu, ben aslında ne istediÄŸimi bilmiyordum.... Kısa iliÅŸkiler mi sözünü ettikleriniz?- Evet. Dolu dolu yaşıyordum ama kısa sürüyordu. Maksimum bir buçuk sene. Ve hepsi iç içe geçtiÄŸi için ben hiç yalnız kalmıyordum. Biri bitiyor, diÄŸeri baÅŸlıyor. Yalnızlık korkusu mudur, tesadüf müdür bilmiyorum ama ben hiç sevgilisiz kalmadım. Dolayısıyla kendimle baÅŸbaÅŸa da kalmadım! 27 yaşında ‘Bu iÅŸte bir tuhaflık var’ dedim, çünkü hep aynı filmi çeviriyoruz, hep aynı sorunlarla karşılaşıyoruz ve hep aynı finali yaşıyoruz. Gerçekten ne istediÄŸimi anlayabilmek için durdum ve bütün o açık kapıları kapattım. Ä°ki sene sonra o kapıların hiçbirinin bana açılmadığını gördüm. Ä°tiraf etmeliyim ki, hafif bir depresyon geçirdim. Tabii ben de sadece evde oturmuyorum, arada çatlaklar, patlaklar oluyor ama esas olarak üstüne gidecek bir ÅŸey yaÅŸamayı tercih etmiyorum. Åžu anda bir iliÅŸkiden, dolayısıyla bir erkekten beklediklerim eskisine göre çok daha farklı. Artık ne istediÄŸimi biliyorum...Neler istiyorsunuz?- Mesela, kıskançlıktan hoÅŸlanmıyorum. Hayatıma giren bütün erkekler...Kıskandı mı sizi?- Ä°tiraf edenler var etmeyenler var. Ama kıskançlıkla ilgili çok problem yaÅŸadım. Bu zıkkımın aşırısı hastalık biliyorsunuz. Ben de kıskandım onlar da kıskandı ve bu duygu iki tarafı da periÅŸan etti. Bu saatten sonra kıskanmak ve kıskanılmak istemiyorum. Artık bana bu koÅŸulları yaratmayacak adamlarla birlikte olmak istiyorum. Ama bu iÅŸler ısmarlama olmuyor biliyorsunuz. Bakacağız artık...TAM BÄ°R SOKAK ÇOCUÄžUYDUMÇocukluk deyince... Sokak geliyor aklıma. Ne mutlu bana ki, sokakta yaşıyordum, aÄŸaçların tepesinde, bisikletlerin tepesinde, basketbol ve futbol maçları, mahalle savaÅŸları.... Sonraki dönem, ‘sokak çocuÄŸu’nun kuÄŸuya döndüğü dönem! Valla, baleden baÅŸka hiçbir ÅŸey gelmiyor aklıma... Sonra tiyatroyla tanışmam, yani deÄŸiÅŸim. O deÄŸiÅŸim ve büyüme süreci hálá devam ediyor...ÅžUNA Ä°NANIRIM... Pozitif olmaya!ÅžUNDAN TAHRÄ°K OLURUM... Eller... Güzel erkek eli beni tahrik eder!ÅžUNDAN TÄ°KSÄ°NÄ°RÄ°M... Valla, tiksindiÄŸim hiçbir ÅŸey gelmiyor aklıma, yok galiba.ÅžUNA AÅžIÄžIM... Sorulur mu? Tabii ki doÄŸaya... ÅžUNU ÖLDÃœREBÄ°LÄ°RÄ°M... Öldüremem. Hiç kimseyi, hiçbir ÅŸeyi...ÅžUNSUZ YAÅžAYAMAM... ArabaBEN ŞİMDÄ° Ä°YÄ° KIZIM!Aliye rolü gelene kadar ne yapıyordunuz?- Duruyordum!O ne demek?- Bazen hayatta durmak da gerek. Kara Melek bittikten sonra, her ÅŸeye biraz es vermem gerektiÄŸine inandım. Zaten ne reklam teklifi geliyor ne sinema teklifi, çünkü ben kötü bir kadınım! Sanem Çelik’i de pek tanımadıkları için, böyle düşünmeyi tercih ettiler. Kara Melek adındaki bir kadının sevimli, ÅŸeker bir ÅŸey olması kabul edilemez ki! Gazeteler de beni saÄŸolsun korkunç biri olarak lanse ettiler...Åžimdi?- Åžimdi ben iyi kızım!ÊBen o dönemi çok iyi takip etmemiÅŸim, basın nasıl üzerinize geldi?- ‘Sette olay çıkaran kadın... Zaten arızanın teki.... Ä°nsanlarla ağış dalaşına girer...’ Oysa, çizdikleri resimdeki kadın ben deÄŸilim. O yüzden durmam gerektiÄŸine inandım, gidip tek tek gazeteci arkadaÅŸlara ÅŸaklabanlık da yapamayacağıma göre... Bir sene sonra, ‘Filler ve Çimen’ için teklif geldi. Onu oynadım, ondan 6 tane ödül geldi. Sonra ‘Hitit Belgeseli’, ki direkt üzerine atladım, çok şık, keyifli bir ÅŸey oldu. Derken ‘Ayın Karanlık Yüzü’nü çektik. Önümüzdeki aylarda vizyona girecek. Sonra, bazı dizilerde rol aldım ama reyting rekorları kırmayacağını bilerek. Dolayısıyla, ‘Ben zaten Aliye’yi bekliyordum’ gibi bir ÅŸey oldu. ‘Çok aÄŸlak bir ÅŸey yapıyoruz. Yoksa duygu mu sömürüyoruz?’ hissine kapıldığınız oluyor mu?- Bazen. Ama ne yapıyorsak, iyi yaptığımız kesin! Mühim olan da bu!Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!