Ereksiyon sorunu yaşayan erkekler yardım almıyor

Türk Androloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Aşçı, Türk Androloji Derneği'nin araştırmasına göre Türkiye'de 40 yaş ve üstü erkeklerin yüzde 34'ünün sertleşme sorunu yaşadığının ortaya çıktığını belirterek, sertleşme sorununun, penisin doyurucu bir cinsel birleşme için yeterli sertliğe ve dikliğe ulaşamaması ya da ulaştıktan sonra bu durumunu devam ettirememesi olduğunu söyledi.

"EĞER SERTLEŞME SORUNU VARSA MUTLAKA DOKTORA GİDİLMELİ"

Türkiye'de ereksiyon sorunu yaşayan erkeklerin, durumlarının doktora danışmayı gerektirecek kadar ciddi olmadığını düşündüklerini belirten Aşçı, şöyle konuştu:

"Ülkemizde erkekler uzun süreli bir ilişki ya da iyi bir evlilik için cinsel yaşamın çok önemli olduğunu düşünmesine rağmen, yaşadıkları ereksiyon sorunlarını doktora danışmadan çözmeye çalışıyor. Ülkemizde cinsel ilişkideki başarı 'erkeklik' tanımıyla güçlü bir şekilde ilişkilendirildiği için sertleşme sorunu hastalıktan öte kişisel bir yetersizlik olarak algılanıyor, bu nedenle hekime gidilmiyor. Birçoğu utanıyor, çekiniyor. Ereksiyon için sağlıklı sinir sistemi uyarısı, sağlıklı damar yapısı ve sağlıklı penis düz kas yapısına gereksinim vardır. Eğer sertleşmede sorun varsa da mutlaka bir hekime gidilmelidir."

BAŞKA HASTALIKLARIN DA BELİRTİSİ OLABİLİR

Sertleşme sorununun başka hastalıkların belirtisi olabileceğine değinen Aşçı, "Sertleşme sorununa yaşa bağlı hormonal eksiklikler, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, depresyon, stres, alkol ve sigara gibi alışkanlıklar neden olabilir. Özellikle diyabet sertleşme sorununu 4,1 kat, stres ise 3,2 kat artırmakta" dedi.

Ereksiyon sorununu önlemek için her şeyi oturduğu yerden yapma eğilimindeki insanların yaşam şekli olan "sedanter" yaşamdan uzaklaşılması gerektiğine dikkati çeken Aşçı, düzenli spor yapılması ve aşırı kilo alınmasından kaçınılması gerektiğini ifade etti.

"GÜNÜMÜZDE DAHA FAZLA TEDAVİ SEÇENEĞİ VAR"

Ereksiyon bozukluklarının birçok nedeni olabileceğini vurgulayan Aşçı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Günümüzde ereksiyon bozukluğunun nedenleriyle ilgili daha çok bilgiye ulaşılmasına ve daha fazla tedavi seçenekleri bulunmasına rağmen, erkekler bu sorunlarını dile getirmekte çekingen davranmakta. Doktorla sorunlarını konuşamayan ve tıbbi yardım almak için yeterli bilgiye ulaşamayan hasta etkin bir şekilde tedavi edilememekte. Sertleşme bozukluğu kişinin kuvvetini, gücünü ya da doğurganlığını kaybetmesi anlamına gelmez. Sorun erkekler arasında zannedilenden daha fazla görülmekte. Yaşlı erkeklerde yaşlanmanın getirdiği sorunlara (damar hastalıkları, şeker hastalığı, ilaç kullanımı) bağlı olarak sertleşme sorunu daha sık görülmesine rağmen genç erkeklerde de görülebilmekte. Bu nedenle ereksiyon bozukluğu yaşlanmanın getirdiği doğal bir süreç olarak algılanmamalı."

"TEDAVİ İÇİN PROBLEMİN ETKENİ BULUNMALI"

Prof. Dr. Aşçı, sertleşme bozukluğunun ruhsal bir stres kaynağı olup, kişinin kötü hissetmesine, kendisine olan güvenini kaybetmesine ve depresyona girmesine neden olabileceğini belirterek, şunları kaydetti:

"Problemin genelde birden çok nedeni vardır. Hangi etkenin rol oynadığını ortaya çıkarmak tedaviyi saptamak için önemlidir. Çünkü nedene yönelik tedavi yapılmalıdır. İşinizle, eşinizle veya dışarıdaki başka herhangi bir olaydan dolayı yaşadığınız gerginlikler ve sıkıntılar geçici ereksiyon sorunlarına neden olabilir. Bireysel ilişkilerinizdeki problemler sıkıntının kaynağı olabilir. Kimi zaman problemin kendisi suçluluğa, utanmaya ve yetersizlik duygularına neden olur. Tekrar başarısız olma korkusu nedeniyle kişi kendi kendini sınamaya ve yargılamaya başlar. Bu durum daha fazla gerginliğe ve cinsel aktiviteden zevk almamaya ve ereksiyon yetersizliğinin devam etmesine neden olur."