Erdal Bey’e ayıptan dönülüyor

ERDAL İnönü’ye konulan yurt dışına çıkma yasağı kalkıyor. Yasağın kalkması için, Başbakan Erdoğan’ın imzası bekleniyor.

Erdal İnönü ile eşi Sevinç İnönü, Sevinç Hanım’ın babadan kalma şirketinde ortak. Şirketin Vakıfbank’a borcu var. Borç ödenmediği için, Vakıfbank, ilgili yasanın bir maddesine dayanarak Sevinç Hanım ile Erdal Bey’e yurt dışına çıkış yasağı koyduruyor.

Erdal Bey’e yurt dışına çıkış yasağı!.. Ayıp be!.. Yuh be!.. Üstelik, ne zaman?.. 4 Ağustos’ta Meksika’da kendisine bir fizik ödülü verileceği sırada!..

Erdal Bey yurt dışına çıkacak ve dönmeyecek!.. Bunlar da, bunun önlemini alıyor!..

HUKUKEN BAŞVURU

Bu durum üzerine, avukatı Şahin Mengü İçişleri Bakanlığı’na başvuruyor.

Dilekçede, Erdal Bey’in kişiliği ve saygınlığı bir kez daha vurgulanıyor. Olur a, bu adamlar yurt dışına yasak koydurduğuna göre, yaptıkları işlemin farkında değiller!..

Dilekçeye ek bir rapor ise, başka bir dram. Sevinç Hanım’a Türkiye’de tedavisi güç bir hastalık kuşkusu nedeniyle, Amerika’da bir hastaneden randevu alınıyor. Ama, yurt dışına çıkmak ona da, yasak!..

İSTİSNA MADDESİ

Vakıfbank’ın yasak kararını dayandırdığı yasada istisna maddesi var.

İçişleri Bakanı’nın teklifi, Başbakanın onayı ile, yurt dışına çıkış, geçici bir süre kaldırılabiliyor.

Mengü, istisnai maddeye dayanarak, İçişleri Bakanı’na başvuruyor. Bakan Abdülkadir Aksu, söz konusu teklifi içeren yazıyı, havaalanında imzalıyor. Çünkü, zaman kısalıyor. Yazı Başbakanlığa gönderiliyor.

Başbakanlık yazıyı elden takip ediyor. Avukatını arayarak, bilgi veriyor.

Yazının üzerine bir not düşülerek, ‘durumun aciliyeti belirtiliyor’ ve Erdoğan’ın imzasına sunuluyor.

Erdoğan dün İran’a gidiyor. Gitmeden önce imzalaması bekleniyor. Ancak imza, İran dönüşüne kalıyor. Mutlaka imzalanacak!.. Aksi, büyük sürpriz olur!..

WIGNER MADALYASI

Erdal İnönü’ye Meksika’da düzenlenecek törende, Wigner Fizik Madalyası veriliyor.

Wigner, Macar asıllı, üç Nobel fizik ödülü sahibi bir fizikçi. 1995’te ABD’de ölüyor. Adına, her iki yılda bir verilen, fizik ödülü konuluyor. Wigner, Erdal Bey ile birlikte, 1953 yılında matematiksel fizik yöntemi üzerine bir çalışma geliştiriyor. 51 yıl sonra, bu çalışma İnönü’ye Wigner Madalyası’nı getiriyor.

Aradan 51 yıl geçse de, temel bilimlerde buluşların önemi hiç bir zaman geçmiyor.

Burası Türkiye!.. Saçmalığın her türlüsü geçerli!.. Neyse ki, bu çirkinlikten geri dönülürken, avukatlar şimdi, Vakıfbank’ın İnönü Ailesi için verdiği kararın tümden iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurma hazırlığında.

Çıktık Açık Alınla...

KAPAKTA dönemin ünlü şarkıcılarından birinin, şıngır mıngır fotoğrafı. Gırgır dergisinin kapağı.

12 Eylül askeri yönetiminin esip, savurduğu günler. Demokrasinin askıya alındığı, bir gazete ya da derginin sık sık kapatıldığı yıllar.

Gırgır, bu kapak yüzünden, onbeş gün kapatılıyor. Çünkü, halk arasında kapaktaki şarkıcı, dönemin önde gelen komutanlarından biriyle birlikte anılıyor.

Kapanma sırasında, Oğuz Aral’la görüşüyorum. O yıllar Cumhuriyet Ankara Temsilcisiyim. Kendisini, geçmiş olsun, demek için arıyorum.

‘İlk çıkacak sayıyı bekle’ diyor. Onbeş gün sonra, Gırgır’ın kapağında bütün Gırgır çalışanları fotoğrafı ve 10. Yıl Marşı’ndan Çıktık Açık Alınla dizesi.

Cuk oturan bir espri!.. Askeri yönetimler dahil, iktidarlar karşısında, kendisiyle hesaplaşmada, yüz akıyla çıkan bir tavır!..

Oğuz Aral, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın önemli çizerlerinden biri olarak, anısı önünde saygıyla eğilmeyi hak eden bir kimlik!..