Epik roman beyazperdede

Güncelleme Tarihi:

Epik roman beyazperdede
Oluşturulma Tarihi: Ekim 28, 2012 00:00

Neredeyse her köşe başında afişini gördüğümüz dev prodüksiyon Bulut Atlası bugün ve gelecek arasında bir bağ kuran epik romanın beyazperde uyarlaması. İnsanlık, varoluş ve yaşam üzerine karmaşık bir şeyler söylüyor ve final de kaçınılmaz olarak derin, puslu düşüncelere itiyor.

Haberin Devamı

İşte yılın en şaşaalı ve de tartışmalı prodüksiyonu.
Her epik romanın başına gelen, David Mitchell imzalı, pek çok edebiyat ödülünün sahibi Bulut Atlası’nı da buldu; roman, olurdu olmazdı tartışmaları arasında beyazperdeye uyarlandı.
100 milyon dolar gibi dev bütçeli bir bağımsız yapımdan söz ediyoruz.
Yönetmenler Wachowski Kardeşler ve Tom Tykwer.
Bulut Atlası’nın sinema macerasının ilginç bir öyküsü var.

BULUT ATLASI, NATALIE PORTMAN’IN FAVORİ ROMANIYMIŞ

Wachowski Kardeşler, David Mitchell’in romanıyla ‘V for Vandetta’ sırasında tanışıyorlar.
Set aralarında Bulut Atlası’nı elinde düşürmeyen Natalie Portman’ın kitabı bolca övmesi yönetmen kardeşlerin ilgisini bu yöne çekiyor. Zaman içinde Koş Lola Koş, Koku ve Üç filmleriyle tanınan Alman yönetmen Tom Tykwer da işin içine dahil oluyor.
Kitabın yazarı bile hikâyenin sinemaya uyarlanmasının neredeyse imkânsız olduğu konusunda ısrar etse de, okuduklarından büyülenen üç yönetmen bu işi bitirmeyi kafalarına çoktan koyuyorlar bile.
Kosta Rika’da kiraladıkları evde senaryoyu yazıyorlar.
Her bireyin varlığının ve kararlarının tüm dünyayı etkilediği fikrinden yola çıkan Bulut Atlası, işte bu üç kafadarın kararlılığının ürünü.
Filmdeki Sonmi-451 rolü daha o günlerde Natalie Portman’a veriliyor. Portman’ın filmde rol alamasının nedeniyse çekimler sırasında hamile olması!

Haberin Devamı

ALTI AYRI ZAMAN DİLİMİ VE HİKÂYE

1850 yılında Pasifik Okyanusu’ndayız. Adam Ewing Yeni Zelanda’daki takımadalardan zorlu bir deniz yolculuğu yaparak California’daki evine dönmekte.
1930’larda Belçika’da yaşayan beş parasız ama yetenekli bir bestekâr olan Robert Frobisher’ın elinde Adam Ewing’in günlüğü var.
Luisa Rey, Reagan yönetimindeki Amerika’da yaşayan isyankar ruhlu bir gazeteci.
Yayın evi sahibi Timothy Cavendish alacaklılarından canını kurtarmaya çalışıyor.
Kendisini var eden sisteme isyan eden android garson Sonmi-451, yakın gelecekte Güney Kore’de.
Zachry ise medeniyetin çöküşüne ve ilkel kabilelerin insanlığa hükmetmesine şahit olmak üzere.
Romanın filme uyarlanmasındaki en büyük zorluk altı ayrı zaman diliminde geçmesi ve farklı hikâyeler anlatması.
Ancak tüm bu ayrı gibi görünen öyküler birbirlerine bir şekilde bağlanıyor.
1850’de Pasifik’i geçen gezgin, suskun besteci, asil ruhlu gazeteci, alacaklılarından kaçan yayınevi sahibi, ölüm sırasını bekleyen genetiği değiştirilmiş garson, bilim ve medeniyetin karanlık yüzüne tanık olan genç Pasifik adalı, tarihsel zaman dilimi içinde her birinin yankılarını anlatıyor.

Haberin Devamı

MAKYAJLA CİNSİYETLER ARASI YOLCULUK

Film içinde filmler var Bulut Atlası’nda.
Ve rolden role koşan oyuncular.
Tom Hanks, Halle Berry, Hugh Grant, Hugo Weaving, Jim Sturgess, Ben Whishaw, James D’Arcy, Doona Bae ve Susan Sarandon gibi her biri ayrı yıldız olan isimleri izliyoruz.
Bir Tom Hanks, bir Halle Berry, bir Hugo Weaving kaç role bölünebilir sorusuna iddialı bir cevap veriyor yönetmenler.
Burada parantez açıp makyajlardan söz etmekte fayda var. Makyajlar sayesinde cinsiyetler arasında bile gidip gelebilen oyuncuları izleyebiliyoruz.

İYİLİK VE KÖTÜLÜKLER GELECEĞİMİZİ BELİRLER

Bulut Atlası’nın farklı türlerdeki altı küçük filmi aynı potada eritmeyi başarmasının ardında mesaj, amaç, söylem anlamında tek bir noktada birleşebiliyor olması yatıyor.
Filmin özeti şu aslında; geçmiş bugün ve gelecek birbirine bağlıdır, insanlar yaptıkları iyilik ve kötülüklerle geleceklerini belirler.
Bu basit indirgemeye kanmayın ama...
Kabul etmek gerekir ki, karşımızda farklı olduğu kadar oldukça da karmaşık bir film var.
Beğenenler için ikinci izleyişin yolunun açık olduğunu söylemem gerek.
En azından bende durum böyle görünüyor.

Haberin Devamı

Kimse inanmadı

Film, David Mitchell’ın Türkçe’ye de Bulut Atlası olarak çevrilmiş olan aynı adlı romanından uyarlandı. Pek çok edebiyat ödülü bulunan romanın ‘sinemaya uyarlanamayacak kadar karmaşık’ olduğu söyleniyordu. Ki buna yazarı da dahildi...

Epik roman beyazperdede

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!