Güncelleme Tarihi:
“Entrikacı, kötü bir kadını oynamak istiyordum” diyen oyuncu, dizide tam da istediği gibi hırsları ve zaafları uğruna entrikalar çeviren Şahika karakterini canlandırıyor. Amerika’da izlenme rekorları kıran “Revenge”den uyarlanan dizi, 3 Ocak Perşembe günü yayın hayatına başlayacak.;
Neden “İntikam”?
- O kadar çok sebep var ki... Uyarlamaları çok seviyorum bir defa. Sadece dizilerde değil, tiyatroda da. Keşke bütün klasik eserlerin adaptasyonları yapılsa. En önemlisi, başıma ne geleceğini biliyorum. 8’inci bölümde de, 25’inci bölümde de ne yapacağım belli.
Senaryonun gidişatının belli olmadığı dizilerde, o merak duygusu oyuncuyu olumsuz mu etkiliyor?
- O merak bazen iyi olabiliyor, bazen de can sıkıcı sonuçlar doğurabiliyor.
Neden?
- Çünkü bazen siz bir karakteri kabul ediyorsunuz ama dizi ilerledikçe hikâye tükeniyor ve karakter bambaşka bir yere gidiyor.
Peki bu sürprizler, oyunculuğu beslemiyor mu?
- Hayır. Ben tiyatro kökenliyim ve başını sonunu bildiğim bir işte oynamak daha çok hoşuma gidiyor.
ŞİMDİKİ GENÇLER KISA YOLDAN SINIF ATLAMAK İSTİYOR
Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde eğitmenliğe devam ediyor musunuz?
- Evet, oyunculuk eğitmenliği yapıyorum. Bir de Sadri Alışık Genç Tiyatro’da yönetmenlik yapıyorum.
Hangisini daha çok seviyorsunuz; yönetmenlik ve eğitmenlik yapmayı mı, yoksa oyunculuğu mu?
- Aslında yönetmenlik ve eğitmenlik daha çok hoşuma gidiyor. Bir ekibin bütün psikolojisini ve yaratım sürecini koordine etmek çok keyifli. Bir de gençlerle çalışıyorum, onlardan çok şey öğreniyorum. Onlarla bir arada yaşamaktan çok besleniyorum, hiç yaşlanmıyorum.
Sizce şimdiki gençler neden oyuncu olmak istiyor?
- Aslında kısa yoldan sınıf atlama istekleri var. Amerika’daki siyahların basketbolcu olmak istemesi, bizde bir dönem bütün erkek çocuklarının futbolcu yapılmaya çalışılması gibi bir durum bu. Bazıları, işin içine girip de oyunculuğun aslında ne kadar zor olduğunu gördüğünde arkasına bakmadan kaçıyor. İçlerinde gerçekten oyunculuk isteği olanlar kalıyor.
KENDİMİ “EĞİTİLMİŞ KOÇ BURCU” OLARAK TANIMLARIM
Aynı zamanda oyunculuk yapan bir eğitmen olarak, öğrencilerinize ne gibi tavsiyeler ya da öğütler veriyorsunuz?
- Hayatta ne kadarsanız sahnede de o kadarsınız, sahnede daha etkili olabilmek için hayattaki etkinizi artırmalısınız diyorum. Hayatla sahneyi bir görürüm ben. Bir insanın oyunculuğunun gelişebilmesi için hayatta aldığı risklerin artması, cesur olması gerekiyor. Yanlış bulduğunuz bir tutumundan ötürü babanıza hayır diyemiyorsanız, Jeanne D’Arc oynayamazsınız diyorum.
Siz risk alır mısınız?
- Hep. Severim risk almayı. Yapı itibariyle de aksi mümkün değil. Çocukluğumdan beri “dik başlı, başına buyruk, istediğini mutlaka elde eden biri” diye tanımlanıyorum. Ben kendimi “eğitilmiş Koç burcu” olarak tanımlarım.
ŞAHİKA’DA OIDIPUS KOMPLEKSİ VAR
“İntikam”daki Şahika’ya gelelim... Güçlü, kendinden emin, zengin bir kadın olduğunu biliyoruz ama ben asıl sizin kafanızdaki Şahika’yı merak ediyorum...
- Şahika’nın iki büyük zaafı var. Birincisi oğlu. Oğluyla müthiş tutkulu bir aşk yaşıyor. Klasik Oidipus kompleksi. Oğlu dışındaki herkesle zaman zaman küstahlığa varan bir haletiruhiyeyle konuşuyor.
Diğer zaafı ne?
- Sonradan sahip olduğu üst sınıf. Şahika, alt sınıftan geliyor, sosyetede doğup büyümüş biri değil. O nedenle sahip olduğu konumu kaybetmemek için her şeyi göze alıyor. Onun yaptığı ve bizim “kötülük” olarak algıladığımız her şey, aslında kişisel zaaflarından kaynaklanıyor.
Gücünü paradan mı alıyor?
- Hayır, bence tamamen karakter yapısından kaynaklı. Parası olmasa da aynı güçte olacağından eminim. Her şey onun kontrolü altında olmalı. Bu anlamda Şahika’yı kendime benzetiyorum.
BANA YANLIŞ GELEN ŞEYİ ÇOCUĞUM İÇİN BİLE YAPMAM
Sizi anne rollerinde çok sık görüyoruz, neden?
- Evet, benim çocuğum yok ama hep anne rolünü oynadım. Seviyorlar benim anne oynamamı.
Anne olmayı düşünmüyor musunuz?
- Benden 13 yaş küçük bir erkek kardeşim var, belki de o yüzden hiç ihtiyaç duymadım buna. Hiçbir zaman “Acaba bir çocuğum olsa mı?” demedim. Çocukları seviyorum ama anne olmak bana kendi hayatından vazgeçmekmiş gibi geliyor. Ben kendimden vazgeçemedim...
Peki siz Şahika gibi sevdiğiniz biri için her şeyi göze alır mısınız?
- Ben hayatta kaybetmenin de kazanmak kadar, acı çekmenin de mutlu olmak kadar gerekli olduğuna inanıyorum. O yüzden prensip olarak bana yanlış gelen bir şeyi çocuğum için bile yapmam. Gerçi böyle diyorum ama çocuğum olsaydı kim bilir neler yapardım... Annelik müthiş bir zaaf, insana her şeyi yaptırabilir. O zaaf beni ürküttü diyebilirim...
ŞAHİKA’YI ÇAĞIRDIM
Bir gün “Kayıp Şehir” dizisinin setini ziyarete gittim, çünkü reji ekibiyle üç yıl birlikte çalışmıştım. O zaman ortada “İntikam” dizisiyle ilgili hiçbir şey yoktu. Sette, “Ben entrikacı, kötü bir kadını oynamak istiyorum” dedim. Çünkü hep düzgün ve iyi kadın rollerindeydim ama onların zaafları yoktu. Sanki çağırmışım gibi Şahika rolü geldi.
DOSTLARIMA FİKİRLERİNİ SORARIM AMA ÖNEMSEDİĞİMDEN DEĞİL...
Bir işi yaptığım zaman, içim rahat olmalı. Bütün dünya bana “Şahanesin” diyebilir, beni göklere çıkarabilir ama ben ancak kendim beğendiğimde göklere çıkıp mutlu olabiliyorum. Başkalarının ne düşündüğü -olumlu ya da olumsuz- beni ilgilendirmiyor. Bir de dostlarınız hep iyi şeyi söyler ya, ben en çok dostum olmayanların deklarasyonunu ciddiye alırım. Dostlarıma fikirlerini sorarım ama fikirlerini önemsediğimden değil, onların verdikleri argümanlarla kendi araştırmamı sürdürebilmek için.