English ‘Galwayz’ : Zı End!

Güncelleme Tarihi:

English ‘Galwayz’ : Zı End
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2007 18:34

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55eb0339f018fbb8f8a547cf
Uludağ. Çılgın geceler. Beta Disko. Herkes gibi yerlere oturmuşuz. Fosforlu ışık çakıyor. Aynalı ışık dönüyor. Cıstam cıstam yani...

Kim bulmuşsa bir tane Gauloises bulmuş. Sevmiyoruz ama franko-nostalji durumları. Dört beş kişiyiz. Elden ele geçirip birer fırt alıyoruz...

(Hadi bu yazıyla da La bohème - Charles Aznavour dinleyelim, pek de alakası yok ama...)

Birden, şimşek gibi biri atladı üstümüze: Efsanevi Sadık ya Sıtkı Başçavuş!

Esrar içtiğimizi sanmıştı teres. Elimizdekinin kendi halinde bir zehir olduğunu görüp de mosmos olunca (neydi, ‘magma olmak’ mı diyorlardı?) ‘Ananız babanız yok mu sizin? Okulunuz yok mu?’ filan diye aklınca fırça kayıp ittirip gitmişti.

*

Bir de, anacığımla bir kere İtalya’da bir Club Méd tatil köyüne gitmiştik. Otranto’da. Bir iki ‘excursion’a da kaldık. Biri Puglia bölgesinde bir turdu. Otobüsle dönerken, animatörler gece karanlığında esprilerle, oyunlarla bizi diri tutmaya çalışıyorlar.

Bir soru. Kazanana Club’e gidinci bir şişe şampanya! İlk çıktığında Gauloises’ın adı neydi?’

Kim bilecek, her kafadan bir palavra çıkıyor. Memleket isimlerinden, şehir adlarından türemiş sıfatlar uçuşuyor...

- Béogradoises, diye bağırdım oturduğum yerden fırlayarak. (Belgradlı)

- Ne dedin Serdar? Dedi animatör, ‘Hongroises’ mı dedin? (Macar)

- Evet öyle dedim! (Yalandan kim ölmüş...)

- Şampanyayı Serdar kazandı! (Alkışlar ve sevgi gösterisi...)

Otobüsün en genci bendim, 13-14 yaşındaydım, animatör ‘küçük bir hile’ ile beni kazandırmış, herkes de bu oyuna katılmıştı.


*

Şimdi geldik yazının en zor kısmına. İki tane ‘eee, yani?’ anıdan, ana habere nasıl geçeceğiz, konuyu nasıl bağlayacağız?

Zaten naklettiğim son ‘galyoz anısı’nın final cümlesinden belli sıkıntım. Hani bir fıkra anlatırsın, sonunda ‘Yani adam... demek istemiş’ filan diye açıklama yapmak zorunda kalırsın ya, bombok bir halde...

*

Hasılı arkadaşlar, sigara dediğin çok bok birşeydir.

Zaten iyi olsaydı, Fransa’nın sembollerinden Gauloises sekiz sene evvel fifti fifti ‘franko-ispanyol’ bir şirkete devredilmezdi.

İyi olsaydı, asıl, düşünüldüğü gibi Gauloises, (ekonomik gerekçelerle) İngilizler’in Imperial Tobacco’suna satılmazdı.

Gauloises’ı satmak... üstelik İNGİLİZLER’e satmak!

MON DIEU!

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!