Güncelleme Tarihi:
Maşide Cesur, 22 yaşında ve doğuştan ortopedik engelli. Hastalığının adı Spina Bifida. Türkiye’de çok az bilinen ve dünya genelinde 10 milyon kişiyi ilgilendiren bu hastalığa, her bin doğumdan üçünde rastlanıyor. Yani yılda 3 bin bebek Türkiye’de bu hastalıktan etkileniyor. İşte Maşide de hayata gözlerini bu hastalıkla beraber açtı.
Tekerlekli sandalyesinde yine kendisi gibi omurilik felçlisi 32 yaşındaki Süphiye Dağ’ın saçına fön çekerken buluyoruz onu Engelliler Sarayı’nda. İkisi de profesyonel sporcu aslında. İlköğretimden sonra, liseyi açıktan bitirip Halk Eğitim’in kurslarına devam eden Maşide’nin, Bağcılar’daki Engelli Sarayı’na geldikten sonra hayatı değişmiş. Burada spora başlamış ve ‘Tekerlekli Sandalye Atletizm Yarışması’na katılmış, Avrasya Maratonu’nda üçüncü olmuş. Şimdi de çok istediği kuaförlük kurslarına devam ediyor. Kursun ikinci dönem öğrencilerinden. Üç aylık ilk kurdan sonra seçilip, üst kurlara devam etmeye hak kazanmış. Fönden manikür-pediküre kadar mesleğin bütün ayrıntılarını öğreniyor. Hayali ileride bir kuaför salonu açmak.
Arkadaşı Süphiye’nin hikâyesiyse bir başka dram. 13 yaşındayken, arkadaşına misafirliğe gitmiş. Arkadaşının küçük kardeşinin, babasının silahını kurcalaması sonucu patlayan silahtan çıkan kurşun, Süphiye’nin omuriliğini zedelemiş. Süphiye önce bunun bir hastalık olduğunu sanıp, iyileşme sürecini beklemiş. Uzun süre fizik tedavi görmüş. Sonra durumu kabullenmiş. O da diğerleri gibi bu kursa katılmış. Kuaförlük kursunun yanı sıra İngilizce kurslarına da devam ediyor. Bir yandan da katıldığı Özürlü Memur Seçme Sınavı’nın sonuçlarını bekliyor. Kazanamazsa spora devam edecek. Sporcu olarak 700 TL ücret alıyor.
Hocaları, kuaför Yasemin Timurkan, 17 öğrencisinden dokuzunun zihinsel, üçünün ortopedik, diğerlerininse epilepsi ve hafif engelli olduğunu söylüyor. Sekiz öğrencisi çırak ve kalfa olarak çeşitli kuaförlere yerleşmiş. “Görücü usulü evlilik gibi” diyor Timurkan. Hangi öğrenci, hangi işte başarılı olur, hangi dükkân sahibinin nasıl birine ihtiyacı var bildiği için, arz ve talebi buluşturuyor.
Arkadaşının gözü
Biz sohbete dalmışken, karşıdan ilginç bir ikili geliyor. Biri görme engelli, biri kas hastası ve ortopedik. Birinin boynunda Fenerbahçe atkısı, elinde beyaz baston, diğeri tekerlekli sandalyede “Bize her yer Trabzon” diyor. Biri tarif ediyor, diğeri sürüyor. “Birbirimizi bulduk” diyen görme engelli Mustafa Gürses ve ortapedik engelli Ömer Taştan, iki sıkı dost ve ayrılmaz ikili.
Hocam bugün kötü giyinmişsin
Zihinsel Engelliler Öğretmeni Özgür Çoban: “Otistik bir öğrencime okuma-yazma öğretiyorum. Bir gün dinlemek istemedi. ‘Yeter artık’ diyerek çekilip ağladım. Peçeteyle, ‘Tamam dinleyeceğim, anlat’ diyerek, gözyaşımı sildi. Ağlarken, gülmeye başladım.