Engelli cinsellik

Güncelleme Tarihi:

Engelli cinsellik
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 18, 2008 00:00

Engelliler ve cinsellik. Bu iki kelime bugüne kadar yan yana çok az geldi. Çünkü toplum engelli bireylerin bir cinsel hayatı olduğuna inanmak istemiyor. Tekerlekli sandalyede oturan bir kişi, aseksüel kabul ediliyor. Oysa cinsellik en az engeli olmayanlar kadar önemli onlar için de. Kimi ereksiyon olabiliyor orgazm olamıyor, kimi hiçbir şey hissetmiyor, kimi orgazmın beyinde başlayıp beyinde bittiğine inanıyor. Kimi ereksiyon için iğne, kimi hap kullanıyor. Kimi bunu usta bildiği ağabeylerinden, kimi doktorlardan öğrenmiş.

Kiminin partneri fahişeler, kimi aşk yoksa seks de yok deyip mahremiyetini kimselere kolay kolay açmıyor. Toplumdaki önemli bir önyargıyı kırmak amacıyla yapılan bu araştırma bir ay sürdü. Engellilerin buluşma noktası olan birçok internet sitesinin yardımıyla yapıldı. Sitelere üye olan ve bu araştırmaya katılmak isteyen herkes bize e-mail gönderdi. Onlarla defalarca mailleştik. Verdikleri cevaplara yeni sorular gönderdik. Yanıtları ince bir süzgeçten geçirdik. Ve yayına hazır hale getirdik. Büyük çoğunluğu adının yazılmasını, fotoğrafının çekilmesini istemedi. Onları müstear isimleri ya da rumuzlarıyla verdik. İşte karşınızda engelliler ve cinsel hayatları.

DANTE 30 YAŞINDA, İŞİ VAR, ÇALIŞIYOR

Herkes size cinsel kimliğiniz yokmuş gibi davranıyor


19 yaşında bir ameliyatın ardından beklenmedik bir şekilde sakat kaldım. Bir işim var, çalışıyorum. Bedeni, engelli bireye her şeydeki gibi cinsellikte de daima engel oluyor. Tekerlekli sandalyede veya koltuk değneğinde bir gencin geneleve gittiğini hayal edebiliyor musunuz? Ben T4 seviyesi paraplejiyim. Göğüs uçları hizasından itibaren vücudumun aşağısını ne hissediyorum ne hareket ettirebiliyorum. Buna alışmakta inanılmaz zorluk çektim. Beyniniz normal çalışıyor, seks arzusu var ama mastürbasyonun size getirdiği en ufak his yok. Bedeninizin hissetmeyen bir yerine dokunduğunuzda sanki bir başkasına dokunuyorsunuz. Normal bir ilişkide boşalmayla tamamlayacağınız seks, görerek, işiterek partnerinizi izleyerek alacağınız bir zevke dönüşüyor.

Tüm bunları keşfederken bir uzmandan yardım alamadım. Benden büyük yaşta "usta" dediğim kişilerin deneyimlerine kulak kabarttım. Ama tüm engellilere şunu söylemek isterim: Bu işi profesyonel yardım alarak çözmeli herkes. Ereksiyon sağlamak için çeşitli alet veya ilaçları doktor kontrolünde öğrenmek ve uygulamak akıllıca olur.

Yeni hayatımda cinselliği, en baştan keşfettim. Rehabilitasyonda evli engellilere eşleriyle birlikte eğitim veriliyordu. Bekár bir genç olarak ailemle rehabilitasyonda olduğum için gerek bile görmemişlerdi bana bunları anlatmaya. Sonraları kendi kendime sağladığım sertleşmenin cinsel ilişki için yetersiz kalacağını tecrübe ettim. İlaç ve aparatları öğrenip denedim. Engelli için uzun süreli ereksiyon sağlamak yetmiyor. Partnerinizle yalnız kalmanız gerekiyor. Bu da zaten pek çok şey için başkasının yardımına ihtiyaç duyan engelli bireyin işini iyice zorlaştırıyor. Toplum tüm sakatlara cinsel kimliği yokmuş gibi davranıyor. Üstelik buna aileniz de dáhil. Babam evlilikle ilgili ilk konuşmamızda dolaylı yoldan bunu ifade etmişti. Engelli bir kadının doğurduğunu veya engelli bir erkeğin baba olduğunu haberlerde izleyen biri, UFO haberini izlerken verdiği tepkiyi veriyor.

ENGELLİNİN SEKS HAZIRLIĞINI DÜŞÜNÜN!

Tekerlekli sandalyeden kendinizi yatağa geçirmeli, soyunmalı ve büyük bir çoğunluğunu hissetmediğiniz vücudunuzu en uygun pozisyona getirmelisiniz. Ayakkabı giyip çıkarmak bile meşakkatli bir iştir engelli için, bir de seks hazırlığını düşünün...

KAAN 27 YAŞINDA, BASKETBOLCU

Engelli bir erkekle birlikte olan kadın kendini farklı hisseder


Kaan, Beşiktaş Engelli Basketbol Takımı’nda 5 numaralı formayı giyiyor. Altı yıldır basketbol oynuyor. 13 yıl önce
/images/100/0x0/55ea633ff018fbb8f87ca968
geçirdiği trafik kazası sonucunda engelli kaldı. İlk yıl tek kelimeyle kabustu. Belden aşağısını hiç hissetmiyor, tuvaletini yapmak için sonda ve sürgü kullanıyordu. Sonra yavaş yavaş düzelmeye başladı. Şimdi ayak bileklerine kadar her yerini hissediyor. Ama bileğinden sonrası yok, his sıfır. "Bir gün bile lanet olsun demedim. Benim kalbim de, beynim de engelli değil. O bana yeter" diyor. Ailesi Ankara’da. Kaan, İstanbul’da tek başına yaşıyor. Bunu da gayet güzel kotarıyor. Otomobil kullanıyor, gece kulübüne, sinemaya gidiyor.

Kaan, ergenliğe girdiği yaşlarda engelli kalmış. Önceleri cinsellik hakkında neredeyse hiç düşünmemiş. Bir buçuk yıl sonra plajda kendinden büyük bir kadınla tanışınca içine bir kurt düşmüş. "Merakım fazla sürmedi. Çünkü tanıştıktan kısa bir süre birlikte olduk. Normal bir erkek ilk sevişmede ne kadar çuvallarsa o kadar çuvalladım. Hissedip hissetmeyeceğimi hiç düşünmedim. Kafaya takmadığım için başarılı oldum."

Kaan’ın sekse bakışı partnerini mutlu etmek üzerine kurulu. Başarısını da onun mutluluğuyla ölçüyor. Ve bu bakışın engellilerin çoğunda bulunduğunu iddia ediyor: "Bazı kadınlar bana küçük, kırılgan bir çocukmuşum gibi yaklaşır ama sonra nasıl bir erkek olduğumu anlar. Sevgilimi mutlu etmek için elimden gelenin fazlasını yaparım. Engellilerin büyük bölümü de benim gibidir. Bu yüzden engelli bir erkekle birlikte olan kadınlar kendilerini farklı hisseder. Ve başka bir sorun yoksa kolay kolay o erkekten ayrılmazlar..."

B.Y. 32 YAŞINDA, ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ

Bir erkek için cinsel gücünü kaybetmenin yürüyememekten daha önemli olduğunu anladım


Engellilik benim için, daha önce bilmediğim ama hep yanı başımda duran bir odanın kapısını aralamak gibi bir tecrübe. 25 yaşında bir trafik kazasıyla belden aşağım felç oldu. Belden aşağı, genel bir tabir. Aslında sırt hizamdaki his seviyem omuzumdan 20 cm aşağıda bitiyor. Ön tarafta ise göbek hizamdan aşağısını hissetmiyor ve hareket ettiremiyorum. Tıbbi karşılığı: T-7 seviyesinde paraplejik. Askerliğimi komando olarak yapmış, Uzakdoğu sporlarında Türkiye çapında başarılar elde etmiştim. Nasıl olur da sakat kalırdım? İdrarımı, büyük abdestimi nasıl yapacaktım, cinsel organımı hissetmiyordum. Yoksa cinsel ilişkiye giremeyecek miydim? İnanması zor ama bir erkek için cinsel gücünü kaybetmenin yürüyememekten daha önemli olduğunu anlamıştım. Ereksiyon olamıyordum. Hatta dokunduğumda göbek hizamdan aşağıda kalan tüm vücudum gibi penisimi de hissetmiyordum.

Hastanede yatarken bir gün kadın doktorlardan birisi en çok neye üzüldüğümü sordu. Aslında diyeceğim şeyi biliyor ama benden duymak istiyordu ki üzerinde konuşabilelim. Cinsel durumumun beni çok kaygılandırdığını söyledim. O da bana haplardan ve bir iğneden bahsetti. Küçük bir şırıngayla penise zerk edilen iğne sayesinde saatlerce ereksiyon olabiliyormuşuz.

Taburcu olur olmaz hemen o iğneyi buldum. Küçük bir şeker şırıngasıyla ilk denemeyi yaptım. Beş dakika sonra penisim sertleşmeye başladı. Sertleşme bir cinsel ilişkiye yetecek derecedeydi. Tek sorun penisin baş kısmı eskisi gibi sertleşmiyordu. Ancak moralim yerine gelmişti. Ereksiyon iki saat sürdü. Bir fahişe buldum. Kadın üstümde inip kalkıyor ben de ne hissettiğimi anlamaya çalışıyorum. Kadın o kadar kaba ve cahildi ki ilişkiyi yarıda kestim. Dünyam başıma yıkılmıştı. Orgazm ve boşalma yoktu. Bana cinsel ilişkiden kalan vücudumun üst bölgelerimden alacağım haz ve psikolojik tatmindi. Bu ilişki kazada bile yaşamadığım bir moral bozukluğuna yol açtı. Çünkü cinsellik benim için bir tür tamamlanma haliydi. Belki ilk kez ölmem gerektiğini düşündüm. Çok şanslıyım, bu süreç fazla sürmedi. Tesadüfen bir Rus kadınla tanıştım. Kadın çok güzel ve ince ruhluydu. Sevişmeyi bilen bu kadın uzun süreli ereksiyon olabildiğim için defalarca orgazm oluyordu. Onu memnun ettiğimi bilmek özgüvenimi yerine getirdi. Bazen ereksiyon süresi altı saate kadar çıkabiliyor. Kadın için bir avantaj. Ancak belimizi kullanamadığımız için fazla bir pozisyon zenginliğimiz yok. Kadının üstte olduğu pozisyonları tercih etmek zorundayız. Her kadın bundan hoşlanmayabiliyor. Ellerimizi daha önce olmadığı kadar maharetli kullanmak zorundayız.

Fark ettiğiniz üzere kadının yaşadıklarına odaklanıyoruz. Bunu çok önemsiyorum. Ama bazı kadınlar da karşısındakini mutlu ettiğini bilmek istiyor. Bir tanesi "Şimdi ben sana oral seks yaptığımda bir şey hissetmediğine inanamıyorum" demişti. Aslında hissediyorum. Hatta tir tir titrediğim bile olmuştur. Ama bu tensel bir uyarılma değil, psikolojik bir şey. Bu psikolojik tatmin mevzuunu açtığımda kızların yüzünde bir inanmama ifadesi uyanıyor.

B.D. 21 YAŞINDA, ÖSS’YE HAZIRLANIYOR

Tahrik oluyorum ama ilerisini bilmiyorum

Üç yaşında evden kaçtığımda geçirdiğim trafik kazası sonucu engelli kaldım. Parapleji hastasıyım, t9, 10 ve 11 tam kesik. Engelleri delen haşarı bir çocukmuşum. Engelli olmama rağmen motosiklet kullanmaya çalıştığım için de kaza geçirdim. Bir kere de falezlerden düştüm. Ama aktif bir bireyimdir. Şu anda ÖSS’ye hazırlanıyorum ve ailemin kırtasiye dükkanında çalışıyorum. Hayatın anlamını çözmeye çalışıyorum. Çözebildiğim ise şu: Hayat cinsellik üzerine kurulu. Bütün çarklar karşı cinse kendini beğendirmek için dönüyor. Ben ise hayatımı bu çemberin dışında sürdürmeyi seçtim. Bir iki flörtü saymazsak ciddi anlamda hiç ilişkim olmadı. Tahrik oluyorum, seksi bir kadın gördüğümde içim kıpır kıpır oluyor. Nefes alışım hızlanır, kalp ritmim hızlanır yüzümde bir tebessüm belirir. Fantezi de kurabilirim ama ilerisini bilmiyorum.

SPASTİK 29 YAŞINDA, PSİKOLOG

Cinsellik engelimin kalktığı nadir anlardan

Spastik engelliyim. Doğum komplikasyonu sonucu engelli olmuşum. Özel bir kurumda psikolog olarak görev yapıyorum. Bekarım. Yaşamım sürekli sağlıklı bireyler arasında geçti. Belirgin bir engelim olmasına rağmen engel ve engelli kavramı bana hep uzaktı. Ufak tefek kasılmaları saymazsak cinselliği yaşamak istediğimde herhangi bir problemle karşılaşmıyorum. Hatta cinsellik, engelimin ortadan kalktığı nadir yerlerden... Mastürbasyon yapıyorum. Bireysel olan her şeyi severim çünkü bireysellik özgürlüğü çağrıştırır bana. Önceleri duygularımı söyleyememek gibi bir sıkıntı yaşıyordum ve bu sıkıntının engelimden kaynaklandığını düşünüyordum. Bir nevi öğrenilmiş çaresizlik psikolojisiydi bu. Güzel bir kadınla karşılaştığımda duygularımı hep geri plana iterim. Konuşmam, sadece aktif olarak kadını dinlerim. Sesini dinlerim, vücudunu dinlerim, gözlerini dinlerim. Ve en çok sessizliğini dinlerim çünkü bir kadını ancak sessizliğinde yakalarsınız. Ve en uygun bulduğum sessizlik anında beynim bana şimdi konuş, der.

H.K. 49 YAŞINDA, EMEKLİ

İlişkiye 10 sıfır yenik başlıyoruz

İktisat mezunuyum. Mali müşavirlik belgesi aldım. 15 yıl önce emekliye ayrıldım. Sonra da çalışmaya devam ettim. Son iki yıldır işsizim. Çocuk felcinden sakat kaldım, tekerlekli sandalye kullanıyorum. Şu anda ikinci evliliğimi yaşıyorum. İki evliliğimden de birer çocuğum var. Bedensel engelim cinselliğime engel değil. Tabii grekoromen güreş pozisyonları hariç! Uyarılma konusunda sıkıntım yok. Ancak bunun için duygu olması şart. Biz engellilerin temel sıkıntılarından birisi, sevildiğimizi, istenildiğimizi, kabul edildiğimizi bilmemiz gerekir. Engelli olmanın getirdiği en büyük dezavantaj, ilişkilere ya da kur yapmaya, on sıfır yenik başlıyorsunuz... Zamanında epey ceviz kırdık. Şimdi güzel bir kadın görünce sadece iç çekiyorum. Bunun nedeni engellilik mi, yaş mı, evli olmak mı siz karar verin. Ben çok uzatamam. Utanırım.

İBRAHİM 29 YAŞINDA, 12 YIL ÇALIŞTI

4 yaşında kızım var engelimle dalga geçe geçe bu günlere geldim

9 aylıkken çocuk felci geçirdiğim için sakat kaldım. Hayattan hiçbir zaman kopmadım, köşeme çekilmedim. 12 yıl çalıştım, kendi işyerimi geçen yıl devrettim. Tekerlekli sandalyemle ulaşabildiğim her yere kendim giderim. Cinsel yaşamımda hiç bir engelim olmadı. Beğendiğim kadın beni kabul eder mi korkusunu hiç yaşamadım. Bugüne kadar hep engelsiz kişilerle seks yaptım. İlk cinsel ilişkimi 19 yaşında yaşadım. Bir arkadaşımın bağ evindeydik. Benimle olan kadına doyumsuz bir zevk yaşatabilmiştim. Bir kez evlendim ama ayrıldım. Dört yaşında bir kızım var, annesiyle kalıyor. Evlendim çünkü hayattan kopmadığımı herkese kanıtlamak istedim. Birçok engelli arkadaşım buna cesaret edemiyor. Ben engelimle dalga geçe geçe bugünlere geldim. Allah bütün engelli arkadaşlarıma bu özgüveni vermiştir, bundan eminim.

B.K 35 YAŞINDA, MALULEN EMEKLİ

Orgazm olamamaya nasıl mı alıştım?

Çok sevdiğim biri öldüğünde nasıl alışıyorsam öyle


Trafik kazası sonucu felç oldum. Omurilik felçlisiyim. Malulen emekliyim, çalışmıyorum. Cinsellik deyince aklıma aşk, kompliman, hazlar, çılgınlıklar ve koku geliyor. Seks istiyorum, tahrik oluyorum. Fakat orgazm gerçekleşmiyor. İstersem orgazmı sağlayan medikal ürünler kullanabilirim. Yine sertleşmede sorun yaşarsam onun da hapı ve iğnesi var. "İyi de orgazm olmadan nasıl zevk alıyorsunuz" derseniz; size, seksi en dar anlamıyla bile bir zaman aralığına sıkıştırdığınızda, orgazmın o zamanın çok küçük bir parçasını oluşturduğunu ve sekste partnerin orgazm olmasının her iki tarafı da yeteri kadar çıldırttığını hatırlatabilirim. Hem bu orgazm olamama hali, hazların peşinden koşmak konusunda kamçılayıcı bir etki de yapmıyor değil.

35 yaşına kadar sevişmeleri orgazmla noktalanan bir erkek 35 yaşından sonra orgazm olamamaya nasıl alışır? Cevap çok basit: Çok sevdiğiniz biri öldüğünde buna nasıl alışıyorsanız öyle. Onsuz da zevk alıyor, bunu öğreniyorsunuz. Kadınlar birlikte olduğu erkek orgazm olamayınca kendilerini yetersiz hissediyor. Ama partnerim zaman içinde sevişirken aldığım hazzı gördüğünde (belki içinde ukte kalsa bile) boşalamamayı dert etmemeye başlıyor.

Benim gibi omurilik felçlisi bir arkadaşım var. Bir gün Antalya’ya tatile gidiyor ve bir seks işçisiyle birlikte oluyor. Kadına diyor ki, "İşte 100 dolar şurada (komidinin üstüne koyuyor), orgazm olduğum anda o para ekstradan senin." Kadın mutlu tabii! Neyse, kadın uzunca bir süre uğraşıyor. Sonunda, "Yeter be yeter. Ben böyle bir şey görmedim" deyip pes ediyor. Yine bir başka arkadaşım bir gün ereksiyon için penise iğne yapıyor. Ama dozu biraz fazla kaçırıyor. Saatler geçiyor, ereksiyon geçmiyor. 8 saatin sonunda tansiyon fırlayınca, acile gidiyorlar. Bizimki utana sıkıla derdini anlatıyor. Penisten şırıngayla kan çekiyorlar da ortalık yatışıyor.

TOPRAK 26 YAŞINDA GIDA MÜHENDİSİ

Orgazm oluyorum diye özel olarak şükretmiyorum

1988’den bu yana Mersin’de oturan, 18’inden beri tekerlekli sandalye kullanan ama kendini hálá bir engelli olarak görmeyen, gıda mühendisi, terazi burcunda ve iflah olmaz bir kültür aşığıyım. Bir çeşit kas hastalığı olan SMA hastasıyım. Seksi bir kadın gördüğümde beynim derhal en uygun bakışla kıza bakmamı, reddedemeyeceği bir teklifle yanına gitmemi ve tüm bunları yaparken de en uygun ev, hangi arkadaşın diye düşünmemi emrediyor. Tabii sevgi sözcükleri, birbirimizi tanıma fasılları, el ele tutuşmalar yaşanıyor. Aslında ben direkt "Bu ayrıntıları atlayıp sıvı değiş-dokuşuna geçelim" diye sormak istiyorum. Orgazm olabiliyorum. Hem partnerle, hem de partnersiz. Yani "diğerlerinden" farklı değil. Bunun için özel olarak şükretmiyorum. Müzik dinlediğimde duyabildiğim, film izlediğimde görebildiğim için kendimi ne kadar şanslı hissediyorsam öyle hissediyorum. Beni sandalyede görenlerin orgazm olamayan adam diye damgalaması umurumda değil. Bu toplum engelli engelsiz o kadar çok kişiyi haksız yere damgalıyor ki!

HÜSEYİN 27 YAŞINDA

Bakir bir erkeğim, kendimi evleneceğim kadına saklıyorum


Doğuştan engelliyim. Dostlarım ve ailem için beni engelsiz gören insanlar topluluğu diyebilirim. Ben de kendimi engelsiz görüyorum. Hayatın tam ortasındayım yani, fazlası var eksiği yok. Beyinsel orgazmla tatmin oluyorum. Bu da bana yetiyor. Bakir bir erkeğim. İlk deneyimimi eşimle yapma taraftarıyım, neden derseniz, ben eşimin bakire olmasını istiyorum, ben bunu istiyorsam karşımdakinin de bunu istemesi normal. Belki geri kafalı diyebilirsiniz, ben geri kafalılığımdan memnunum. Dini yönüm ağır basıyor. Birisiyle yatınca erkek olduğumu kanıtlayacaksam erkek olmak istemiyorum. Hiç kimseye bir cep telefonu bir araba muamelesi yapmak istemem. Seksi bir kadın gördüğümde cinsel organım hareketlenir gibi oluyor ama kendime hakim oluyorum.

MEHMET YALÇIN, 27 YAŞINDA

Evlenirsem ereksiyon ilaçlarını almaya mecburum

Kırşehirliyim. Bekarım. Üç yıl önce üç metreden düşerek belimi kırınca travmatik parapleji hastası oldum. Türkçesi omurilik felciyim. Omurilik felci boyundan kalça hizasına kadar omuriliğin kopması ya da zedelenmesidir. Hasar gören bölgenin aşağısında his tamamen ortadan kalkar. His olmadığından cinsel sertleşme mümkün değildir. Elle uyarılma gerçekleştiğinde çok hafif bir sertleşme olabilir ama bu cinsel ilişki yaşayacak kadar değildir. Para bir çok şeye çare bulduğu gibi buna da çare buluyor. İlaçlara ve iğnelere çok paralar harcadığınızda ereksiyon da olursunuz, orgazm da. Peki hissedebiliyor musunuz? Hayır para onu satın almıyor.

Biz uyarılmayı, orgazmı tamamen zihinsel olarak yaşıyoruz. Eğer birini çok seversek doktora gidip, ilaçlar alıp partnerimizi doyuma ulaştırabiliyoruz. Ama daimi bir partnerim olmadığı için buna gerek duymuyorum. 15 ay önce bir kadınla birlikte oldum o kadar. Evlenirsem ilaç almaya mecburum. Viagra, papaverin (ampül), levitra gibi sertleşmeyi sağlayan ilaçlardan alacağım. Devlet hastaneleri yardım etmediği için özel muayenehanelere gidip avuç dolusu para ödeyeceğim. İçinde yaşadığım toplum beyinsel orgazmın anlamını bilmiyor. Ereksiyonu sağlayan ilaçlardan kimsenin haberi yok. Tekerlekli sandalyedeki herkese kaybeden damgasını yapıştırıyor. Ama bizler kaybetmedik. Yaşamaya devam ediyoruz.

Engelli kadınlar anlatıyor

N.C. 31 YAŞINDA, İŞİ VAR

Sakatlığımdan dolayı ben kendimi hadım ettim
yapılı bir erkek görünce, Allahım bu ne güzel
nuriii,
diyorum, gülüp geçiyorum...

Bir yaşında geçirmiş olduğum çocuk felcinden dolayı engelli oldum. Bu ağır travmayı hayatım boyunca bir gram bile üstümden atamadım. Yürüme cihazı kullanıyorum. Sekiz yıldır kalabalık bir iş ortamında çalışıyorum. Dostlarım
/images/100/0x0/55ea633ff018fbb8f87ca96a
yaşama mücadelemi takdirle karşılıyor. Duygularını rahatlıkla dışa vurabilen biriyim. Mutluluğu da, üzüntüyü de iliklerime kadar yaşar ve yaşatırım. Cinselliğe gelince... Biriyle sevişebilmem için önce ruhumun hazır olması gerekiyor. O da kolay kolay hazır olmuyor. Yapılı erkeklerin vücutları çok hoşuma gidiyor. Öyle birini görünce otomatik olarak "Allahım bu ne güzel nuriii" diyorum. Ve gülüp geçiyorum. Başka çarem yok çünkü. Çok derin düşünmeden o sahneyi kapatıyorum. Sakatlığımdan dolayı ben kendimi hadım ettim. Artık cinsiyetsizim. Ve huzurluyum. Hayatımda ilk kez 23 yaşında öpüştüm. Düşünün artık. Çirkin miyim? Hayır. Ama diğer taraftan, cinselliği çağrıştıran şeyleri daha küçükken yaşamaya başladım. Kaçamadığım için ablamın ya da ağabeyimin arkadaşlarının tacizi için çantada kekliktim. Onlardan nefret ettim. Kadınlar dahil... 17 yaşımdayken bir hemşire göğüslerimi mıncık mıncık etmişti. Bana her yaklaşan kişiyi benden bedensel anlamda faydalanacak kişi olarak gördüm. İki ciddi beraberliğim oldu. Biri 5 yıl diğeri de 1,5 yıl sürdü. En son 9 ay önce aynı yatağa uzandık. Aramızda ciddi bir tensel beraberlik olmadı.

D.C. 37 YAŞINDA

Doktora hiçbir şey hissetmiyorum dedim, engelsiz kadınların çoğunun da fazla bir şey hissetmediğini söyledi

29 Haziran 1987’de bastığım ağaç dalı kırıldığı için üç metreden düştüm. Belim üç yerden kırıldı. L1 komresyon (parçalı) kırığı sonucu omuriliğim tam kesiğe uğradı. Ne belden aşağımı hissedebiliyorum ne de yürüyebiliyorum. Hayata bakış açım sevmek, şükretmek ve paylaşmak üzerine kurulu. Geçen gün facebook’ta "Ne kadar akıllısınız" diye bir test yaptım, yüzde 30 akıllı çıktım. Anlaşılacağı üzere biraz deliyim...

İlk cinsel ilişkimi engelli olduktan sonra, altı yıl arkadaşlık ettiğim biriyle yaşadım. Bir şey hissetmediğimi anlayınca çok üzüldüm. Ama erkek arkadaşım beni duygusal açıdan o kadar iyi tatmin etti ki bu sorunu büyütmedim. O gün anladım ki biriyle birlikte olmam için karşımdaki adamın beni beyni ve sevgisiyle ikna etmesi şart. Hissetmediğimi anlayınca hemen doktora gittim. Doktor beni engelli olmayan kadınların da cinsel birleşme sırasında çok fazla bir şey hissetmediğini söyleyerek, rahatlatmaya çalıştı. Önemli olan ruhun hissetmesi dedi. Birincisine çok inanmasam da ikinci dediğine ikna oldum.

Belden yukarımı hissettiğim için ön sevişmeden çok tahrik oluyorum, hatta çıldıracak duruma geliyorum. Ama belden aşağısı hissiz. Islanma için bazı kremlerin varlığından bahsettiler ama bildiğimiz Nivea bizim işimizi görüyor. Şimdiye kadar üç erkekle birlikte oldum. Üçünde de herhangi bir yetersizlik hissine kapılmadım. Tabii bunda güzel olmanın avantajları da var.

Nişanlımla telefonda tanıştık. Bir gün görüntülü chat yapmak için bilgisayarın başına oturdum. O zamana kadar engelli olduğumu bilmiyordu. Kameradan gördü ve çok şaşırdı. Senin için bir sakıncası var mı, dedim. Hayır yok, diye cevapladı. Aynı gün annesine benden bahsetmiş. Engelli birinden hoşlanıyorum ve kendimi iki kat mutlu hissediyorum, demiş. İlk sevişmemiz biraz garipti. Beni nasıl tutacağını, nasıl çevireceğini bilemedi. Ama ikincisinden sonra hiçbir sorun yaşamamaya başladık. Pozisyon konusunda bir sıkıntı yaşamıyoruz. Ben sağa sola dönebiliyorum. Dizlerimin üzerinde durabiliyorum. Bacaklarımdaki kasılmadan dolayı bacaklarımı açabiliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!