En zenginler listeleri yerine gönül zenginleri listesi yapsınlar

Üniversite yıllarınıza dönelim ve oradan başlayalım. O yıllarda Türkiye’nin en varlıklı işadamı olacaksınız deselerdi...
- Öncelikle ben Türkiye’nin en varlıklı işadamı değilim. Bankacılık sektöründe olduğumdan ve bankayı sattığımdan deklare edilen bir varlık var ama Türkiye’de açıklanmayan daha çok varlık vardır. Türkiye’nin en zenginlerinin yanında ‘Gönlü en zengin’ sıralamasının yayınlanması gerekiyor. Türkiye’de insanlar kazandıklarının ne kadarını paylaşıyor, bakmak lazım.
Nasıl bu noktaya geldiniz? Sizi başarılı kılan faktörler neler?
- Bence bir maraton koştum. Bolt’tan farklı olarak (gülüyor) Etiyopyalılar ve Kenyalılar gibi... Benim hayatım bu şekilde, ancak başkasıyla değil kendimle yarıştım.
Girişimcilik öğrenilebilen birşey midir? Gençler nasıl girişimci olur?
- Benim inancım öğretilebilir olduğu. Kabul etmek gerekiyor ki bazı insanlarda bazı melekeler vardır, davranış biçimleri; sosyal olmak, girişken olmak, özgüven sahibi olmak çok önemli ama bunların önemli bir kısmı eğitimle verilebilir. Bana göre iyi bir girişimcinin profesyonel hayatta çok iyi sunum yapabilmesi gerekir. Örneğin Amerika’da en önemli derslerden biri ‘public speaking’dir. Türkiye’de biz de bu konuya Özyeğin Üniversitesi’nde önem veriyoruz. Öğrencilerimizin mezun olur olmaz kendi işlerini kurmalarını önermiyoruz; bir kurumsal yapıyı tecrübe etmelerini istiyoruz.

SOYADIMI İLK DEFA BİR KURULUŞA VERDİM

Özyeğin Üniversitesi’nin hayatınızdaki yeri nedir?
- Çok önemli bir yeri var. Şimdiye kadar 11 farklı ülkede 70 civarında şirket kurdum veya satın aldım. Bu şirketlerin hiçbiri Özyeğin ismini taşımıyor. İlk defa ailemizin adını bir kuruluşa verdim. Özyeğin Üniversitesi’ndeki öğrencileri kendi ailemden bireyler olarak görüyorum. Onların mutluluğu, onların akademik başarısı benim için herhangi bir şirketimin gelişiminden, çok para kazanmasından daha önemli.
Hayatta para sizin için nelerin ölçüsü?
- Kazandığınız parayla ne yaptığınız önemli. Ben buna şöyle bakıyorum, biz aile olarak bugüne kadar kaç kişiye dokunmuşuz. Benim eşim şu zamana kadar AÇEV ile 81 ilde 750 bin anne ve çocuğa ulaştı. Özyeğin Vakfı ise 60-70 bin kişiye dokundu. Bizim okullarımızda ve yurtlarımızda 40 bine yakın öğrenci kalıyor veya okuyor. Şimdiye kadar 10 bin öğrenciye burs verdik. Benim bu konuda örnek aldığım bazı insanlar var: Rockefeller, Andrew Carnegie, John Pierpont Morgan. Örneğin Rockefeller New York’ta üniversitesini kuruyor, ‘The Rockefeller University’. İçinde çok önemli bir araştırma merkezi var. Yine Rockefeller, ‘University of Chicago’yu kuruyor, bugün dünyadaki sayılı üniversitelerden. Türkiye’de de Vehbi Koç ve Sakıp Sabancı benim mentorumdur.
Hayattaki en büyük başarınız nedir?
- Bana göre hayattaki en büyük başarım insana ve insan kaynağına verdiğim önemle iyi ekip kurabilmek. Ben hiçbir işimi sermayeyle yapmadım; hep iyi insanlarla iyi ekip kurarak, onlardan biri olarak çalıştım. Beni eleştiren yöneticime çok saygı duyarım.
Peki o zaman hayattaki en büyük başarısızlığınızı soralım...
- Türkiye’de bankacılığa genç yaşta başlayan ve yıllardır bu sektörün içindeki bir kişi olarak işler ilk bana teklif edilir. Bunlardan biri Turkcell’di. Bankayı kuralı daha dört-beş yıl olmuştu. Murat Vargı askerlikten koğuş arkadaşım. İşi bana önerdi, “Murat, ben bankaya odaklıyım, bu işe girmeyeyim ama seni patronum Mehmet Emin Karamehmet’e yönlendireyim, o seninle ilgilenir” dedim, onları ben tanıştırdım. Ama “Turkcell’in değeri 15 milyar dolar, bunun yüzde 25’i benim olsaydı şu olurdu, bu olurdu” diye hiçbir zaman düşünmedim. Geriye bakan değil, hep ileriye bakan biriyim.
İşe aldığınız gençlerde hangi özellikleri arıyorsunuz?
- İyi bir eğitim almış olması önemli, özgüven sahibi olmalı, işe aldığınız sektördeki çalışma arzusu ve aile terbiyesi önemli.

TORUNUMLA BANKACILIK OYNAMAYA BAŞLADIK

Çalışmayı ve gençlerin eğitimine katkıda bulunmayı seviyorsunuz. Peki özel hayatınızda sizi neler heyecanlandırıyor?
- Kitap okumayı çok seviyorum, ekonomiyle ilgili araştırma raporları okumaktan hoşlanıyorum. Dostlarımla tavla oynuyorum, tekneyle dolaşıyorum. Tatillerimizi genelde Türkiye’de yapıyoruz. Yurt dışına gittiğimizde müze geziyoruz, senfoni orkestrası konserleri veya modern dans gösterileri izliyoruz, özellikle eşim modern dansı çok seviyor. Tabii bir de torunlarım var. 6 yaşındaki Ege ile bankacılık oynamaya başladık. Yurt dışından getirdiğim paralarla veznedarlık yapıyor.

‘MUHTEŞEM YÜZYIL’ İZLİYORUZ

En sevdiğiniz kitap?
- Biyografileri çok seviyorum. Yurtdışı seyahatine gittiğimde bir bavul kitapla dönüyorum. Son zamanlarda Osmanlı tarihini de okuyorum. Eşimle ‘Muhteşem Yüzyıl’ dizisini de takip ediyoruz.
En sevdiğiniz söz?
- “İyi yapmışsın!”, arada sırada da “Helal olsun!”
Türkiye’deki gençlerin sesi olmak hedefiyle yola çıktık ve Yenibirlider Derneği’ni kurduk. Türkiye’deki eğitime önemli katkılar sağlayabilmek için bizlere ne tavsiye edersiniz?
- Türkiye’de gençlerin ailelerinden ve hocalarından farklı olarak başka insanlarla, kendileri gibi gençlerle temasta olmaları gerek. Gençlerin kendi çevrelerinin dışına çıkıp farklı platformlarda birbirleriyle tecrübelerini paylaşmaları çok yararlı.

YÖNETİCİLİK SIRLARI - 10

Yenibirlider Derneği 120 bin üniversitelinin sorularını iş dünyasının duayenlerine soruyor. Yanıtları Hürriyet yayınlıyor.