Güncelleme Tarihi:
Yancı, kahve jargonunda bir iskambil oynarken yanınızda dikilen (ya da daha kötüsü bir sandalye çekip yerleşen) tiplere verilen isim... (Ekşi Sözlük). Askeri terminolojideyse yandan gelebilecek saldırılardan korunmak için çıkarılan emniyet birliği demek... (TDK). Ama gece hayatında tamamen başka bir anlama geliyor: Taksim’deki Yan adlı mekana takılmak, takılmakla kalmayıp müdavimi olmak.
Yan, bundan bir süre önce Sıraselviler’deki gece kulübü Roxy’nin mütemmim cüzü (ayrılmaz parçası) olarak hemen yanı başına açıldı. Adı da bu yüzden Yan zaten.
Amaç Roxy’ye gelenlere eğlence öncesinde uğrayabilecekleri, bir şeyler atıştırıp vakit geçirebilecekleri bir mekan sunmaktı. Fakat zaman içinde Yan kendini aştı; müzikleri, yemekleri, eğlencesiyle kendi müdavimlerini yarattı. Aralarında da çok sayıda oyuncu, model, sporcu ve sunucu var.
BERRAK TÜZÜNATAÇ NEJAT İŞLER’LE FADİK SEVİN ATASOY ŞENER ŞEN’LE
Mehmet Günsur da doğumgününü orada kutluyor; Erdil Yaşaroğlu da. Koray Candemir, Harun Tekin, basketçi Cenk Akyol Yan’da. Cenk Akyol antrenmanları olduğu için erken gelip erken kaçıyor. Berrak Tüzünataç Nejat İşler’le, Meltem Cumbul hanım arkadaşlarıyla geliyor. Sevin Fadik Atasoy en son Şener Şen’le geldi ama Şener Bey Cihangir’den taşındığından beri pek uğrayamıyor. Halbuki mekanın etkinlik koordinatörü Aysun Şen özbeöz yeğeni.
Seda Akman alt katta barın önünde takılıyor. Genelde viski içiyor. Koray Candemir paso shot Jack-kahlua... Mehmet Günsur da mojitosuna bayılıyor (20 lira). Zeyno Günenç mutlaka cevizli armutlu roka salatası (18 lira); Berfu Haşıoğlu sebzeli noodle (16 lira) ısmarlıyor.
NESİ GÜZEL
Benim favorim Yan
NEJAT İŞLER
İstanbul’da keyifle eğlendiğim mekanlardan. Özellikle yemeklerin sunumu tam bana göre. Yorgun bir iş günü sonrası ya da bir Roxy gecesi öncesi benim favorim Yan.
Eğlenmeye gittiğim tek mekan
MEHMET GÜNSUR
İstanbul’a geldiğimde eğlenmeye tek gittiğim mekan Yan. En çok özel kokteylleri içmeyi seviyorum. Benim için Yan aile ortamı, her zaman rahat ve keyifli.
Roxy eğlencesi de bonus
ZEYNO GÜNENÇ
Arkadaşlarla yemek yemeğe gitmeyi çok sevdiğimiz restoran. Hafta sonları üstüne de Roxy eğlencesi bonus oluyor. Şehirde dans edilebilecek az sayıdaki mekandan biri.
Neşeli kalabalığını seviyorum
ERDİL YAŞAROĞLU
Yan’a gitmemim sebebi iyi müziği ve güzel yemekleri değil... Bunları başka yerlerde de bulabilirsiniz. Yan’ı tercih etmemin sebebi dost işletmesi ve neşeli kalabalığı.
Hem rahat hem havalı(ilk atılabilir!!)
BERFU HAŞIOĞLU
Bakmayın İstanbul’un sonsuz görünen seçeneklerine... Hayatı rutine almışız! Fakat öyle bir yer var ki hem rahat edersin hem çok havalı. Şahane çalar, dans eden çok, gelenler fiyakalı. Yan gibisi yok!
Yeşilay’ın rencide eden anketi
Yeşilay 4 bin 106 ortaöğretim öğrencisiyle bir anket yaptı. Yaptığı ankette şöyle sorulara yer veriyor: “Çevrenizde alkol alan veya madde kullananlara hiç rastladınız mı?”
Hoppala!
Ortaokul çocuklarına, koluna eroin enjektörü saplayanla; restoranda balığın yanına rakı ısmarlayan, bayramda kahvenin yanında likör içen, plajda bir bira açan, evlilik yıldönümünde birer kadeh şarap içenlerler aynı kefede soruluyor.
Rastlamak sözcüğü nadir görülen şeyler için kullanılır. Biz uzaylı mıyız? Restoranları, kafeleri, içki satan mağazaları olan bir ülkede “içki içene rastladınız mı” diye sormak sadece abes değil, aynı zamanda ailesi içki içen çocukları da rencide ve mağdur etmek demek...
Soruya cevap yüzde 64 oranında evet.
Peki ne öğrenmiş olduk bu anketten?
Her yüz öğrenciden 64’nünün eroin kullanımına şahit olduğunu mu?
Yoksa babasının evde maç izlerken arada bir bira açtığını mı?
Sonraki soru da ilginç:
“Rahatsız olduğunuz bir bağımlıyı şikayet ettiniz mi?”
Cevap yüzde 90 oranında hayır.
Yeşilay buradan da bir sonuç çıkarmış; Genel Müdür Muharrem Balcı imzasıyla gururla duyuruyor: “Anlaşılacağı üzere, çevresinde alkol veya madde alarak etrafa rahatsızlık verenlerden gelebilecek zararlardan çekinildiği için şikayet edilmemektedir.”
Peki, bundan sonra içki içen büyüklerimizi size mutlaka bildiririz!
Bence mesele Yeşilay’ın alkol alanla, bağımlı sözcüklerini karıştırması değil. Asıl mesele sapla samanı birbirine karıştırması.
Kurumun görevi bağımlılıklarla mücadele etmek olmalı. İçki içenle değil. Alkol alanla bağımlı sözcükleri, hele hele uyuşturucuların bir arada anılması kasti değilse bile rencide edici, onur kırıcı.
Hem öğrenci hem velisi için!
Nitekim son soru: “Ailenizde alkol alan var mı?”
11.11 NİYE UNUTULDU
Dün cuma ilavemizde en iyi 10 eğlence mekanı seçildi. Listeye şöyle bir göz attım. Elbette güzel, popüler mekanlar seçilmiş ama büyük bir eksiklik var. Bana göre şehrin en iyi kulübü olan Tepebaşı’ndaki 11.11 ilk 10’a bile girememiş. Seçimi yapan jüri üyelerine teessüflerimi arz ederim. Bu vesileyle de 11.11’in birinci yaşını kutlamış olalım.
PATRON DJ KABİNİNDE
Mekanın kalabalığından, fiyatlarından şikayet olabiliyor. Ama müzikler konusunda herkes hemfikir: Mekanın hem ortağı hem de DJ’i Murat Öztürk iyi çalıyor. Saat gece yarısı olunca Tiga, Fisher Spooner, Depech Mode gibi gruplardan seçtiği new wave, 80-90’lar, rock motifli house parçalarla yemek ortamı bitiyor, dans moduna geçiliyor. Yan, salı-cumartesi 18.00-03.00 arası açık. Üç katlı mekana dolu bir gecede 250 kişi giriyor. (212) 243 92 36.