Güncelleme Tarihi:
Dünyaca ünlü flamenko dansçısı Aida Gomez, Carmen adlı gösterisinin dünya turnesi kapsamında tekrar Türkiye’de. İspanya’da ’En Seksi Carmen’ olarak tanınan Aida Gomez, bu kez Ankara sahnelerini flamenko ateşiyle yakacak. Gomez Kelebek’e konuştu.
Dans tutkunuz nasıl başladı? - Doğruyu söylemek gerekirse dans etmek benim için bir eğlenceydi. Bir çocuk olarak oyun oynamaktan çok dans ediyordum. Dans konusunda beni annem yönlendirdi. Henüz yedi yaşındayken dans kursuna yazdırıldım.
Birçok ödülünüz var ve İspanyol Ulusal Balesi’nin başına geçen en genç sanat direktörü oldunuz. Bu kadar büyük başarıların ardındaki gerçek sadece dans sevgisi mi? - Tabii ki, sadece dans sevgisi değil. Disiplin ve çok çalışmanın da önemi fazla. Dansı bir iş olarak görmediğim halde disiplinli olmaya her zaman önem verdim. 30 yıla yakın bir süredir, günde 10 saat dans ediyorum. Ulusal bale benim için büyük bir sorumluluktu ancak her zaman disiplinliyim ve bu sorumluluğu da disiplinim sayesinde alabildim. Carlos Saura ve Carmen sizin için ne ifade ediyor? - Carlos Saura’nın en hayran olduğum yönü çok sıkı çalışıyor olması. Beraber çalıştığımız her iki projede de son derece uyumluyduk. Bu usta yönetmenin sinemadaki şiirselliği yakalayabildiğine inanıyorum ve onunla bir başka projede daha çalışmak istiyorum. Carmen’in kişiliği hakkında ne düşünüyorsunuz? Seksi duruşu mu yoksa gücü mü sizi daha çok etkiliyor ve hangi özelliğini daha iyi yansıttığınızı düşünüyorsunuz? - Carmen’i her şeyden önce güçlü bir kadın olarak değerlendiriyorum. Son derece dişi ve cazibesini kullanıyor. Bir o kadar da güçlü bir kadın. Duygusal açıdan birine ya da birilerine bağımlı hale gelmiyor. Carmen’i sahneye koyarken tutkulu olduğu kadar güçlü bir kadın olduğunu da göstermeye çalıştık. Sanat yönetmenliği yaparken Carmen’in üstünde en çok durduğum yanı gücüydü. Ödüller aldığınız karakterlerden Frida Kahlo mu Carmen mi sizi daha çok etkilemişti? - Carmen’in kişiliği olağanüstü güçlü. Yazıldığı döneme bakarsanız, kadınların baskı altında olduğu bir dönem ama buna rağmen çok güçlü bir karakter. Carmen beni daha çok etkiliyor. Turnelerinizde birçok değişik ülkeler gezerek kültürlere yolculuk yapıyorsunuz. Gittiğiniz yerlerde size gelen eleştiriler ve yorumlar hakkında fikirleriniz nelerdir? - Kimi zaman tutucu seyirci tepkileriyle karşılaştığımız oluyor. Özellikle Arap ülkelerinde kostümlerimizle bile tepki aldığımız oldu. Ama genelde Carmen’i izlemeye gelen seyirci neyle karşılaşacağını biliyor. Sadece Bizet’nin müziklerini değil, Carmen karakterini çok iyi bilen seyircilerle karşılaşıyoruz. SAHNEDE KİLO KAYBEDİYORUM Boş zamanlarınızda ne yaparsınız? - Sinema ve tiyatroya sık sık giderim. Özelikle uzun süren turnelerden sonra mutlaka denize gidiyorum. Çoğunlukla basından uzak olabileceğim yerleri tercih ediyorum. Çocuk sahibi olmak bir dansçının vücudunda deformasyona neden oluyor mu? - Hiç çocuğu olmayan birçok kadın da formunu kaybedebiliyor. Formunuzu çocuk doğurduktan sonra toparlamak yine size bağlı. Ben her sahne performansım sırasında kilo kaybediyorum. Sahnede duygularımı istediğim kadar abartabiliyorum ve müthiş bir enerji harcıyorum. Sahneye çıktığım bir gecede iki kilo kaybettiğim bile oluyor. Spor ve dansla çok kolay formda kalabilirsiniz.
Türk gençlerinin dansı beni hayrete düşürdü
Daha önce de ülkemize gelmiştiniz. Türkiye sizde nasıl bir izlenim bıraktı? Pasion Turca ekibiyle beraber İstanbul’da olağanüstü güzel ağırlandığımı söyleyebilirim. İstanbul’un eski sokaklarını ve Boğaz’ı çok sevmiştim. Özellikle Ortaköy’de akşam yemeğine bayılmıştım. Madrid’de çok yakın Türk arkadaşlarım var, biraz hazırlıklı geldim sayılır. Çok sıcak ve içten insanlarınız var. 4 Kasım’da Ankara’da yapacağım gösterim için heyecan duyuyorum. Ekipteki arkadaşlarım bana Ankara’yı da gezdirecekler. Türkiye’ye ilk geldiğinizde ’Dans Eder misin?’ yarışmasında flamenko figürleri öğrettiğiniz gençler oldu. Gençlerimiz flamenko konusunda başarılı mı? - İspanya’da Türkiye denildiğinde herkesin aklına sadece göbek dansı geliyor. Katıldığım yarışma programında gençler her tarzda dans ederek yarışıyorlardı ve bu beni hayrete düşürmüştü. Özellikle bazılarının dansa çok fazla hevesi vardı. Dans edebilmek için tutku çok önemli.
Aida Gomez kimdir
1967 yılında Madrid’de doğdu. Dans çalışmalarına İspanyol klasik dansı üzerine başladı ve 12 yaşında birçok ödül ve özel mezuniyet derecesini kazandı. Ulusal Bale Grubu’na (National Ballet Company) Antonio El Bailarin himayesinde katıldı ve birçok önemli rolde sahne aldı. Kendi grubunu kurduktan sonra İspanya Kültür Bakanlığı onu İspanyol Ulusal Balesi için sanat yönetmeni seçti ve bu sayede ulusal balenin başındaki en genç sanat direktörü oldu. 2000 yılında birbirinden çok farklı iki karakteri içinde bulunduran yeni bir performans için çalışmalara başladı. Bunlar Antonio Canales’in Frida Kahlo adlı gösterisi ve Jose Antonio’nun Carmen’iydi. "Glamour" dergisi tarafından Yılın Kadını seçildi. Şu anda Malaga ve Cordoba Konservatuvarı’nda ders verirken aynı zamanda Emilio Saggi tarafından yönetilen "Carmen" adlı yeni gösterisi ile dünya turnesinde bulunmakta.