En saçma sevişme sahnesi bu filmde

Özge Hanım, ilk sinema filminizde başrol oynuyorsunuz. “Kutsal Damacana 3: Dracoola”da iki karakteri birden canlandırıyorsunuz, değil mi?     �

Özge Ulusoy: Evet öyle... Canlandırdığım karakterlerden biri, Isabel. Kont Dracoola’nın Ortaçağ’daki karısı. Günümüze gelindiğinde, Demet karakteriyle karşınıza çıkıyorum. Dracoola, Kara Fuat’ın tüm soyunu kurutmak için ant içiyor. Demet’i de Kara Fuat’ın son varisiyle yakın olduğu için öldürmeye çalışıyor. Ama Demet, Isabel’e çok benziyor. Hikâye de burada başlıyor.

Sizden de canlandırdığınız karakterleri öğrenebilir miyiz? �

Ersin Korkut: Ben hem Kara Fuat’ı hem de Sebo’yu canlandırıyorum. Sebo, bebekken bir cami avlusuna bırakılmış, su ve kuş yemiyle beslenip büyümüş. Bir köşkte çalışmaya başlıyor, köşkün sahibinin vefatının ardından bir aşka tutuluyor. Sonra da Dracoola’yla tanışıyor.
Şahin Irmak: Ben de Eflak Valisi Vlad’ı oynuyorum. Vlad, aslında Dracoola ama bunu saklıyor. Vergi kaçırmaktan hapse düşüyor ve orada gerçek kimliği ortaya çıkıyor.

Peki Dracoola’nın derdi nedir? Neden Kara Fuat’ın tüm soyunu ortadan kaldırmak istiyor?

Şahin Irmak: Kara Fuat, Dracoola’yı hapse atıyor, karısını da kaçırıyor. 30 yıl hapiste kalan Dracoola, Kara Fuat’ın tüm sülalesini öldürmeye yemin ediyor. Günümüze gelindiğinde, Kara Fuat’ın öldürmediği tek bir kişi kalıyor, o da Sebahattin yani Sebo. Onun peşine düştüğünde, Demet’le karşılaşıyor. Demet eski eşi Isabel’e çok benzediği için, onunla ilgileniyor.

Sebo da Demet’i seviyor, değil mi?

Ersin Korkut: Evet ama onun sevgisi platonik.

Şahin Irmak: Zaten Dracoola da Sebo’nun Demet’e aşık olduğunu bildiği için kızı öldürmeye çalışıyor.

ERSİN, ÖZGE VAR DİYE SETE HEVESLE GELİYORDU

Nasıl bir çekim süreci geçirdiniz? Set ortamı nasıldı?

Ersin Korkut: Çekimlerin öncesinde, daha okuma provaları yaparken elektriğimiz tuttu. Çok iyi uyum sağlayan bir ekip olduk. Çekimler de çok şamatalı geçti.

Şahin Irmak: Çok neşeli çalıştık. Bu durum filme de yansıdı. Kahkaha garantili bir iş yaptığımızı söyleyebilirim.

Özge Ulusoy: Aramızda çok iyi anlaştığımız için eğlenceli bir süreç geçirdik.

Şahin Irmak: Sette en çok Ersin ile Özge’nin arasındaki durum bizi eğlendirdi. Ersin, sırf Özge var diye büyük bir hevesle geliyordu sete! (Gülüyor)

Özge Ulusoy: Ersin’i sete çektim! (Gülüyor) Biraz önce de karşıdan karşıya geçiyorduk, bana “Sana bir şey olmasın, önce ben geçerim” dedi...

Set aşkı mı yoksa?

Ersin Korkut: Benimki liseli aşkı. (Gülüyor) Aslında öyle bir şey yok. Davul bile dengi dengine çalar. Özge gerçekten hoş kız ama... (Yukarı doğru bakıyor) Ben hep böyle mi bakayım? Bende biraz boy olsaydı, olurdu. (Gülüyor)

DRACOOLA TÜRKİYE’DE EN KOMİK NOKTA BU

Filmden teklif geldikten sonra, senaryoyu ilk okuduğunuzda sizi yakalayan şey neydi?

Ersin Korkut: Senaryoyu aldığımda Çeşme’deydim. 15 gün boyunca okudum. Benim karakterim çok komikti, tam bana göreydi. Kabul ettim.

Özge Ulusoy: Ersin ve Şahin benim çok beğendiğim oyunculardı. Onların ismini duymam teklife “evet” dememe yetti. Bir de daha önce yer aldığım projeler hep dramaydı. Uzun zamandır bir sitcom’da ya da bir komedide yer almak istiyordum. Canlandırdığım karakter çok komik olmasa da, projenin komedi olması önemliydi.

Ersin Korkut: Şahin’le birbirimizi iyi tanıyorduk ama Özge’nin nasıl rol yapacağını bilmiyorduk. Onunla ilk defa karşılıklı oynadığımızda, performansını çok beğendim. Okuma provalarında da çok iyiydi. Zaten ben onu güzellik açısından da çok beğeniyorum...

Şahin Irmak: Ersin kolay kolay kimseyi beğenmez. Onunla yeni bir işin içinde olmak benim için heyecan vericiydi. Dracoola’yı oynamak da çok eğlenceliydi. Bir daha nereden gelsin böyle bir rol? Bir de Kont Dracoola Türkiye’de, en komik nokta bu.

TUVALETE GİDEMEYİNCE ERSİN’DEN YARDIM İSTEDİM

Çekimler sırasında Ersin Bey’in boğulma tehlikesi geçirdiğini biliyoruz. Siz ne gibi sıkıntılar yaşadınız?

Şahin Irmak: Benim çekimler boyunca takmam gereken özel bir lens vardı. O lensin normalde üç saat gözde kalması gerekirken, benim 12 saat taktığım oluyordu. Öyle olunca da bulanık görmeye başlıyordum. Bir de takma tırnaklarım vardı, onlarla tuvalete gitmekte zorluk çekiyordum. Bir keresinde Ersin’den yardım istedim mesela. (Gülüyor) Saçım yüzünden de yemek yiyemiyordum.

Ersin Korkut: Kocaman tırnakları vardı, fermuarını açamıyordu, ben de fermuarını açıp kaçtım. (Gülüyor) Benim bir de camide, kundaktayken elma yakaladığım sahnem vardı. Elmayı yakalamaya çalışırken kafamı bayağı vurmuştum.

Son olarak yeni projelerinizi sormak istiyorum...

Özge Ulusoy: İstanbul Fashion Week defileleri olacak şubat ayında, neredeyse hepsinde yer alacağım. Onun dışında yeni bir drama projesi ve bir televizyon programı var. Görüşmeler devam ediyor.

Şahin Irmak: “Çok Güzel Hareketler Bunlar” devam ederken, ekipten bir kısmımız yeni projeler üretme derdindeydik. BKM bünyesinde sitcom ve sinema filmi senaryosu yazıyoruz şu an. Dizi yaparsak, Özge’yi de aramızda görmeyi isteriz. Çünkü birlikte çok keyifli çalıştık.

Ersin Korkut: “Çok Güzel Hareketler Bunlar” için her hafta 80 sayfa yazıp sürekli oynuyorduk. Çok yorulduk, biraz ara verdik. Ne kadar sürecek bilmiyoruz ama kendimizi toparlayacağız.

APAÇİ ŞAHİN

Filmin en beğendiğiniz sahnesi hangisi oldu?

Şahin Irmak: Benim maçtan dönen taraftarlara üçlü çektirdiğim sahne çok iyiydi.

Ersin Korkut: Bir de apaçi dansı yaptı Şahin.

Özge Ulusoy: Şahin’in içinden apaçi çıktı! (Gülüyor)

ARAMIZDA YASTIK VARDI

Filmde yatak sahneniz de varmış...

Özge Ulusoy: Öyle yazılmış ama o yatağa uzanıp konuştuğumuz bir sahne.

Şahin Irmak: Komedi filminde sevişme sahnesi olur tabii. Bizim de var ama Türk sinema tarihinin en saçma sevişme sahnesi. Hayvan gibi bağırıyoruz. Bir de aramızda yastık vardı!

Filmin adında “Kutsal Damacana” geçmesine rağmen diğer iki filmle alakası yok, değil mi?

Şahin Irmak: Adı dışında, diğer filmlerle hiç alakası yok.