"1 Yerde" adındaki elektronik tarzda hazırlanan maxi single’ı geçtiğimiz hafta çıkan Kemal Doğulu, piyasadaki en modern erkek şarkıcının kendisinin olduğunu iddia etti.
Şimdi şarkıcısınız ama aslında sanat düysanının da yakından tanıdığı ünlü bir kuaförsünüz. Kaç yıldır kuaförlük yapıyorsunuz?
- 10 yıl oldu...
n Kuaför olmadan önce neler yapıyordunuz, nasıl bir hayatınız vardı?
- Mersin’de yaşıyordum... Kuzenimin mahalle kuaföründe çalışıyordum. Çünkü bu işi çok seviyordum. Küçücük çocukken bile birilerinin saçını kurcalardım. Saçla oynarken çok mutlu olurdum. Mesela örgü konusunda inanılmaz yetenekliydim. Bütün Mersin neredeyse saçını ördürmeye bana gelirdi. Kuzenimin küçücük dükkanı, saçını ördürmek isteyenlerle dolar taşardı. Metrelerce kuyruk olurdu...
n Sonra ne oldu?
- Üniversiteyi kazandım. Pazarlama okurken mutlu olmadığımı hissedip, bıraktım. Amerika’da yaşayan babamın yanına gitmek istedim. Sonra vazgeçtim. Aklım kuaförlükteydi. Derken Mersin’den tası tarağı topladığım gibi İstanbul’da kuaförlük yapan yeğenim Zeki Doğulu’nun yanına geldim. Geldiğimde 18 yaşındaydım. Ve o dönemin bütün şöhretleri de Zeki’nin dükkanına geliyordu. Bu beni çok cezbetmişti.
n İlk hangi ünlü ismin saçını yaptınız?
- Yonca Evcimik. Hiç unutmam saçını boyamıştım... Ve çok beğenmişti. Yaptığım boya öyle moda olmuştu ki dükkana her gelen, "Burada güzel gözlü bir çocuk varmış. O bizim saçımızı boyasın" diye gelmeye başlamıştı. İstanbul’a gelir gelmez varlığımı hissettirmiştim yani. (Gülüşmeler) Derken dergi çekimlerine falan gidip, ünlü modellerin, sanatçıların saçlarını taramaya başladım. Böyle böyle isim yaptım. Sonra Zeki her şeyi bırakıp Amerika’ya gidince ortada kalakaldım. Kısa bir aranın ardından kendime içi malzeme dolu bir bavul hazırlayıp, dergi, TV çekimlerine falan giderek para kazanmaya başladım. Çok geçmeden ismin iyice duyuldu ve Zeki’nin dağılan müşterileri beni bulmaya başladı.
n Soyadınızın şansı....
- Öyle ama bana artı puan getiren bu soyadı iyi temsil ettiğime inanıyorum. Yetenekli olmasan kimse bana sadece soyadımdan dolayı gelip, saçını yaptırmazdı.
n Yani bu konuda mütevazı olamayacağım diyorsunuz!
- Öyle, olamayacağım.
n Bugüne kadar kimlerin imajını siz belirlediniz?
- Çok... Ama aklıma ilk gelenler, Yonca Evcimik, Hande Yener, Seda Sayan, Nil Karaibrahimgil, Sezen Aksu. Erkeklerden Gökhan Özen’le çalışıyorum. Tabii imaj danışmanlığıyla birlikte, makyörlük, fotoğrafçılık, klip yönetmenliği, sanat yönetmenliği de yapıyorum. Onlar da çok sevdiğim işlerim.
n Siz de ne yetenekliymişsiniz vallahi. Kuaförlük, makyörlük, fotoğrafçılık, sanat danışmanlığı, klip yönetmenliği her şeyi yapıyorsunuz... Şimdi de şarkıcı oldunuz...- Evet öyle. Yetenekliyim, ne yapayım?
n Bunlardan bir tanesinin eğitimini aldınız mı?
- Hayır almadım. Dediğim gibi yetenekliyim, ne yapabilirim ki?
n Bir şey yapmayın canım... Sadece hepsini bir arada yapmaya mecbur musunuz?
- Hepsi bir bütün. Yaptığım işlerin hepsi bir zincir, benim gibi olan çok insan yok.
n Şarkıcılığınızdan ve albümümünüzden konuşalım mı?
- Şarkı söylemek de çocukluğumdan beri sevdiğim bir şey. Müziği, dans etmeyi çok seviyorum. Çok denk düştü ve denemeye karar verdim.
n Denk düştü, çünkü prodüktörünüz, aynı zamanda yengeniz olan Hande Yener... Kendisi yapımcı olmaya karar verir vermez ilk size albüm yaptı. Torpil geçti yani.- Bu çok kıyak bir durummuş gibi gözükebilir ama Hande Yener, "Gel hadi sana bir albüm yapalım" diye yola çıkacak birisi değildir. Çok titizdir... Bu fikir ortaya çıkınca Hande ve Erol Temizel beni bir öğrenci gibi eğittiler, yetiştirdiler.
n İyi de niye sizi seçtiler?
- Bir kere bu işi yapmak için çok rahat olman gerekiyor, görselinin iyi olması ve altyapınızın çok iyi olması gerekiyor. Bende bunu gördüler.
n Altyapı derken?
- Kulağının iyi olması, notaları doğru basmak ve detone olmamak... Benim kulağım çok iyi...
n Peki, albüm teklifi nasıl geldi?
- Ben her konserinde Hande’nin yanındayım. Çünkü saçını, makyajını ben yaparım. Bir gün vokalisti gelmedi. Telaş içinde koşuştururlarken Hande’ye dönüp, "Ben vokalistliğini yaparım" dedim. O da hiç itiraz etmeden kabul etti ve bir konserinde sahneye çıktım. Hiç hatasız konseri bitirince Hande hemen bana dönüp, "Sana albüm yapacağım" dedi. O günden sonra da hemen çalışmalara başladık...
n Demek o kadar iyiydiniz...
- Ben muhteşem bir sesim var demiyorum. Fakat ben, bana söylenilen şeyleri doğru yapabiliyorum. Doğru okuyabiliyorum. Çünkü biraz öncede dediğim gibi kulağım iyi.
n Hande Hanım sesinizi beğendi ve hemen çalışmalara mı başladınız?
- Evet... Ama uykularım kaçtı. Çünkü bu işe Hande Yener ve Erol Temizel imzasını atıyordu. Bu çok büyük bir sorumluluktu benim için. Ayrıca gelecek eleştirileri de tahmin ediyordum. Herkesin, "Bir bu eksikti, bunu da yaptı. Hande kayınbiraderine, kuaförüne albüm yaptı" diyeceğini biliyordum. Dolayısıyla gerildim.
n Gerilmekte haklısınız...
- Ama şu da bir gerçek ki, kimse kimseye kuförü, kayınbiraderi, sanat yönetmeni olduğu için albüm yapmaz. Sonuçta bu işe bir para ayrılıyor. Kim durduk yere parasını sokağa atar? Hem Hande hem de Erol Temizel ben de bir şey gördü ki, bu işe soyundular. Kimse kara kaşına, kara gözüne bu işi yapmaz... Benim ses rengimi, yorumu beğendiler. Ben de onları mahçup etmedim. 4 ay sabahlara kadar çalıştım. İki şarkı ezberleyip çıkmadım ortalığa.
n- İyi de iki şarkılık bir single yaptınız...
- Millet 4 ayda 12 şarkı okuyup, albüm yapıyor. Ben 4 ayda iki şarkı için sabahlara kadar çalıştım.
Eleştirenlere yanıtım bu fotoğraf
Eleştirilere hazırlıklıydım dediniz ya, bazı köşe yazarları gerçekten sizi ağır eleştirdi...
- Biliyorum. Eleştirenlerin arasında Okan Bayülgen’in sevgilisi de var. Ben onları ciddiye almıyorum. Çünkü otorite değiller. Ben müzik yazarlarının eleştirilerini ciddi alıyorum.
n Sizin imaj danışmanız, kuaförünüz kim, var mı böyle biri?
- Yok... Her şeyimi kendim yaptım.
n Yani 10 parmağınızda, 10 marifet var...
- Sekiz marifet... Saç, makyaj, sanat yönetmenliği, fotoğraf, imaj danışmanlığı, klip yönetmenliği, styling ve şarkıcılık. Şarkıcılığı ve yönetmenliği ilerletmek istiyorum. İleride
sinema yönetmeni olmak da en büyük arzum, hayalim.
n Size çok kızıyorlardır...
- Kızıyorlar. Benden nefret ediyorlar. Her şeyi yaptığım için sevmeyenim çok. Mesela klip yönetmenleri bana sinir oluyor. Kuaförlerin çoğunluğu bana gıcıktır. Şimdi şarkıcılar başladı gıcık olmaya. Ama haklılar. Hepsinin içinde en modern erkek vokal benim çünkü.
n Albüm fotoğraflarınızın hepsinde dilinizi çıkarmışsınız... Bu durum, eleştirilere bir tepki mi?
- Aynen öyle. Eleştirilere cevabımı bu şekilde veriyorum. Bana haksız yere saldıranlara cevabım budur. Umurumda değil yani.