En kötü ihtimal:Acayip eğleniriz

- Proje nasıl başladı?
- MİTHAT CAN ÖZER: Yedi yıl önce İngilizce söz yazmaya başlamıştım. Bestelerimi demolaştırırken şarkının havasını verebilmek için de söyledim. Şarkıcılık hiç aklımda yokken hoşuma gitmeye başlamıştı. Can (Şengün), Murat (Ejder) ve benim valide (Sezen Aksu) de neden şarkı söylemediğimi sorunca gerildim. Kendimi bir albüme tam oturtamıyordum. Bir buçuk yıl önce de Can’a gidip elimdeki şarkıları gösterip grup kurmak istediğimi söyledim. Orada şekillendi.

- Sonrası nasıl gelişti peki?
- CAN ŞENGÜN: Grubu kurmaya karar verdikten sonra bir duraklama sürecine girdik çünkü hepimiz yoğunduk. Geçen yaz stüdyoda oturup karar verdik. İlk olarak ‘Aşkın 21 Günü’ şarkısının pilot halini yaptık. Herkes elindeki fikirleri döktü. Mithat da yurtdışından temelli dönünce hızlıca çalıştık.

- Anneniz Sezen Aksu’nun son albümünün künyesinde adınız var ama başka hangi albümlerde çalıştığınız pek bilinmiyor. Kimlerle çalıştınız?
- M. C. Ö.: Emre Altuğ, Harun Kolçak ve annemle çalıştım. Aranjmanlar yaptım. DJ’lik yaptım ve çıkmış birkaç plağım var. Hem annemin son albümünde hem de Hepsi grubunun bir projesinde prodüktörlük yaptım. İngiltere’de lojistik ve internet firmalarım, bir de burada da bir gece kulübümüz vardı. Ben de daha az stresli işler yaparsam mutlu olacağımı anlayınca hepsini bırakıp döndüm İstanbul’a.

- İçine doğduğunuz aile, çevreniz, Sezen Hanım’ın kariyeri belli. Bu kadar iş yapıp nasıl böyle geri planda kalabildiniz?
- M. C. Ö.: Janjanlı bir tavrım yok. Hep prodüktör, aranjör veya müzisyen olmak isterken nedeni çok belli durumlardan dolayı ön plana çekilmeye çalışıldım.
- C. Ş.: Mithat’ın en bariz özelliği hazırdan yemeyi sevmeyen bir adam olması. Gurur mekanizmasına önem verir ki, günümüzdeki piyasa şartlarında annesi babasının ismiyle yürüyenlerin pek önemsediği bir şey değil .

- Yazdığınız sözlerin genelinde serseri bir aşık var sanki. Sözleri yazarken nelerden beslendiniz?
- M. C. Ö.: Elbette acı veya tatlı deneyimlerden. Aşkların, platonik hislerin ve heyecanların etkisi de büyük.

- Şarkıları ilk dinlediğinde annenizin tepkisi ne oldu?
- M. C. Ö.: Vallahi çağırdığım halde bir kez bile stüdyoya gelmedi ve hiç karışmadı. Hep, “Hepiniz çok iyi müzisyenlersiniz gelip ne yapacağım ki” diyordu. Ne yaptığımızı bildiğimizi, ihtiyaç dahilinde yardımcı olabileceğini söylüyordu. Zaten sonunda da bize ‘Bu Yüzden’ adlı şarkısını hediye etti.

- Yani eleştirirdi de eleştirmedi mi?
- M. C. Ö.: Sanırım bizden bile açık fikirli. Biz yaptığımız aranjmanlarda fazla olan şeyleri törpülesek mi, çok mu uçtuk acaba derken o aynen devam etmemiz gerektiğini söylüyordu. Biz zaten durmuyor sürekli uçuyorduk. Annemin bize hiç müdahalesi olmadı.

ONLARI TANIDIĞIMDA DAHA ÇOCUKTUM

- Tanışma hikâyeniz fazlasıyla ilginç olmalı çünkü ekibin en gencisiniz.
- M. C. Ö.: 12 yaşımda bas gitara meraklıydım. Murat Ejder’le o zaman tanıştım. Sahneden inmesini beklemiştim. Can Şengün’ü de aynı dönem bir stüdyo kaydında tanıdım. Sürekli peşlerindeydim. Hep onlardan bir şeyler kapmaya çalıştım. İkisinin de saçları bellerindeydi, ikisi de çok havalıydı.
- C. Ş.: Mithat o zaman ne kadar çocuk da olsa hâlâ şimdiki gibi pozitifti ve hayata ümitle bakardı. Sonra büyüdü ve çok gelişti. Hiçbir zaman bir markanın altında ezilmedi. Bu sayede bugün Pis’Ton grubunu hepimiz sahiplenebiliyoruz.
- ARIKAN SIRAKAYA: Murat ve Can’ı önceden çok iyi tanıyor olsam da Mithat’ı ismen bilirdim. Fakat çocukluğundan itibaren ailesi sayesinde müziğindeki ivmeli gelişimi takip edebildik. İlk çağrıldığımda Can, bana Mithat’tan bilerek bahsetmemişti. Can’ın ve Murat’ın işin içinde olduğunu anlayınca hemen, “Ben varım” dedim. Mithat’la tanıştık ve hemen çalışmaya başladık. Demoları çaldım ve kıvılcımı hissettim.

- 12 yaşında yanına gittiğiniz adamlarla büyüdüğünüzde birlikte iş yapıyor olmak nasıl bir duygu?
- M. C. Ö.: Bizim ailede adam kayırma yok. Kendimi kanıtlamam, kanıtladıktan sonra da kabul ettirmem çok zor oldu. Herkese gördükleri tatlı çocuk gibi davrandım fakat bir yandan da bilgilerini almaya çalıştım. Can’dan ve Murat’tan hâlâ ders alıyorum. Arıkan’a da sulanacağım ama vakit olmadı şu sıralar.

MITHAT CAN ÖZER

Heyecan genlerimde var

Utangacım ve geride durmayı severim. Düşünsene, hiç bana göre olmasa da klipte oynayacağım. Neyse ki kanımda hissediyorum bu durumu, o yüzden heyecanımı bastırıyorum. Sanırım bilinçaltımda o heyecanı sevmek var. En kötü ihtimal, çıkıp acayip çalar, çok eğlenip terleriz.

TAMPERAMAN’DA NELER VAR

Dört ayda 14 şarkı hazırlandı. ‘Bu Yüzden’ Sezen Aksu’ya ait. ‘Azad Et Beni’nin sözü ve bestesi Ambulans grubundan Özgen Akçetin ile Turan Sarıbay’a ait. Geri kalan 12 şarkının sözleri Mithat Can Özer’in. Albümde ‘Hit Me’ ve ‘Nobody’s Bitch’ isimli iki İngilizce şarkı da var. Tamperaman tiyatro dilinde iç enerji ve coşku demekken Klasik Batı Müziği’nde bir sekizlik ölçüyü 12 eşit parçaya bölen sistem anlamına geliyor.