Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Kasım 15, 2008 00:00
New York Times ve International Herald Tribune’de köşe yazıyor. Moda ve tasarım dünyasının önemli eleştirmenleri arasında. Turner Prize, Stirling Prize gibi tasarım, moda ve sanat ödülü jürilerinin değişmez isimlerinden. Her yıl World Economic Forum gibi önemli toplantılarda konuşuyor.
Alice Rawsthorn, 27-28 Kasım’da Marka 2008 Konferası’nda bir konuşma yapacak. Yapı Kredi World sponsorluğunda düzenlenen konuşmada "İyi tasarım nedir?" başlığı altında fikirlerini anlatacak. Gelmeden önce sorularımızı yanıtlayan Rawsthorn, Obama’nın başkanlık kampanyasını müthiş bir tasarım olarak tanımlıyor: "Obama ve ekibi inanılmaz tutarlı, aynı zamanda kişiselleştirilmiş bir
seçim kampanyası tasarladılar. Ve sonuç: Mutlak zafer!"
İyi Tasarım ve Kötü Tasarım ayrımı ne zaman ortaya çıktı?
-Tasarım endüstriyel çağın olayı. Bugünkü haline Endüstri Devrimi’nden sonra ulaştı. "İyi" ve "Kötü" tasarım kavramları da aynı anda ortaya çıktılar. Charles Dickens ve Goerge Eliot’un romanlarında bu kavramlara referans gösterildiğini görebilirsiniz.
Kötü tasarımı nasıl tanımlıyorsunuz?
- Hiç değeri olmayan tasarım. Ve maalesef son zamanlarda yapılan tasarım projeleri sık sık bu kategoriye giriyor. Hiçbiri yenilikçi, ayırıcı, kullanışlı ve çekici değil.
İyi tasarıma iyi bir örnek verir misiniz?
-İyi tasarımın son zamanlardaki en başarılı örneklerinden biri, Barack Obama’nın başkanlık kampanyası. Web 2.0 teknolojisinden de faydalanarak inanılmaz net ve tutarlı, aynı zamanda kişiselleştirilmiş bir seçim kampanyası tasarladılar. Güneşin doğuşunu gösteren logoları bile, farklı renk, punto ve imgelerle, farklı eyalet ve seçmen gruplarına hitap edecek şekilde kişiye özel uyarlanmıştı. Seçmenler Obama ve takımının, onların endişelerini anladıklarını ve onlarla iletişim kurduğunu hissettiler. Çünkü Obama diğer adaylar gibi herkese aynı mesajı vermiyordu. Ve sonuç: Mutlak zafer!
Sizce iyi bir tasarımcı arabadan ayakkabıya her şeyi mi tasarlar yoksa hayatı boyunca sadece bir alanda mı çalışır?
-Her ikisi de. Bazı tasarımcılar farklı alanlarda çalışmaktan zevk alır. Marc Newson uçağın içinden bisiklete, arabadan Nike koşu ayakkabılarına kadar her şeyi tasarladı. Bazı tasarımcılar ise bir tek alanda harikalar yaratır. Mesela Irma Boom kitap tasarlar, Matthew Carter matbaacılıkta çalışır.
Tasarım deyince aklınıza ilk gelen sektör nedir? Mobilya mı, aydınlatma mı?
-İkisi de değil.
Tasarım öyle eklektik ve dinamik ki onunla mobilya vb. geliştirmektense sosyal problemlere, insani krizlere uygulamayı tercih ediyorum.
Alanında uzman biri olarak, tasarım yapmayı hiç düşündünüz mü?
- Hayır! Tasarımcılara fazlasıyla saygım var.
"En iyi tasarım sade olandır" diye bir deyim vardır. Sizin fikriniz nedir? Sizce sadelik derken burada kastedilen nedir?
-Tasarımda sadeliğin öneminin artmasının nedeni, kullanırlılık. Dijital cihazlar şu an öyle sofistike ki, idare etmesi aşırı karmaşık olabiliyor, özellikle bir cep telefonunun fiziksel görünüşünün ne yaptığıyla hiçbir ilişkisi yokken. Bu cihazların zekice tasarlanmaları gerekiyor ki biz de kolayca kullanabilelim. Kötü tasarım, bir mesaj atmak için yedi fonksiyon gerektiren cep telefonları gibi, gülünç ve aşırı karmaşık nesneler ortaya çıkarıyor. İyi tasarım ise, bizim fark bile edemediğimiz zahmetsiz şeyler üretiyor.
GAİA VE GİNO İLGİNÇ BİR TÜRK FİRMASI
Gaia ve Gino gerçekten ilginç tasarlanmış bir firma. Uluslararası tasarımcılardan oluşan bir takım bir araya getirerek, Türk kimliğini ortaya koyan çok güzel ürünler tasarladılar.
Çay bardağınızı yeniden tasarlamayın çünkü mükemmel İngiliz tasarımcı Jasper Morrison ve onun Japon karşılığı Naoto Fukasawa, bu olaya "supernormality" yani "aşırı normallik" olarak adlandırıyor, onlara göre bazı nesneler, tam amaçlarını yerine getiren, öyle güzel tasarlanmış nesnelerdir ki birer temel örnektir. Tıpkı Türk çay bardağı gibi.
Neyin tasarlanması gerektiğini bilemiyorum ama çok net neyin tasarlanmaması gerektiğini söyleyebilirim: Kesinlikle çay bardakları!