Güncelleme Tarihi:
Filmde oynayan aktörleri de az çok tanıyorum: Will Smith, Ian McKellen, Mary Beth Hurt, Bruce Davison ve Donald Sutherland. Tanımadığım tek oyuncu Stockard Channing ise Broadway sahnelerinde canlandırdığı Ouisa Kittredge rolüyle filmin başrolünde.
1993 kışında ‘Six Degrees of Separation’ filmini seyrettikten sonra sinemadan nasıl çıktığımı hatırlamıyorum... Schepisi’nin filmi dört dörtlük ama asıl mesele Stockard Channing... 13 Şubat 1944 doğumlu oyuncu seyirciyi sinemada oturduğu koltuğa çivilediği gibi, size nefes almayı bile unutturan bir performans sergiliyor.
Stockard Channing’i yıllar önce başrollerini John Travolta’yla Olivia Newton-John’ın paylaştıkları ‘Grease’ filminde kötü kız Betty Rizzo rolüyle seyrettiğimi çok sonraları öğrenecektim. Channing’i daha sonra ‘The West Wing’ dizisinde Amerika’nın First Ladysi rolüyle, Broadway’de ise ‘The Little Foxes’ ve ‘The Lion in Winter’ oyunlarında seyredecektim. Stockard Channing’in kazandığı ödüller arasında Tony, Emmy ve Sag var.
SON YILLARIN EN İYİSİ
‘Brothers and Sisters’ dizisinin yaratıcısı Jon Robin Baitz aslında her şeyden önce bir tiyatro yazarı. Baitz’in yıllar sonra yazdığı tiyatro oyunu ‘Other Desert Cities’e gelince...
2011’in ilk iki ayı Off Broadway’de kapalı gişe sahnelenen oyunu New York’un en acımasız tiyatro eleştirmenleri bile ‘uzun yıllardır seyrettikleri en iyi oyun’ olarak nitelendirdiler. 30 Ocak tarihli ‘Keyif’te, oyuna tek bir bilet bulmanın imkânı yok. Sahnede kanımca dünyanın yaşayan en iyi aktrisi, Stockard Channing var diye yazmışım...
Sonbaharın gelmesiyle ‘Other Desert Cities’ ekim ayından itibaren Broadway’deki ‘Booth Tiyatrosu’nda Joe Mantello yönetimiyle yeniden sahnelenmeye başladı. Baba rolünde Stacy Keach, anne rolünde Stockard Channing, annenin kızkardeşi rolünde Judith Light, oğul rolünde Thomas Sadoski ve eve geri dönen kız evlat rolünde de Rachel Griffiths sahnede.
23 Kasım 2011 akşamı büyük bir heyecanla tiyatroya geliyorum. Elime tutuşturulan programdaysa küçük beyaz bir kağıt parçasında anne rolü Polly Wyeth’ı Stockard Channing yerine Lauren Klein’ın oynayacağı yazıyor... Yanımda oturan hanımdan Stockard’ın tiyatroda düşüp ameliyat olduğunu, tiyatro görevlilerindense Stockard’ın artroskopi ameliyatından dört gün sonra yeniden sahneye geri döneceğini öğreniyorum.
REAGANLAR’IN DÜNYASI
Her şeye rağmen perde açılıyor ve Wyeth’ların dünyasına giriyoruz. Polly ve Trip Wyeth varlıklı insanlar. Kaliforniya’da Palm Springs’deyiz. Baba Ronald’la, anneyse Nancy’le arkadaş. Soyadı istiyorsanız Reagan’lardan, Nancy ve Ronald Reagan’dan bahsediyoruz... Cumhuriyetçi partili bu karı kocanın oğulları bir televizyon programının prodüktörü, altı yıllık aradan sonra ailesini ziyarete gelen kızlarıysa bir yazar. Anne’nin kızkardeşi kendini alkolizmden kurtarmaya çalışan ve zaman zaman ablasıyla atışan zararsız bir kadın. Noel zamanı.
Ailenin kızı, yazdığı yeni kitabın ‘dürüst’ bir anı kitabı olduğunu açıklıyor. Derken kitabın sayfalarıyla tehditler havada uçuşmaya başlıyor. İlerleyen dakikalarda ailenin yıllardır sakladığı duygusal, kalp kıran bir sır açığa çıkıyor. Anneyle baba, çocuklarına hayatını kaybeden ağabeyleriyle ilgili bir gerçeği açıklıyorlar. Jon Robin Baitz yazdığı oyunla seyircileri kahkahalarla güldürürken çok çok kısa bir süre sonra ağlatabildiği gibi aile hayatını da çok iyi tanıyor. Oyuncuların da çok başarılı olduğu esere tahmin edebileceğiniz gibi dört gün sonra yeniden gittim...
Sağlığına kavuşmuş olan Stockard Channingü, 27 Kasım Pazar günü sahneye çıktığı andan itibaren Stockard’la aynı sahneyi paylaşan oyuncuların ilk akşamdan çok daha üstün oynadıklarına, oyunun daha hızlı, daha acımasız bir ritimle ilerlediğini, kahkahaların biraz daha yüksek atıldığını ve daha fazla sayıda seyircinin gözyaşlarına hakim olamadıklarını görüyorum. Stockard Channing’in dehası olabildiğince zor, sevimsiz, antipatik bir karakteri kusursuz bir komedi anlayışı ve duygusal bir performansla sempatik bir insana çevirebilmesinde gizli. Stockard’ın canlandırdığı Polly hafif Texas aksanı olan sert bir anne olsa da, aynı zamanda ailesini her şeyin üstünde tutan duygusal bir kadın.
KEDER, ÖFKE VE MİZAHIN USTASI
Judith Light’ın En İyi Yardımcı Oyuncu dalında Tony ödülünü kazandığı gece Stockard Channing’in de Tony ödülünü kazanması bekleniyordu. Kederle öfkeyi mizahla birleştirme konusunda usta olan Stockard Channing 68 yaşında olduğu için Tony ödülünü kazanamadığı, 27 yaşındaki başarılı oyuncu Nina Arianda’nınsa Broadway’in yeni bir yıldız yaratma isteği yüzünden ödülü kazandığı tiyatro çevrelerinde konuşulmaya devam ediyor. The New York Times’ın Ben Brantley’i New York’un en zor beğenen eleştirmeni. Brantley’nin düşünceleri şöyle, “Bu oyuncu (Stockard Channing) o kadar iyi ki, onu izlerken ne kadar iyi olduğunu fark etmiyorsunuz.” Aynı şey Bay Baitz’in oyunu için de söylenilmeli...
Broadway’de 14.5 milyon dolarlık hasılat yapan ve sezonun en büyük başarı hikâyelerinden biri olan ‘Other Desert Cities’ 2012/2013 sezonunda Amerika’da 20 şehirde sahnelenecek ama asıl sabırsızlıkla beklenen ‘Other Desert Cities’in filmi... Oyunu gören seyircilerin üzerinde birleştikleri noktaysa Polly Wyeth karakterini Stockard Channing’den başka kimsenin oynamaması gerektiği. Bu büyük oyuncuyu bir an önce seyretmek isteyen sanatseverlere şiddetle tavsiye edebileceğim film ise ‘Six Degrees of Separation’. Filmin sonlarına doğru yemek masasında Stockard Channing’i izlerken içiniz burkulursa şaşırmayın, çünkü gerçek sanat zaten hep bunu yapmalı...
MİLOS İSTANBUL'DA
29 yaşındaki Milos Karadaglic Karadağ’dan geliyor.
ADI MENEKŞE...
Bir şarkı yıllar sonra gelip sizi kalbinizden yakalayabilir mi? Yıl 1998. Bir Sezen Aksu yapımı. Ses Türkiye’nin en iyi erkek sesi: Levent Yüksel. Şarkı albümle aynı adı taşıyor (ve bazı şarkıların değerini anlayabilmek için videolarını seyretmeden dinlemek gerekebilir)...
Şimdi Uzun Uykuların
Tam Zamanıdır
Bir Yorgan Misali Örtündüm
Yalnızlığı
Bu Yıl Da Aşk Buraya Hiç Uğramadı
Silinsin İzim, Hiçliğim Sokakta Kalsın
Gölgemi Yakın,
Bu Dünya Beni Yok Saysın
Emanet Ettim Bıraktığın Herşeyi
Dedim Siz Susuz Bırakmayın Menekşeyi
Şarkı ‘Adı Menekşe...’ ‘Müzik Sezen Aksu’yla Aşkın Arsunan’a, sözlerse Sezen Hanım’la bizleri bırakıp giden Meral Okay’a ait... Boğazlara düğüm atmak bu kadar mı kolay?