En iyi arkadaşlarımı sörf sayesinde tanıdım

Güncelleme Tarihi:

En iyi arkadaşlarımı sörf sayesinde tanıdım
Oluşturulma Tarihi: Haziran 08, 2009 00:00

Hem güzel hem akıllı hem sarışın hem de iyi bir sporcu olunca, onu fark etmeme ihtimali yoktu. Çağla Kubat fark edilmenin de ötesine geçip, adını yaptığı sporla özdeşleştirmeyi ve daha çok insanın sörfe merak salmasına neden oldu. Rüzgarın kızı, sörfe olan tutkusunu Portre dergisine anlattı.

Haberin Devamı

ÇAĞLA KUBAT FOTOĞRAFLARI

Kubat, "Sörf, benim için inanılmaz bir tutku. Çünkü asla tam olarak kontrol altına alamadığınız bir spor. Ne kadar süre yaparsanız yapın, ben buna hakimim diyemiyorsunuz. Beni bu yönü çok cezbediyor. Sörfte sınır yok, istediğim kadar açılıp gidebilirim, o özgürlük hissini seviyorum" diyor.

- Mühendislik okudunuz ama şimdi sörf yapıyorsunuz ve şov dünyasının takip ışıkları hep üzerinizde. Bu geçişi neye bağlıyorsunuz?
Aslında bu geçiş tamamen güzellik yarışmasıyla oldu diyebilirim. Sporu zaten her zaman okulla birlikte yürüttüm. 15 senedir sörf yapıyorum. Hayatımda bir heyecan olur diye güzellik yarışmasına girdim. Başarılı olursam televizyonda çalışabilirim, olmazsa da yurtdışında sörf yapabileceğim bir ülkede mastır yaparım diye düşünüyordum. Yarışmada derece aldıktan sonra çok sevdiğim bir programda sunuculuk yapmaya başladım. Önce Mehmet Barlas’la daha sonra da Mesut Yar’la “Başka Yerde Yok” programını sundum. Ardından “Sağır Oda” dizisinde rol aldım. Daha sonra “Kuzey Rüzgarı” dizisinde oynadım. Eylüle kadar yurtdışında uluslararası yarışmalarım var. Sonra oyunculuğa tekrar devam etmeyi düşünüyorum.
- Spora düşkün bir aile miydi sizinki?
Babam üniversitede okuduğu yıllar sutopu yapmış, hatta evde madalyaları var. Daha sonra bırakmış sporu. Annem, babamla birlikte spora merak sarmış. Benim sporun birçok dalında uğraşmam onlar için çok önemliydi. Annemle babam yazları çalıştığı için beni hep içinde sporun olduğu yaz kamplarına gönderdiler. Okulda da basketbol ve voleybol takımındaydım. Snowboard’u, at binmeyi çok severim. Ama beni en çok çeken deniz sporları ve sörf oldu.
- Rüzgar sörfünün yaşamınızda bu kadar öncelikli olmasının nedeni ne?
Diğer sporların hepsini hobi olarak yapıyorum. Sörf ise benim için inanılmaz bir tutku. Çünkü asla tam olarak kontrol altına alamadığınız bir spor. Ne kadar süre yaparsanız yapın, ben buna hakimim diyemiyorsunuz. Beni bu yönü çok cezbediyor.
- Kontrolün sizde olmaması mı hoşunuza gidiyor yoksa zorlanmak mı?
Her defasında daha zorlanacak hale gelmeniz. Bir anlığına kontrolü ele alıyorsunuz. Ama öyle bir hava şartı geliyor ki yine kontrol zorlaşıyor ve bu sayede heyecanı hiç bitmiyor.
- Denizi sevmenizin de etkisi olabilir mi?
Evet, denizi çok seviyorum. Sörfte sınır yok, istediğim kadar açılıp gidebilirim, o özgürlük hissini seviyorum. Yarışları kastetmiyorum tabii.
- Babanızın da sutopu yaptığını söylediğiniz. Ona duyduğunuz hayranlığın bu tutkunuzda payı var mı?
Babamım spor yapmış olmasına ve atletik görünümüne hayrandım. Ayrıca babam da denize çok düşkündür. Kış aylarında herkes için imkansızken biz onunla denize girip yüzerdik. Bununla ilgisi olabilir. Örneğin babam hiçbir zaman havuza girmez, gittiği yerde hep deniz arar. Ben de antrenmanlar dışında denize girerim, havuza girmem.

Haberin Devamı

10 yıl sonra sörf okulum olacak

Haberin Devamı

- Sörf sporu sizin adınızla daha çok duyulur oldu. Bu durumdan memnun musunuz?
Çok memnunum. Özellikle Türkiye’deki kadınların bu spora ilgi duymasının nedenlerinden biri olmak çok hoşuma gidiyor. Örneğin, “Biz bu sporu erkek sporu olarak biliyorduk, sizi görüp bizim de yapabileceğimize inandık” diyen kadınlar oluyor.
- Spor yapmak insan hayatına nasıl bir farklılık katıyor?
Aynı şeyleri seven, sizin tarzınızdaki insanlarla tanışıyorsunuz. Ben en iyi arkadaşlarımı sörf sayesinde kazandığımı düşünüyorum. Bunların dışında en önemlisi, spor demek sağlıklı bir yaşam demek. Çok efor sarf ettiğiniz için erken yatıyorsunuz ve uyku düzeniniz iyi oluyor. ıçki ve sigara kullanmıyorsunuz.
- 10 sene önce bunları yapıyor olduğunuzu hayal ediyor muydunuz ve 10 sene sonrası için hayaliniz ne?
10 sene önce bunları düşünemezdim bile çünkü henüz üniversitede okuyordum. Sörf hayatımda vardı fakat o dönemlerde hayat için ne yapacağınıza karar vermemiş oluyorsunuz. Tabii bunların kaygılarını yaşıyordum. Çocukluğumdan beri hep spor yaptım. Bu da hayatımı inanılmaz güzel bir hale getirdi. 10 sene sonra umarım bir rüzgar sörfü okulum olacak. Televizyonda sörfle ilgili bir programı, belki kendi okulumla birlikte yapmak isterim. Sonra çok iyi bir sinema projesini geride bırakmış olmak var. Belki de hiç düşünmediğim yepyeni bir projenin içinde olurum. Sürprizler de olsun hayatımda, her şey planlı olmasın.
- Evlenmek, çocuk sahibi olmak da olabilir mi?
Var tabii. O yaşlarda artık kendi çocuğumun da olmasını dilerim. Olabilirse kendi sörf okuluma devam eden, denize yakın yerlerde büyüyen bir çocuk olmalı.
- Çağla Kubat bu kadar çok şeyle uğraşırken bize ne anlatmak istiyor?
Bir şey anlatma çabam yok. Bu hayat beni çok mutlu etti. Sonuçta çok da uzun bir hayat yaşamıyoruz. Diğer insanların da bunu keşfetmesinde bir etkim olursa kendimi mutlu hissederim.
- Rüzgar sörfünün belli bir yaşı var mı?
Yurtdışındaki şampiyonalarda ilk iki dereceyi paylaşan kızların yaşı 38 ve 40. Bu işte tecrübe çok önemli. 18-19 yaşlarındaki gençler de yapıyor. Ama 30 yaş üstündeki insanların daha başarılı olduğunu görüyorsunuz. Diğer sporlardaki gibi 90 dakika performans göstermek gerekmiyor. Anlık patlayıcı güç ve o zorlanma anını nasıl kullandığınız önemli. Aynı zamanda sakin kalabilmek, sinirleri ve heyecanı kontrol etmek de gerekiyor.

Haberin Devamı

Eylül’de rekor denemesi yapacak

Eylül ayına kadar yurtdışı yarışlarda ülkemizi temsil edecek olan Çağla Kubat, yarışlardan sonra Rozi firması sponsorluğunda ıstanbul Boğazı’nda sörfle geçiş yapacak. Hava şartları da uygun olduğu takdirde Rumelifeneri’nden Ortaköy’e kadar rüzgar sörfüyle geçiş yapacak olan Kubat, bu denemeden rekor bekliyor.

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!