En ideal burun böylesi

Yücel, yaptığı yazılı açıklamada, 1980'li ve 1990'lı yılların ardından modadan tasarıma kadar birçok alanda yaşanan hızlı değişimin, estetiği de etkilediğine işaret ederek, insanların, önce giyimlerini daha sonra dış görünüşlerini değiştirmeye başladığını, dönüşümün son halkasının da estetikle devam ettiğini anlattı.

ESKİ ESTETİK AMELİYATLARDA SOLUNUM SORUNU VAR

İlk yapılan burun operasyonlarında amacın burnu olabildiğince küçültmek olduğunu belirten Yücel, o dönemde burnun işlevsel anatomisinin iyi bilinmediğinden solunum fonksiyonlarının da fazla önemsenmediğini aktardı. Yücel, 2000'li yıllarda burun estetiğinde önemli değişimlerin göze çarptığını, artık burun estetiğinde doğallığın ve sağlığın ön planda tutulduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Burnun solunum fonksiyonu ve işlevsel anatomisi artık daha iyi anlaşıldı. Burun ameliyatlarında çıkartılan kıkırdakları artık atmıyor, hava girişini sağlayan kapak bölgelerini desteklemekte kullanıyoruz. Önceleri her hastaya aynı standart burun yapılırdı. Artık amaç, kişiye özel, kişinin yüzü ve karakteri ile uyumlu ve doğal görünen burunlar yapmak. Çünkü doğal görünen, hastanın yüzü ve kişilik özellikleri ile uyumlu, ameliyatlı olduğu anlaşılmayan ve rahat nefes alabilen bir burun günümüzde ideal olan ve istenen burun tipidir. Estetik burun ameliyatlarında alınan başarılı sonuçlar, hastaların da bilinç düzeylerinin yükselmesini sağladı. Artık kimse ameliyatlı görünen burun istemiyor. Son dönemde eski cerrahi tekniklerle yapılmış, çok inceltilmiş ve kısaltılmış burunlara sahip olanlar arasında revizyon operasyonları geçirenlerin sayısı da fazladır."

"BAŞARILI SONUÇLAR ÖN YARGIYI KIRDI"

Başarılı bir ameliyat için en önemli noktanın, ameliyat öncesinde doktorun, hastanın ne istediğini, hastanın da doktorun ne yapabileceğini anlaması olduğunu vurgulayan Yücel, hastanın ameliyattan alınabilecek yaklaşık sonucu önceden görmesinin önemli olduğunu belirtti.

Yücel, eski olumsuz örneklerin toplumda burun ameliyatlarına karşı bir güvensizlik yarattığını ancak alınan başarılı sonuçların bu ön yargıyı kırdığını ifade ederek, kişinin yüzünün geri kalanıyla uyumlu, kişilik özelliklerini yansıtan, ailesel ve ırksal karakterini tamamen kaybetmemiş yapıda olan bir burnu "güzel burun" olarak nitelendirdi.

Kıkırdak ve kemiklerin şekillendirilerek, gerekli yerlere destekler konulduğunu ve burun eğriliklerinin bu yöntemle düzeltildiğini, gerekirse burun etlerinin de küçültülebildiği 2-3 saat süren işlemin ağrısız olduğunu aktararak, "Çok özel durumlar dışında tampon kullanılmaz. Hasta aynı gün taburcu edilir. Altı gün sonra alçı ve dikişler alınır. Üç hafta içerisinde morluklar geçer, şişlikler azalır ve burun kısmen şekil alır. Üç ayın sonunda burun yeni şeklini büyük oranda alır. Ayrıca dünyada çok önemli Türk burun cerrahları bulunuyor. Burun cerrahisi bu coğrafyada her zaman önemini koruyacaktır" ifadelerini kullandı.