En Güzel Hikayem’de ne anlatılıyorsa satır satır yaÅŸadım

Güncelleme Tarihi:

En Güzel Hikayem’de ne anlatılıyorsa satır satır yaşadım
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 05, 2004 00:00

Best Of olarak yola çıktığı projesinde üretim gücüne karşı koyamayınca, ortaya Teoman’ın ‘En kısa sürede tamamladığım albümüm’ dediÄŸi En Güzel Hikayem çıkmış. Karanlık tonların hem ÅŸarkıları hem de görsel duruÅŸu esir aldığı albüm için Teoman ‘Önce dibe vurdum, sonra da yüzeye çıktım’ diyor.Albüme ismini veren ÅŸarkı ise Åžebnem Ferah’la birlikte söyledikleri en sert baladlardan biri. Bu albümün diÄŸer albümlerinden daha sert olduÄŸunu kabul eden Teoman, söz yazarlığındaki gücünün farkında. Ama bir yandan da kendini müziÄŸe ilk aşık olduÄŸu zamanki gibi ÅŸarkıcı olarak tanımlamayı daha çok seviyor. ‘Yalnızlığına çok alışma’ demiÅŸ annesi. O ise yalnızlığın ‘kekremsi tadı’yla söylemeye devam ediyor ÅŸarkılarını. Bu altıncı albümü ve ona göre ‘en güzel hikayesi’. AÅŸağıda okuyacağınız satırlar bir müzisyenden, bir albümden ve bir yalnızlıktan derleyebildiklerimiz. Yoksa bir röportaj koskoca bir hayatı ne kadar anlatabilir ki?Best Of olarak baÅŸlayan proje nasıl oldu da yeni bir albüm noktasına geldi?- Eski ÅŸirketimle düşündüğümüz Best Of projesinin içine birkaç tane de yeni ÅŸarkı koyalım dedik. DuÅŸ ÅŸarkısı hazırdı. Bir de Papatya’nın yeni bir versiyonunu yapacaktık. Sonra ben bir gece Bugün ÅŸarkısını yazdım. Derken yeni ÅŸarkılar çorap söküğü gibi gelmeye baÅŸladı. Parti yazıldı. En Güzel Hikayem ÅŸiir formatında oluÅŸtu. Bir de daha önce bir türlü albümlerime koyamadığım Dedi Annem ve Tuzak vardı. Sonra NR1’e gidip yeni albümümün oluÅŸtuÄŸunu, Best Of projesini ertelemek istediÄŸimi söyledim. Ama NR1 Best Of’u yayınlamayı tercih etti...- O projeyi 6-7 ay ertelemek istedim ama Murat Akad, plak ÅŸirketi olarak biz kendi takvimimizi yaptık ve bunu çıkarmak istiyoruz, dedi. Halbuki benim kafamda düşündüğüm Best Of projesi benim için önemliydi. En Güzel Hikayem en kısa sürede yaptığınız albüm deÄŸil mi?- Evet. Çok kısa sürede yazıldı ÅŸarkılar. Organizasyon da iki ay gibi kısa bir zamanda oldu. Mesela Güzel Bir Gün’ü on dakikada, Bugün beÅŸ dakikada yazıldı. En Güzel Hikayem bir gecede bitti. Albüm adı olarak En Güzel Hikayem’in seçilmesi çok iddialı deÄŸil mi? Bir ÅŸeye ‘en’ demek daha bitiÅŸe yakın bir söyleyiÅŸ deÄŸil midir? - Bu benim en güzel albümüm, bundan da daha iyisini yapamam gibi hissettiriyormuÅŸ. Ama ben ÅŸarkı yazmaya devam ediyorum. Åžarkı olarak baktığımızda En Güzel Hikayem Åžebnem Ferah’la yaptığımız Ä°ki Yabancı’nın bir sonraki adımı gibi. Ä°ki Yabancı’da problemler iliÅŸkinin içinde konuÅŸulmaya baÅŸlamıştı. Bu ÅŸarkıda ise artık her ÅŸeyin bittiÄŸini görüyoruz ve ben ‘en güzel hikaye’ olduÄŸunu söylüyorum.En Güzel Hikayem dinleyenlerin kanını donduracak bir ÅŸarkı. Nasıl bir hikayesi var bu ÅŸarkının?- Orada ÅŸarkıda satır satır ne anlatılıyorsa yaÅŸadım. Gerçekten tam dibine kadar hissettiÄŸim bir ÅŸarkı. Åžebnem Ferah’ın bana ÅŸarkıda söylediklerinin benzer bir versiyonu bana söylenmiÅŸti. Ben de onu daha ÅŸiirsel bir hale getirdim. Her zaman bana söylenenleri ÅŸarkıda daha güzel duracak bir ÅŸekilde kullanıyorum. Ben bu ÅŸarkıyı insanlar nasıl olsa çok fazla dinlemezler diye albümün en sonuna koydum. Ama bir yandan da küçük azınlığın bu ÅŸarkıyı çok fazla seveceÄŸinin ve hatta hayatlarının ÅŸarkısı yapabileceÄŸinin de farkındayım. BaÅŸkası yapsaydı benim hayatımın ÅŸarkısı olurdu bu. Åžarkılarınızın ve albümlerinizin arasında geçiÅŸler, bazı gizli kapılar var. Bu albümde de bizi baÅŸka kapılara çıkaran ÅŸarkılar var mı?- Åžarkılardan ikisi daha önce yazılmasına raÄŸmen hepsi yine birbiri ile ilintili. Bu bir konsept albümü yine. En Güzel Hikayem az önce de söylediÄŸim gibi Ä°ki Yabancı’nın devamı gibi. Sert bir albüm bu. Nasıl bir Teoman’ın ÅŸarkıları bunlar? - İçerik ve müzikal anlamda da epey sertleÅŸtiÄŸini söylemek mümkün. Genel sertliÄŸinin nedeni de sert bir kış geçirmiÅŸ olmam. Åžarkılarınızda ısrarla ‘çok mutluyum’ diyorsunuz, diÄŸer yandan ‘güzel bir gün ölmek için’ gibi sözler var. Nasıl bir ruh hali bu?- Bu albüm aslında önce dibe vurmak sonra da yeniden yüzeye çıkmak gibi. Benim sevdiÄŸim konular hayat, ölüm, aÅŸk, seks ve ben de bu konularda ÅŸarkılar yazmayı seviyorum. Beni geceleri uyutmayan temalar genelde Afrika’daki bir iç savaÅŸ deÄŸil de bir kızla yaÅŸadığım ÅŸey oluyor. Dünyada olup bitenleri takip ediyor, kendimce analizler yapıyorum. Orada yaÅŸananlar hepimizin canını acıtıyor ama eninde sonunda bir insanın sabaha karşı uyumama nedeni kendi ile ilgili bir ÅŸey oluyor. Bu ruh halim de bütün gelgitleriyle ÅŸarkılara yansıyor. Kendinden bile çabuk sıkılan bir adam olduÄŸunuzu söylüyorsunuz. Ä°nsanların karşısına kısa aralarla yeni albümlerle çıkmak ‘İnsanlar benden acaba sıkılır mı’ diye korkutmuyor mu?- Ben bu ÅŸarkıları sevdiÄŸim için bazen kendime terapi olsun diye yapıyorum. Bazı insanlar ticari hata olarak da deÄŸerlendirebilir ama ben canım nasıl isterse öyle yapmaya devam edeceÄŸim. Kariyer beni durduramaz.Bir röportajınızda kendinizi müzisyenden önce ÅŸarkıcı olarak tanımladığınızı söylemiÅŸtiniz. Böyle yaparak ÅŸarkı sözü yazarlığına ve besteciliÄŸinize haksızlık etmiÅŸ olmuyor musunuz? - Benim müziÄŸe olan aÅŸkım ÅŸarkıcı olmak isteÄŸi ile iliÅŸkili olarak baÅŸladığı için ben hálá kendimi on yaşında nasıl müziÄŸi seviyor ve onunla ne yapmak istiyorsam öyle birisi olarak tarif etmeyi seviyorum. Onun yanında ben kendimi ÅŸarkı yazarı olarak aslında ÅŸarkıcılığımdan ve besteciliÄŸimden daha önde görüyorum. Bazı insanlık durumlarını bile zarafetle sunduÄŸunuzu söyleyebilir miyiz? Mesela bu albümün bir yerinde diyorsunuz ki ‘Aksın bacaklarından oluk oluk milyonlarca doÄŸmayacak çocuklarım’.- Evet. Daha da zarif anlatılabilir ama o zaman da içeriÄŸi kaybediyorsun. Daha kaba da anlatabilirim o zaman da o istediÄŸim zarafetten çok uzaklaşırım. Anlatış skalamda istediÄŸim bir doz var. Bu söylediÄŸin de o dozu en iyi gösteren satırlardan biri.ÅžARKILARIMI SEVENLERÄ° SEVÄ°YORUM AMA BÄ°R YERE KADARBu ülkede yaÅŸayan insanların büyük bölümüyle tanışsam kesin onları sevmezdim demiÅŸtiniz. Asla sevmeyeceÄŸiniz insanların ÅŸarkılarınızı çok sevmesi nasıl bir duygu?Bir gün kız arkadaşım aradı ve dedi ki; ‘Teoman delireceÄŸim, köprüdeyim, trafik sıkıştı. Yanımdaki araba beni sürekli taciz ediyor iÅŸin kötüsü adam bana senin ‘İstanbul’da Sonbahar’ ÅŸarkını dinletiyor.’ O ikilemi bundan daha iyi anlatacak bir örnek yok herhalde. Ben de adamı hem bir yandan öldürmek istiyorum ama hem de adam benim ÅŸarkımı dinliyor. Yapacak bir ÅŸey yok. Ben ÅŸarkılarımı yapıyorum ve ÅŸarkılarımı sevenleri bir ÅŸekilde seviyorum. Ama bir yere kadar.YÃœZ DOÄžRU BÄ°R YANLIÅžI GÖTÃœRÃœRSahicilik, Türkiye’de kullanıldığı formuyla benim hoÅŸuma gitmiyor. Çünkü Türkiye’de müzik yazarları, film eleÅŸtirmenleri bir tercih yapıyor, ona sahici diyor, onun gibi olmayanlara da yapay diyorlar. Bireysel tercihlerini evrensel gerçekmiÅŸ gibi sunuyorlar. Ben kendi anlamımla yaptığım ÅŸarkıları sonuna kadar sahici buluyorum. Yapay tarafı onu sunmaya baÅŸladığımız zaman ortaya çıkıyor. Onun da dozunu iyi ayarlamaya çalışıyorum. Åžimdiye kadar da kritik bir hata yaptığımı zannetmiyorum. Ama ben de zamanında istemediÄŸim televizyon kanallarına çıktım. Canım sıkılıyor diye istemediÄŸim ÅŸeyleri de yapmış olabilirim. Yüz doÄŸru bir yanlışı götürür diye düşünüyorum.Her ÅŸeyin yan etkisi var bir ÅŸeyleri de kaybetmek zorundayımKazandığım konforla gidip albümü en iyi adamlarla en iyi stüdyolarda, en iyi imkanlarla yapıyorum. Bütün bunlar da bana acayip bir hız kazandırıyor, ÅŸarkıları en iyi ÅŸekilde sunabilme ÅŸansım oluyor. O yüzden ben büyümeyi tercih ediyorum. Ama bunun dezavantajı da tarif deÄŸerinizin azalması. Ä°smim, olduÄŸum kiÅŸiden çok daha büyüdüğünde yoÄŸunluÄŸum azalıyor. 500 bin yerine beÅŸ bin satan bir adam olsaydım, insanlar için bugün adım hálá tarif deÄŸeri taşıyor olacaktı. Bu özelliÄŸimi kaybetmemek isterdim ama her ÅŸeyin yan etkisi var. Bir ÅŸeyleri de kaybetmek zorundayım. Çok daha alternatif bir yerde durabilirdim ya da çok daha popüler olabilirdim, yapmadım. Ä°stediÄŸim yerde duruyorum.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!