Düşük notlu karneler burukluk yaratsa da, büyükler küçüklere biraz kızacak yine de çocuklarını teselli edecek, olsun düzeltirsin diyecek. Notları ister yüksek, ister idare eder olsun yine de çocuklar, gençler karne hediyelerini bekliyor. Bu kez Hürriyet muhabirleri ve yöneticilerinin ilk ve ortaöğretim yaşındaki çocukları büyük jüriyi oluşturdu, hem karne maceralarını anlattılar hem de en çok istedikleri karne hediyelerini sıraladılar. Ortaya çıkan armağan listesi tamamen onların gönüllerindekilerin alt alta yazılmasıyla oluştu. Eminiz yaşıtları olan binlerce arkadaşlarının isteklerini, heveslerini de dile getirdiler.
EN GÜZEL 10At (yaş 8)
Euro 2008 topu (yaş 9)
Odasına özel telefon (yaş 10)
Tatil (yaş 10)
Genç odası (yaş 13)
Yavru köpek (yaş 12)
Klavye (yaş 14)
Derby maçlarına bilet (yaş 14)
Arkadaşlarla yurdışı(yaş 16)
Otomobil (yaş 18)
AYÇA DENKER (16)
Karne hediyeleri, her zaman karnemdeki notlardan daha çok zevk vermiştir bana
Ben okul hayatım boyunca öyle ’çok süper’ öğrenci olmadım. Yoğun tempolu dersler yerine sosyal aktivitelerde hep en önlerde oldum. Bu da beni ’parlak’ öğrencilikten uzaklaştırdı. Hep sözel derslerim iyi oldu. Her zaman okumasını,
yazmasını, yazdığım şeyleri tiyatro sahnesinde görmeyi sevmişimdir. Sayısal ise benim için hep bir zulüm olmuştur. Siz bu satırları okuduğunuzda 2’nci sınıfa geçmiş olacağım. Lise 2’de tabii sözeli seçeceğim. Karneye gelince, bir yıl içerisinde ne yapıp ne yapmadığımızı gösterir bir dip nottur. Kimi zaman çok acımasızca olur ve sonuçlarına katlanmak zor gelir. Kimi zaman o bir yılın acısını göğsümüzü gere gere çıkarmamızı sağlar. Bir anlamda performans değerlendirmesi de diyebiliriz buna. O sonucun senin geleceğini etkilemesi biraz can sıkıcı ama sistem böyleyse ne söylenebilir ki! Tabii karnenin güzel bir tarafı da vardır ki o da sunduğu hediyelerdir (Başarı grafiğinize göre). Karne hediyeleri, her zaman karnemdeki notlardan daha zevk vermiştir bana. Karne hediyeleri derken küçük çaplı alışverişlerden söz ediyorum. Abartıyı sevmem çünkü. Ben geleceğim için çabalıyorum sonuçta. Hediye almak için değil! Neyse karne cezalarım da olmuştur bu arada. Ceza derken sakın yanlış anlaşılmasın, eleştirilmek yerine hep nasihat duymuşumdur ailemden. Ya da küçük yasaklara maruz kalmışımdır. Örneğin bilgisayar yasağı gibi. Acaba beni nasıl bir karne hediyesi çok mutlu ederdi? Birkaç arkadaşımla birlikte tatilimi yurtdışında geçirmek. En güzel karne hediyesi bu olurdu sanırım. Fakat mezuniyete kadar şansım yok!
EMRE ER (14)
Büyük derbi maçlarına gideyim isterimBenim için karneden çok hangi dersimin iyi olduğu önemli ama bunu eve anlatamıyorum. Sınıfta her arkadaşımın ayrı
ayrı özellikleri var. Fakat koca bir sezonda tüm öğrencilerin aynı plan ve program çerçevesinde numaralandırılması hiç de hoş olmayan olay. 1 ya da 5 almak önemli değil. Önemli olan öğrencilerin hangi branşlarda daha verimli olduğunu anlamak. Sınıfımızda çok da yetenekli arkadaşlarım var. Ben matematikten hoşlanırım. Ama bazı arkadaşlarım Türkçe, bazıları İngilizce, bazıları ise Almanca’yı çok iyi konuşuyor. Hepsini birden komple değerlendirmek bence bizler için büyük yük. Kural böyle diyor, geleceğe bakıyoruz. Bizim evde hediye pek konuşulmaz. Ama sağolsun babam imkanları çerçevesinde beni mutlu eder. Mesela derbi maçlarına bilet, Manchester United, Barselona ve Chelsea maçları beni mutlu eder. Benim de ısrarla bir isteğim olmaz. Çünkü öyle alıştırılmadık ya da alışmadık.
NİSAN SARIBAŞ (8)
Karne hediyesi olarak at istiyorum
Yuvaya gittiğimden beri karne alıyorum. Yuvada karneler daha süslüydü, daha güzeldi. Şimdiki karnelerim sadece kurdeleyle süslü. Karne alırken çok heyecanlanıyorum ama okul bittiği için çok mutlu oluyorum. Karnemde en çok
matematik dersimin notunu merak ediyorum. Matematik dersinde bazen çok iyiyim bazen çok kötüyüm. Annem bana, "Matematikte senin açma kapama düğmen var herhalde, bazen onu açıyorsun, bazen kapatıyorsun" diyor.
Kız çocuğuyum diye pembe sevmek zorunda mıyım? Ben pembeden nefret ediyorum ama bana karne hediyesi olarak hálá pembe şeyler alanlar var. Pembeyi kız bebekler sever, ben büyüdüm. Barbie bebek de sevmiyorum. Ben atları seviyorum. Annem bu yıl karne hediyesi olarak beni ya yunuslarla yüzdürecek, ya da bir hafta günde iki saat at binmeye götürecek. Anneme "At alır mısın" dedim ama çok pahalıymış ve koyacak yerimiz yokmuş. "Koyacak yerimiz yoksa çiftlik alalım" dedim ama bana çok güldü. Ben de güldüğü için ona kızdım. At da çiftlik de çok pahalıymış alamazmış.
Bu yıl karne hediyesi olarak annemden bisiklet istemiştim, "Bakarız" dedi ama karneden iki ay önce bana sürpriz yapıp mor bir bisiklet aldı. İlk gün bisikletimi odama alıp uyudum. Çok güzel mor çiçekli bir bisiklet. Aslında ben karne hediyesi olarak, hepsinden çok bir köpek istiyorum ama hem bahçemiz yok hem de annem, balığım öldüğünde, "Yenisini alırız" dediğim için bana çok kızdı ve uzun bir süre hayvan almayacağını söyledi. Kedi de seviyorum ama bana kedi de almaz, çünkü korkuyor. Bir de karne demek benim için Bozcaada tatili demek.
KÜBRA KORKUT (13)
Karne hediyesi olarak genç odası istiyorum modeli beğendim, karar aileme kaldıKarne benim için bir yıldır yaptıklarımın, çabalarımın karşılığı demek. Ayrıca okuldaki davranışlarımın nasıl olduğunun bir göstergesi. Ben karnemi elime alınca ne ağlarım ne de üzülürüm, çünkü kendimi bildim bileli derslerim iyi, notlarım hep yüksektir. Hatta bu seneye kadar karnemde dört bile olmadı. Sadece ilk dönemde Fen ve Teknoloji dersim dört geldi. Üzülmedim çünkü sınıfın en yüksek notuydu. Bu dönem o da beş gelecek. Takdir yanında Onur Belgesi de alırım. Karnem güzel olunca elbette hediye de alıyorum. Bugüne kadar hiç kötü hediye almadım. Ama en güzeli bilgisayardı. Bu sene gerçekten güzel bir karne bekliyorum. Bu sefer hediye olarak yeni bir genç odası takımı istiyorum. Ben modeli beğendim, karar annemle babama kaldı. Ayrıca İzmir’e gitmek istiyorum. Herkes çok güzel olduğunu söylüyor, bir de ben göreyim şu İzmir’i. Son olarak annem ve babam bana çocukmuşum gibi davranmasınlar. İşlerine gelince sen artık büyüdün, işlerine gelince hálá çocuksun! Artık ikisi arasında bir karar versinler. Umarım bu istediklerimi de bilgisayar gibi sonraya ertelemezler.
ZEYNEP ÇETİNKAYA (12)
Köpek korkumu yenmem için ailem bana Sürmanşet’i alıyorKöpeklerden çok korkuyorum. Buna rağmen hep evde büyüteceğim yeni doğmuş bir köpek yavrusu almak istedim. Apartman dairesinde oturduğumuz için ailem bu isteğime uzun süre direndi. İmdadıma Erkan Çelebi’nin evine götürerek hayatını kurtardığı Hürriyet’in Manşet’i (golden retriever) yetişti. Tam yedi yavru doğurdu. Onlardan birine talip oldum, adını Sürmanşet koyacağım. Şimdi minik yavrunun evimize geleceği günü iple çekiyorum. Belki böylece köpek korkumu yenerim. Bugüne kadar aldığım en iyi hediye bir gemi seyahatiydi. İki yıl önce dedem sayesinde gerçekleştirdim. Kuşadası’ndan Marsilya’ya uzanan bu seyahat beni çok mutlu etti. Bu mutluluğu ancak yeni bir hediye bastırabilir. Hayal kırıklığına uğradığım tek anım var. Ancak babam bunun yazılmasını pek istemez sanırım! Geçen yıl karnesiyle ilgili. Artık küçük geldiği için bisikletimi bir başkasına verdik. Yenisini karneyi gördükten sonra alacaklarını söylediler. Karneyi aldığım gün babam büyük sürprizi patlattı, bana napolyon kirazları getirdi, oturup birlikte yedik. Sonra da ’şimdilik napolyon kirazı ile idare et’ dedi. O an, duygularımı tam dışarıya vuramadım, neler hissettiğimi anlatamam... Tam bir hayal kırıklığıydı. Anlayacağınız, bisiklet başka bir karneye kalmıştı.
İREM DAĞLAR (10)
Güzel bir tatil dışında karne hediyesi düşünmedimKarne günü heyecanlı ve eğlenceli geçiyor ama kocaman bir yıl ders çalışarak geçti. Yine de ben hiç yorulmadım, okula gitmeyi seviyorum. Ders çalışmak hoşuma gidiyor. Karnemdeki bütün notların 5 gelmesini istiyorum. Buna ailemin çok sevineceğini de biliyorum. Öğretmenim karnemi vermek için ismimi okuduğunda, notlarım iyi olduğu için sınıf arkadaşlarım alkışlıyor. Bu sefer de öyle olmasını istiyorum. Yeni bir sınıfa geçiyoruz. Tabii biraz daha büyüdüğümü hissediyorum. Bugüne kadar aldığım en güzel hediyelerden biri 2. sınıftaki pembe bisikletimdi. Neyse benim için en güzel karne hediyesi, ailemle birlikte mutlu ve güzel bir tatil geçirmektir. Havuzda yüzmeyi çok seviyorum. Bu yıl güzel bir tatil dışında bir karne hediyesi düşünmedim.
NERGİS KALKAN (14)
Karnem pek iyi gelmeyecek ama yine de bir klavye bekliyorum
Karne hediyesine değecek kadar iyi bir karne almadım. O nedenle unutulmaz hediyeler almadım, olsaydı da anlatsaydım. Ailem her zaman, "karnen kötü olsa da dünyanın sonu değil" diye olumlu yaklaşıyorlar. Ama, bana tavır alacakları kesin. Keşke daha çok çalışsaydım. Bu sene mezun oluyorum. Karnem pek iyi gelmeyecek, sınav da iyi geçmedi. Ama, yine de mezun olduğum için bir klavye bekliyorum. Hem son sınıf, hem liseye başlıyorum, hem büyüyorum. Müzik yapmak istiyorum. Klavye beklediğimi anneme söyledim, ama babamın haberi yok. Herhalde klasik karne hediyesi olan bir telefon alınır en azından. Aslında her şeyimi değiştirmek istiyorum. Tarzımı, görünüşümde farklılık olsun istiyorum. Saçımı kestirmek, boyatmak istiyorum. Ailem bu konuda bana destek olabilir, kötü olursa, beğenmezsem diye duygusal çöküş yaşarsam yanımda olmalarını bekliyorum.
GÖKAY DİZDAROĞLU (18)
Sürprizlere açığım, mesela bir otomobil!Bugüne kadar aldıklarımın içinde en iyi karne hediyesini 6’ncı sınıfta aldım. Dersler çoktan bitmiş, sınıfı geçtiğim belli olmuştu. Cumartesi sabahı babam elinde 5 çıtayla geldi. Renkli kağıtlardan da almıştı. Benim şaşkın bakışlarım altında kağıtları yapıştırdı, çıtaları birleştirdi. Birlikte muhteşem, çok özel bir uçurtma yaptık. Mahallenin parkında uçurtmam havalanınca ben de sanki gökyüzündeydim. Bu yıl karne hediyesi olarak beklentim biraz daha değişti. Hayalim farklı, gerçekler farklı. Artık üniversiteye hazırlanıyorum, ehliyetim bile var. Tabii ki beklentim güzel bir otomobil. Biliyorum, babam "olmaz, henüz erken" diyecek. Ben yine de sürprizlere açığım. Yıllar geçti bu okuldan mezun oluyorum. İyi ki annem ve babam bu okula yönlendirmiş. Güzel bir okuldan güzel anılarla ayrılıyorum. ÖSS’yi düşününce avukat mı, yoksa psikolog mu olacağım bilmiyorum. Çünkü, her şey bir sınavda alacağım puana bağlı.
CEM UYGAR SULU (9)
Öğretmenlerim de benim gibi düşünürse karnem iyi olacak, hediye olarak Euro 2008 topu istiyorumBence karne hediyesi, okulu başarılı olarak bitirenlere verilen bir ödül. Bütün arkadaşlarım karnelerinin beş olmasını istiyor. Bunu başarmak için bir sürü çaba gerekir. Karneyi iyi tutmak, annemizin gözüne girmek için biraz da dersleri iyi dinlemek gerek. Aslında karne hediyesi koca bir yılın sonunda uslu durmanın ve hak etmenin ödülü. Bana bugüne kadar alınan en güzel karne hediyesi, Nintendo DS’di. Annem, onu Japonya’dan getirmişti, fakat ben bir okul pikniğinde onu kaybetmiştim. Bugüne kadar aldığım en sevimsiz hediye ise bir gameboy’du. Alınmasaydı bile olurdu. Zaten geçen yıl davranış notlarım da pek iyi değildi. Bu yıl karnemin daha güzel olmasını bekliyorum. En uslu çocukların yapacağı yaramazlıklardan küçük küçük yaptım. Her zaman artılarım ve eksilerim olmuştur ama iyi yaptığım şeyler çoğunlukta. Bu benim afacan çocuk olduğumu göstermez. Necla ve Adem öğretmen de benim gibi düşünürse karnem iyi olacak gibi. Annem ve babam karne hediyesi olarak ne istediğimi sorarlarsa "Euro 2008 topu istiyorum" derim. Aslında bu topu hayatım boyunca kullanırım. Onu çok iyi saklayacağım. Hatıra olarak ilerde çocuklarıma göstermek istiyorum. Ama bana bunu almazlarsa da kızmam. Başka hediyeler de alınmasını bekliyorum. Mesela bir laptop da fena olmaz.
ELVAN ELVİRA ERŞAN (10)
Odama telefon istiyorum konuştuklarım duyuluyorBen karne alırken heyecanlanmam. Çünkü, notlarımı takip ederim, bilirim. Karnem iyi gelir. Karne günü herkesin anne babası gelirken benim sadece anneannem gelir. Annem sadece birinci sınıfta geldi, babam hiç gelmedi. Üzülürüm. Bazen ağlarım. İlk yarıda İngilizcem iyi olmasına rağmen karnemde 4 gelmesi beni üzdü. Oysa sadece konuşuyordum. O yüzden sınav kağıdım erken alındı. Soruların yarısını yapamadım. Bazen küçük dikkatsizlikler çıkıyor. Davranış notlarım beni üzdü 3’teyken. 3 üzerinden 1 vardı. Ben bazı arkadaşlarım gibi ağlamadım. Bu karnede takdir bekliyorum. Şimdiye kadar aldığım armağanlar arasında annemle sömestrde yaptığım Rusya tatili en iyisiydi. Dayımla kayağa gittik, buz pateni yaptık, müzelere, tiyatrolara gittik. Uçağa bindim. 3’üncü sınıfa geçerken istediğim Barbie alınmıştı. Sarı, dalgalı saçları vardı. En güzel ve en saklanır bebeğim oydu. Kıyafetleri güzeldi. Bir de ikinci sınıfa geçtiğimde karne hediyesi olarak Antalya’da Adrasan’a tatile gittik. Çok sevdim. Yemekleri çok güzeldi.
Odamın yeşile boyanmasını istiyorum. Şimdi rengi değişik bir pembe. Kötü duruyor. Yeşil, benim en sevdiğim renk. Perdemin de açık yeşil olmasını istiyorum. Üstünde çiçek de olsun. Fotoğraf makinesi alınmasını istiyorum. Gittiğim yerleri kendi fotoğraf makinemle çekmek istiyorum. Fotoğraf çekmeyi, filme almayı seviyorum. Müzeleri, ailemi, tatilimi çekmek iyi olur. Odamda kendime özel telefon istiyorum. Arkadaşlarımla özel konuşmaktan yanayım. Evde iki telefon var, ama odamda değil. Konuştuklarım rahatlıkla duyuluyor. Tüylü tüylü, pembe bir telefon istiyorum. Ama, annem babam almaz. Bir de laptop alınsa iyi olur. Evdeki bilgisayar çok ağır. Laptop kendime özel olur.