Güncelleme Tarihi:
İstanbul konserini iple çekiyoruz
Rock efsanesi Deep Purple’ın 20 Temmuz BKM Kuruçeşme Arena’da vereceği konser öncesi, grubun en eski üyelerinden Ian Gillan ile görüştük. Grubun demirbaşı haline gelen Gillian, ikinci kez gelecekleri ıstanbul’a bu kez daha fazla zaman ayıracaklarını söyledi ve ekledi: “Yanımda eşimi de getiriyorum. Evliliğimizin 25’inci yılını Türkiye’de kutlayacağız.”
Bugüne kadar dünyanın birçok yerini gezdiniz. Hâlâ görmediğiniz ve gitmeyi düşündüğünüz bir yer var mı?
-Şansımız olsaydı turne kapsamında gittiğimiz bütün güzel yerleri bir kez daha gezmek isterdim. Farklı kültürlerden eski arkadaşlarla bir araya gelip eğlenmek güzel olurdu...
Guinness Rekorlar Kitabı’nda sizden “en gürültülü grup” diye söz ediliyor. Bu iyi mi, yoksa kötü bir şey mi?
- Yaptığımız bütün müzikler göz önüne alınırsa, bazı insanların böyle şeyler düşünüyor olması kötü. Çünkü, Deep Purple’ın müziği güçlü ve tutkulu bir yapıya sahip olduğu kadar çeşitli melodik özellikleri de barındırır. Diğer yandan tüm bu yakıştırmalar bize vız gelir, o da ayrı!
“Deep Purple” adı, grup üyelerinin adlarından her zaman çok daha ön planda... Bugüne kadar pek çok isim gelip geçti ama grup popülaritesinden bir şey kaybetmedi. Bu istikrarı neye bağlıyorsunuz?
- Grup ilk kurulduğunda oluşan ruh, gelen herkese yansıdı. Ayrıca bitmek bilmeyen enerjimize ve motivasyonumuza her zaman güvendik. Bugünlere gelmemizdeki en büyük etmenler bunlar...
Metallica ile röportaj yaptığımda, sahne enerjilerini korumak için spor yaptıklarını ve bol bol organik sıvılar tükettiklerini söylemişlerdi. Sizin sahne öncesi böyle bir hazırlığınız var mı?
- Gerçekten mi? Ben spor salonlarına gitmeyi sevmiyorum, içerideki kokudan hoşlanmıyorum. Gruptaki herkesin kendine has hazırlanma yöntemi var. Benim kendime özel bir odam oluyor, sükunet içinde meditasyon yapıyor ve az sonra çıkacağımız konseri düşünmemek için bulmaca çözüyorum. Konsere 20 dakika kala grup üyelerine katılıyorum, bol bol şakalaşıyoruz. Sahneye çıkmadan önce mutlaka tokalaşırız. Bu Steve Morse’dan kalma bir ritüel. Bireysellikten çıkıp, bir grup olduğumuzu gördüğümüz anlardan biridir aynı zamanda...
Son dönemde, müzikten modaya pek çok yönüyle 60, 70 ve 80’lere dönüş var. Siz hangi jenerasyonu seçerdiniz, neden?
- 60’lar... Çünkü pop kültürü, araştırmacı ruh, optimizm gibi pek çok şeyin başlangıcı o yıllardadır. The Kinks, Small Faces, Dusty, Beatles, Stones... Çok güzel zamanlardı... 60’lar ıngiltere’si, moda, hiciv ve yapılan politikaların bilinci içerisinde büyümek demekti. ınsanların aslında iyi olmadığına inanmak sonradan gelişti. Vay be neler olmuş!
‘SAVAŞMA SEVİŞ' BİR SOSYAL UYANIŞTI
68 kuşağı ve “çiçek çocuklar” size neyi ifade ediyor?
- 1969 yılında Deep Purple’a girene kadar 4 yıl boyunca Roger Glover ile birlikte “Episode Six” diye bir gruptaydık. Tam hippi döneminde sahne alıyor, her gece sahneye atılmış çiçekler arasında Beach Boys, Moby Grape cover’ları çalıyorduk. “Savaşma seviş” hareketi tam bir sosyal uyanıştı. Tarihsel olarak da her zaman ilgi çekici ve gurur verici bir hareket olmuştur...
Son olarak, Türkiye’de sizi bekleyen hayranlarınıza ne söylemek isterdiniz?
- Bizi yeniden davet ettiğiniz için çok teşekkür ederiz. Önceki gelişimizden çok güzel anılarımız var. Hatırladığımda hâlâ kulaklarımı çınlatan dünyanın en gürültücü ve en inanılmaz dinleyici kitlesi olduğunu biliyorum. Bu kez yanımda eşimi de getiriyorum, evliliğimizin 25’inci yılını Türkiye’de kutlayacağız. Bu yüzden ıstanbul’un harikalarını görmek istiyorum. Hepimiz 20 Temmuz konserini iple çekiyoruz, bomba gibi bir konser olacağından şüphemiz yok.