Güncelleme Tarihi:
Sinema oyuncularının büyük bir bölümü kendi çevirdikleri filmleri izlemekten hoşlanmıyor. Ama hepsi için, unutulmaz film klasiklerinden beğeniyle anımsadıkları sahneler bulunuyor...
Son yıllarda film galaları büyük birer şölene dönüştürüldüğü için o filmlerin oyuncuları, ister istemez kendi filmlerini de izlemeye başladılar. Fakat sinema oyuncuları arasında gerçek sinema tutkunları da var. Öyle ki, unutumadıkları bazı film sahnelerini ballandıra ballandıra anlatmaktan da zevk alıyorlar. İyi birer sinema seyircisi olan ünlü yıldızlara en çok beğendikleri aşk sahneleri sorulmuş. Biz de, aylık sinema dergisi Movieline'da yer alan bu açıklamaları sizlere aktarıyoruz...
David Duchovny
Julie Christie ile Donald Sutherland'in çevirdikleri ‘‘Don't Look Now’’ isimli filmdeki aşk sahnesini çok beğendim. Filmin oyuncuları da daha sonra kamera karşısında gerçekten seviştiklerini söylediler. Sahnenin neden o kadar etkileyici olduğu böylece ortaya çıktı. Julia Roberts gerçekten çok güzel bir kadın. Aslında onun filmlerindeki aşk sahnelerinin hepsi birbirinden etkileyici. Yani ben öyle düşünüyorum...
<> Natalie Portman
Şu ünlü ‘‘Dirty Dancing’’ filminde Jennifer Grey ile Patrick Swayze'nin aşk sahnesi, seks ilişkileri hakkında fazla bilgisi olmayanların izlemeleri gereken bir sahne. Doğrusu ben o sahneden çok etkilendim. Tabii filmin dans sahneleri de muhteşemdi. Patrick Swayze hep böyle danslı filmlerde rol almalıydı.
Melanie Griffith
Aslında benim hiç unutamadığım sahne, tam bir aşk sahnesi de sayılmaz. Audrey Hepburn ile Cary Grant'in başrollerini paylaştıkları ‘‘Kaçak’’ filminde iki oyuncu, birbirlerinden hem kuşkulanan hem de hoşlanan çifti çok büyük bir başarıyla canlandırmışlardı. O eski filmi, evimde fırsat buldukça tekrar tekrar izliyorum.
Sharon Stone
Aşk sahneleri konusunda kararsızım. İzlediğim pek çok filmin aşk sahnelerinden etkilenmişimdir. Ama ‘‘Casablanca’’ filminde Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman'ın veda sahnesini hiç unutamam. O filmin büyüsü, milyonlarca sinema seyircisi gibi beni de etkiledi.
Brad Pitt
Ben Robert Redford'un en fanatik hayranlarından biriyim. Bu ünlü aktörle son filmimde başrolleri paylaşmak beni gerçekten çok mutlu etti. En çok hoşuma giden aşk sahnesi ise Robert Redford'un Natalie Wood ile çevirdiği ‘‘Barefoot in the Park’’ isimli filmdeki aşk sahneleriydi. O filmi hiç unutamıyorum.
Matt Damon
‘‘An Officer and a Gentleman’’ isimli filmi izlediğim zaman daha on yaşında bir çocuktum. O filmdeki aşk sahneleri beni çok etkiledi. Belki de daha çocuk olduğum için perdede sevişen iki insanı görmek çok heyecanlandırmıştı. Bilemiyorum, ama şimdi ben de filmlerimde böyle sahnelerin bulunmasını isterim....
Antonio Banderas
Biz İspanyollar için aşk çok büyük önem taşıyor. Bugüne kadar izlediğim filmlerin arasında aşk sahneleri dikkatimi çeken pek çok eser oldu. Ama ben gene de aşk sahnelerinin en unutulmazının , en klasiğinin ‘‘Rüzgar Gibi Geçti’’ filminde Clark Gable ile Vivien Leigh'in aşk sahneleri olduğunu söyleyebilirim. Benim de hedefim Clark Gable gibi kadınları büyüleyen bir oyuncu olabilmek...
Bruce Willis
Ben Jack Nicholson'a hayranım. ‘‘Postacı Kapıyı iki Kez Çalar’’ isimli roman ikinci kez filme çekildiğinde Jack Nicholson, başrolde oynadı. Jessica Lange da onu baştan çıkaran evli kadın rolündeydi. Filmde Jack Nicholson'ın Jessica Lange'ı büyük bir ihtirasla masanın üzerine yatırıp öpmeye başlaması beni en çok etkileyen aşk sahnesi oldu.