En çok cariyenin saçlarında zorlandım

Güncelleme Tarihi:

En çok cariyenin saçlarında zorlandım
Oluşturulma Tarihi: Ekim 30, 2005 00:00

Televizyonlarda dönen onlarca klip arasında bir tanesi alışık olmadığımız türde ilginç animasyonlarıyla dikkat çekiyor. Can Atilla’nın ‘Cariyeler ve Geceler’ adlı yeni klibini izleyenler New Age müzik eşliğinde uçan gemilerle büyülü bir şehirde yolculuğa çıkıyor. Yıldız Savaşları’nın tuhaf gezegenlerini ya da Yüzüklerin Efendisi’nden sahneleri andıran bu şehirde gezinirken, yapıların arasındaki minareleri fark ediyor ve buranın aslında İstanbul olduğunu anlıyorsunuz.

Cariyer ve Geceler klibinin animasyonlarını 27 yaşında bir grafiker hazırladı. Mezun olalı üç yıl oldu ama bu klip Uğur Erbaş’ın ilk işi ve başarısı değil. Hacettepe’de grafik konsunda hazırladığı yüksek lisans tezi (Dünya’nın Kapıları) ile Altın Portakal ve 8. Uluslararası Kısa Film-Video yarışmasında en iyi animasyon ödülü aldı. Antikçağ’da geçen bu savaş hikayesinin başarısının ardından Likyalıları anlatan ve Rutkay Aziz’in seslendirdiği ikinci animasyonu (Güneş Yolu) da Columbia Tristar-1 Yarışması’nda birinciliği kaptı. Bir yıldır TRT için çalışıyor ve şu anda Derviş Zaim’in Cenneti Beklerken filminin animasyonlarını hazırlıyor. Cariyer ve Geceler’in grafikeri Uğur Erbaş’la klibin nasıl ortaya çıktığını, nelerden esinlendiğini ve İstanbul’u nasıl gördüğünü konuştuk.

n Çizgi filmlerin ve diğer animasyonların ne kadar zor işler olduklarını biliyoruz. Bu klip için kaç kişi, ne kadar süre çalıştı?

- Güneş Yolu’nu 10 ayda tamamlamıştım. Ama bu projede böyle bir vakit yoktu. Teknik açıdan, tek başıma çalıştım diyebiliriz. İki ayda bitirebildim. Ama daha büyük bir ekip ve donanımla çok daha iyisi yapılabilirdi.

n Klip fikri nasıl ortaya çıktı? Can Atilla ile daha önceden tanışıyor muydunuz?

- Can Atilla ile Güneş Yolu projemin ses kayıtlarını yaparken tanıştık. Haziran ayında yeni albümü için animasyon klip düşündüğünü söyledi. Albümü dinlediğimde tam benim çalışmak istediğim iş olduğunu anladım. Müzikler gerçekten üst düzeydi.

n Klibi izlerken hem bildiğimiz semtlerde dolaşıyor gibiyiz, hem de hayali bir geziye çıkmış gibi. Nereden esinlendiniz; görüntüler nasıl hem bu kadar tanıdık, hem de bu kadar başka oluyor?

- Can Atilla konu olarak geleceğin İstanbul’u fikrinin uygun olacağını söyledi. Bu fikirden yola çıkarak bir yıl önce yaptığım bir illüstrasyonu kaynak çizim olarak kullandım. Geleceğin İstanbul’u bence uzay olmamalıydı. Ama günümüzün İstanbul’una da benzememeliydi. Binaları modellerken Ayasofya, Süleymaniye ve Sultanahmet camileri, Bozdoğan Kemeri başta olmak üzere gerçek yapılardan esinlendim. Uçan gemiler ise bu atmosfere göre olmalıydı. Bu nedenle yelken yerine balon yerleştirdim. Klipte bir Kız Kulesi hikayesi var. Kule modelini de Samarra’daki Ulu Cami’nin malviye minaresinden esinlenerek yaptım.

SULARIN ALTINDA ŞİMDİKİ KENT VAR

Ama bu klasik Kız Kulesi hikayesi de tıpkı binalar ve yapılar gibi değişmiş, bizim bildiğimizden farklı bir şekilde bitiyor..

- Evet bizim bildiğimiz hikayenin gelecekte geçen bir versiyonu. Sultan, cariyesini yine denizin ortasında bir kuleye kapatır. Cariye kendini sulara bırakarak intihar eder. Suların altında görünen yıkık dökük şehir görüntüsü ise günümüzün İstanbul’unun görüntüsü.

n Neden kırmızı-kızıl renkler seçtiniz? Sizce bu İstanbul’un rengi mi?

- Bu hikayedeki şehrin İstanbul olduğunun anlaşılması gerekiyordu. Bu nedenle denizin dibinde günümüz İstanbul’unun görüntüsü kullanıldı. Klibin genel havası için ağırlıkta kırmızı renk kullanılmasına karar verdik. Bunun nedeni de albümün içeriğinde olan tutku ve cinsel öğeler.

n İleride Yıldız Savaşları ya da Yüzüklerin Efendisi gibi bir animasyon yapmak ister miydiniz?

- Evet tabii ki. Böyle projelerim var ama bunlardan bahsetmek için henüz çok erken. Çünkü çok büyük ekip ve organizasyon işi.

SİLUETE YİNE MİNARELER HAKİM

Fondaki büyülü şehir görüntüsü bugünkü İstanbul’un gelecekteki fantastik bir yorumu. Balonlara bağlı olarak uçan gemilerin dolaştığı şehirdeki binalar da bugünkü Süleymaniye, Sultanahmet gibi camilerden Ayasofya, Bozdoğan Kemeri gibi yapılardan esinlenilmiş. Animasyonda şehir yine Müslüman olarak yansıtılmış. İstanbul yıkılıp yeniden kurulduktan sonra da şehrin siluetinde minareler hakim.

GELECEĞİN KIZ KULESİ

Cariyer ve Geceler’in klibi, cariyesini denizde bir kuleye kapatan bir sultanın hikayesini işliyor. Hikaye cariyenin kendini sulara atmasıyla son buluyor. Denizin altındaki yıkık dökük şehir görüntüleri arasında Boğaz Köprüsü’nün enkazını fark ettiğinizde öykünün aslında geleceğin İstanbul’unda geçtiğini anlıyorsunuz.

Klip için önce genel bir atmosfer seçildi ve bu atmosfere göre binaları üç boyutlu olarak modellemeye başladım. Şehir görüntüsü ortaya çıktığında klibin baş karakteri üzerinde çalışmaya devam ettim. Giyim tarzından saçına, ten ve göz rengine kadar bütün ayrıntılar düşünülerek karar verildi. Teknik olarak beni en çok zorlayan, cariyenin saçları oldu. İstediğim saç şekline ve hareketine ulaşmam üç haftamı aldı. Süresi 4 dakikaya yakın olduğundan gerçekçi olan üç boyutlu görüntülerin yanı sıra iki boyutlu grafik animasyonlar da kullanmayı tercih ettim.
Savaş ÖZBEY
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!