En büyük korkum sevgilimin ailesinin beni istememesi

Güncelleme Tarihi:

En büyük korkum sevgilimin ailesinin beni istememesi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 24, 2005 00:00

Bu yıl 18'incisi düzenlenen Best Model Türkiye yarışmasında kraliçelik tacını takan siyahi manken Tuğçe Güder, tüm dikkatleri üzerine çekti. Çocuk Esirgeme Kurumu'na bırakılan ve 14 günlükken evlat edinilen Sudan asıllı 22 yaşındaki manken, hayatından çok memnun... Ancak tek korkusu, ileride sevgilisinin ailesi tarafından istenmemek!

- Kıbrıs'tan kraliçe tacıyla döndün. Orada neler yaşadın?

Çok heyecanlı ve stresliydi. Finalde 16 kız, 16 erkek yarışmacıydık. İlk elemelerde 25'er kişiden 16'ya inmişti sayı. Derken ilk 5... Sonunda birinci seçildim. Sonuçların açıklanmasını beklerken kalbim duracaktı sanki. Birçok kişi "Benzin atmış gibiydi" dedi hatta. Yarışmanın tekrarını izledim, gerçekten beyazlamışım sonuçlar açıklanırken!

- Kaç yıldır modellik yapıyorsun?

19 yaşımdan, yani lise bittiğinden beri yapıyorum. Şu an 22 yaşındayım.

- Nasıl başladın modelliğe?

Üniversite sınavından bir gün önce, İstiklal Caddesi'nde yürüyordum. Bir içecek firması için siyah insanların cast’ı yapılıyormuş. Bulabilecekleri en iyi nokta İstiklal Caddesi tabii... Orada bir kadın İngilizce konuşarak peşimden gelmeye başladı. "Ben Türkçe biliyorum" deyince afalladı. Sonra bu içecek reklamından bahsetti. Keşke dememek için No Name Ajans'a gittim.

- Ya üniversite sınavı?

AÖF Çalışma Ekonomisi bölümünde okuyorum.

- Okulun en güzel kızı durumun var mıydı?

Evet, öyle söylerlerdi.

- Başka neler yapıyorsun?

Dokuz yaşımdan beri bağlama çalıyorum. Türküleri çok seviyorum.

- Açıkçası ben zenci gırtlağın vardır, jazz ya da blues söylersin diye düşünüyordum...

Pop ya da jazz söylesem türkü kadar keyif alamazdım herhalde.

- Ailede türkü dinleyip, söyleyen biri var mıydı?

Annem ve babam türkü dinlerlerdi, ama bana saz çal demediler hiç... Ben birinden gördüm ve çalmayı çok istedim.

- Peki kökenin?

Sudan-Arap diyorlar, ama hiç merak etmiyorum. Ben Türk’üm ve İstanbul’da doğduğum kesin!

14 GÜNLÜKKEN EVLAT EDİNİLDİM

- Renginden dolayı rahatsızlıklar duydun mu?

Hiç bu nedenle kötü bir şey yaşamadım. Sokaklarda bazen komik şeyler oluyor, hatta günüm birilerine cevap vermekle, kendimi açıklamakla geçebiliyor. Ama alıştım.

- Peki flörtlerinin aileleriyle sorun yaşadın mı hiç?

Şimdiye kadar ciddi bir ilişkim olmadığı için böyle bir durumla da karşılaşmadım. Ama itiraf etmeliyim ki, en korktuğum şey budur! Yani sevgilimin ailesinin ilişkimize karşı çıkması! Bu düşünce beni çok korkutuyor.

- Altı yaşındayken, bir psikolog eşliğinde anne ve babanın aslında gerçek anne-baban olmadığını öğrenmişsin. O günü anımsıyor musun?

Evet... Zaten 14 günlükken evlat edinilmişim. Doğru bir yaş olduğu için de altı yaşındayken gerçeği bana anlattılar.

- Neler hissettin bunu öğrendiğinde?

Hiçbir rahatsızlık duymadım, bunalım yaşamadım. Hatta anne ve babama "Arkadaşlarımın hiçbirinin ailesi sizin kadar özverili değil. Sizin beni sevdiğiniz kadar diğerleri kendi çocuklarını sevmiyorlar" dedim. Ben annemin karnında büyümemiş olabilirim ama her zaman yüreğinde büyüyen bir çocuktum. O yüzden hiçbir problem yaşamadım.

AİLEMİN İNCİNMESİNİ İSTEMİYORUM

- Ailenin başka çocukları yok muymuş?

Yokmuş, yani olmuş ama doğumdan sonra yaşamamışlar. Zaten 45’li yaşlarına geldikleri için de evlat edinmek istemişler. Şu an babam 70, annem 65 yaşında. Çok şekerlerdir. Beni gördükleri zaman ağlarlar, çok duygusaldırlar. Onları üzmek istemem. Bizim sakladığımız bir şey yok. Gönül rahatlığıyla her şeyi söylüyoruz. Zaten bir gerçek var; onlar beyaz, ben siyahım! Yadsınamaz bir gerçek bu... Ben onların incinmelerini istemiyorum sadece.

- Annenle babanın adları ne?

Aliye ve İlyas Güder....

- Kraliçe seçildiğinde ilk arayanlar onlar olmuşlardır herhalde...

Evet, babam aradı, "Konuşamıyorum, teşekkür ederim kızım" dedi. Ağlıyordu telefonda. Annem Kıbrıs’ta yanımdaydı zaten.

ÖRNEK ALDIĞIM TEK MANKEN SEMA ŞİMŞEK

- Kraliçe olarak örnek aldığın kimse var mı?

Birisini örnek alacaksam, bütünüyle almalıyım; işiyle de, özel hayatıyla da... Manken yaptığı işte bir numara olmalı, kendini değil kıyafeti göstermeli ve özel yaşantısıyla da örnek olmalı diye düşünüyorum. Böyle bir kişi var bence. İlk başlarda ne yapmam gerektiğini hep ona sorardım zaten; Sema Şimşek...

- Sizin piyasa biraz karışık, çekişmesi fazla. Hiç korkuların var mı?

Korkum yok, hedeflerim var. Yurt dışında kendimi göstermek istiyorum. Mesela Escada defilesi için Almanya’ya gitmiştim. Şimdi Paris ve Milano’da bunu deneyimlemek istiyorum.


PAMUK PRENSES OLAMADIM AMA KRALİÇE OLDUM


- Diğer yarışmacıların favorisi senmişsin. Bu favori durumu çocukluğundan beri var mıydı?

Evet, sevilen bir çocuktum. Kendimi hiç siyah gibi düşünmüyordum açıkçası. Arkadaşlarım da bunu hissettirmezdi. Bir tek ortaokulda Pamuk Prenses olamadım, orada bu farkı hissettim.

- Tiyatro oyunu falan mı?

Evet, tiyatro grubundaydım ortaokulda. Pamuk Prenses oynanacaktı, rol dağılımı yapılıyordu. Ben Pamuk Prenses olmak isterdim. Hoca "Sana İspanyol kızını verelim. Lambada eteğin, gülün olsun" dedi. Ben Pamuk Prenses olmak istiyorum diye tutturunca hoca "Ama Pamuk Prenses olamazsın ki, sen siyahsın" dediğinde yıkılmıştım.

- Çocukken prenses olamadın ama şimdi herkesin tanıdığı bir kraliçesin...

Evet...
Şenay Akay, bana tacı devretti ve "Yarın sabah uyandığında, dün gece hayal miydi diyeceksin" dedi. Gerçekten ertesi gün gözlerimi açtığımda, bunu düşündüm, neler oluyor dedim.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!