Güncelleme Tarihi:
Pierre Dinand mimarlık eğitimi gördü. Hem de herkesin kapağı atmayı çalıştığı Ecole Des Beaux Arts’da. Ancak rakamlarla hiç arası yoktu ve “benden mimar filan olmaz” diyerek Paris’teki bir reklam ajansının kapısını çaldı. Görsel yönetmenliğini yaptığı bu havalı ajansın müşterileri arasında Hermes, Moet Chandon ve Remy Martin gibi lüks markalar da vardı.
Fakat bir müşterisi daha vardı ki hepsine bedel: Elsa Schiaparelli. Moda tarihinin en önemli isimlerinden ve Coco Chanel’in en büyük rakibiydi, kimilerine göre de ondan kat kat iyiydi. Dali gibi ressamlarla işbirliği yapan ve “schocking pink” olarak da anılan meşhur “Schiaparelli pembesi”ni yaratan bu İtalyan hanımı acımasız ve zor bir insan olarak hatırlıyor Pierre Dinand. Yine de kendisini Helene Rochas ile tanıştırmasını minnetle anıyor. Çünkü o zamanlar 31 yaşında bir dul olan Rochas sayesinde parfüm şişesi tasarımcılığına adım atıyor. Parfümün adı Madame Rochas, yıl 1958 ve Dinand sadece 25 yaşında. Rochas için tasarladığı parfüm şişesinde tıpayı cam yerine plastik ve metalden yaparak büyük bir yenilik yapıyor.
BALMAIN, GIVENCHY VE DİĞERLERİ
“Burun” adı verilen Guy Robert, Edmond Rutnitska ve Michel Ny gibi ünlü parfüm yapımcılarıyla birlikte çalıştıkça Dinand’ın parfüm şişesi tasarlama işinden aldığı zevk de birkaç kat artıyor.
Bu arada Madame Rochas da zarif ve uğurlu ellerini Dinand’ın üzerinden çekmiyor ve bir akşam yemeğinde efsanevi modacı Balenciaga ile tanıştırıyor. Dinand onun için de parfüm şişesi tasarlıyor, logosunu da hazırlıyor. Balenciaga’yı Pierre Cardin, Balmain, Guerlain ve Givenchy gibi yüksek rakımlı talipler izleyince bir anda Paris’in en ünlü parfüm şişesi tasarımcısı oluyor Dinand.
Dünyaca tanınmasını sağlayan isimse tartışmasız Yves Saint Laurent. O sıralarda, yani 1964’te çok genç fakat bir o kadar da iddialı bir modacı olan Laurent için önce Y adlı parfümün şişesini ve logosunu hazırlıyor. Ancak asıl bomba Opium (Afyon).
Bu seksi ve cüretkar parfüm sansasyonel bir başarı kazanıyor. Öyle ki, pek çok restoran baygın Opium’u süren kadınlara yasak koyuyor. Neredeyse moda tarihinin bütün efsanevi isimleriyle çalışan Dinand; “İçlerinde en zoru kesinlikle Karl Lagerfeld” diyor. Bu arada takı tasarımcısı eşi Danielle’in Isadora markası için de parfüm şişesi tasarlıyor.
HER PARFÜM ŞİŞESİ BİR HEYKEL
Geometrik, minimalist ve kübik formları seviyor Dinand. O zamana kadar otomobil endüstrisinde ve golf toplarında kullanılan alışılmadık malzemeleri geliştirerek parfüm şişelerine uyarlıyor. Yine de alçakgönüllü, başarısına rağmen şişenin gücünü abartmıyor: “Fransız Elle Dergisi’nin yaptığı bir araştırmaya göre, insanların yüzde sekseni şişesine bakarak parfüm alıyor. Ancak bu parfümü ikinci kez almaları için kokusunu beğenmeleri şart. Yani bir parfümün çok satması için sadece güzel bir şişe yeterli değil.”
Dinand artık zamanının çoğunu heykel yapmaya ayırıyor ve işi yavaş yavaş oğulları Olivier ve Jerome’ye devretmeye hazırlanıyor. Dinand’nın heykelcikleri Japonya Kiushu’daki O ita Kaori-no Mori Parfüm Müzesi’nde sergileniyor. Amerikan parfüm dünyasının liderlerini belirleyen Fragrance Foundation (Parfüm Kurumu) Yarışması’nın ödül heykelciğini de o tasarladı.
İnsan merak ediyor, İstanbul bir parfüm olsaydı nasıl bir şişe tasarlardı Dinand? “İstanbul’un diğer adı Bizans; Fransızca’da “olağanüstü” ve “harikulade” anlamında da kullanılıyor. Dolayısıyla sanatsal ve kırılgan görünümlü, heykele benzer bir şişe tasarlardım İstanbul için...”
PARFÜMÜNÜZÜN ŞİŞENİZİ O TASARLADI
Şimdiye kadar yaklaşık 500 parfüm şişesi tasarladı Pierre Dinand: Yves Saint Laurent için Y, Rive Gauche ve Opium, Paco Rabanne için Calandre, Pour Homme ve XS, Calvin Klein için Eternity ve Obsession, Pierre Balmain Ivorie, Givenchy Amarige, Christian Dior Eau Sauvage, Azzaro, Estee Lauder Pleasures, Valentino, Missoni, Hermes, Burberry for Women, Dolce Gabbana Light Blue, Moschino Cheap and Chic ilk akla gelenler. Son çalışmaları arasındaysa Paul Smith London InterParfums ve 2008’de France Fragrance Foundation ödülünü kazanan L’Occitane “4 vents” sayılabilir.
ASKERİ CİPLE ÖDEME
Ünü Fransa dışına taşınca yeni dağılmış Rusya’dan da teklifler alıyor Pierre Dinand. O günlerde kalaşnikofların gölgesinde yapılan pazarlıklarda askeri tanklarla bile ödeme yapılıyor: “Bir keresinde çalışmalarım karşılığında 15 askeri cip verdiler, almadım. Oysa kabul eden asistanım milyoner oldu” diyor.