Yabancı öğrencilere pek burs vermeyen Stanford, Ayaz’a eğitim bursunun yanı sıra
yemek, yatakhane, kitap ve ihtiyaç bursu vermek istedi. Diğer üniversiteler de öğrenim bursu dışında yıllık 50 bin doları aşan burs teklif ettiler. Enes Ayaz, bu 7 üniversite arasında Harvard’ı seçti.
Okulun yurtdışı üniversite rehberlik bölümünde 15 yıldır çalışan Asuman Okman, "Bugüne kadar böyle bir şey görmedim. Okul yöneticileri, yolladıkları kabullerin üstüne ’Lütfen bize gelsin’ diye notlar düşmüşlerdi" diye anlatıyor.
NOTLARI HEP 5.00 OLDUTabii Enes Ayaz, tüm öğrenim hayatı boyunca hep başarılıydı.
Koç Özel Lisesi’ne Türkiye 20’ncisi olarak girmiş, en yüksek puanla burslu olarak kabul edilmişti. Okula girdiği yıldan bu yana karnesindeki notları hep 5.00 oldu.
Babası Türk Telekom’da İletişim Şebekeler Müdürü olarak çalışıyor, annesi de TEAŞ’ta teknisyen. Annesiyle babası çalıştığı için 1.5 yaşından beri kreşe giden Enes, ilköğretimin ilk dört yılını Sakarya’da bir devlet okulunda, sonra aynı bölgede bir özel okulda okudu. Şimdi VKV Koç Özel Lisesi’nde fen bölümünde eğitim görüyor.
Onun bu üniversiteler tarafından kabulünü sağlayan tek özelliği notları değil. Aynı zamanda sosyal olarak çok aktif bir öğrenci. Okulun ilk yıllarında folklor oynadı, yatılı komitesinde görev aldı, Atatürkçü Düşünce Kulübü’ne üye oldu. Şimdi okulun Öğrenci Birliği Başkanı, basketbol takımında oynuyor. Volvo’nun gençler arasında düzenlediği çevre proje yarışmasında atık kutulardan okul sırası yaparak dünya şampiyonu oldu; Bentley College ile Time Magazine’in düzenlediği 2007’deki yarışmada geleceğin 25 lideri arasına seçildi, Türkiye’den seçilen tek genç oydu. O kadar programlı bir öğrenci ki, yanından ajandasını hiç eksik etmiyor. Ajandada neler yapacağı titizlikle arka arkaya yazılı. Spora, sanata, müziğe, derslerine her gün zaman ayırmak için gayret ediyor.
HİÇ OLMADI YEREL SİYASET YAPARIMHarvard’da sosyal bilimlerde eğitim görmeyi düşünen Enes’in en büyük ideali politikacı olmak. Kendi jenerasyonunun politikaya ilgi duymamasından rahatsız: "Yaşıtlarım biraz politik olmalı, taraf tutmalı, kendi geleceklerinden korkmamalı. 40-50 yaş grubunun karar vereceği bir 2050 Türkiye’sinde biz yaşıyor olacağız. Onun için bazı kararlar alınırken işin içinde olmalıyız."
Politikadaki hedeflerini şu anda belirlemiş değil. "Önüme hangi kapılar açılır bilmem" diyor. "Ama en kötü ihtimalle yerel siyaset düşünüyorum, Sakarya ya da Adapazarı için." Siyasetin yanı sıra, ne olursa olsun "sıradan" bir meslek adamı olmamaya kararlı.
Enes, şu anda bir de üniversite sınavına hazırlanıyor. Hem okuluna, hem de dershanesine vefa borcunu ödemek, bir de ÖSS’yi yaşamak istiyor. Tek tercihi, gitmese bile Hacattepe Üniversitesi İngilizce Tıp bölümü olacak.
Vehbi Koç Vakfı Koç Özel Lisesi son sınıf öğrencisi Enes Ayaz’ı (19) almak için Harvard, Yale, MIT, Stanford, Columbia ve Wesleyan gibi saygın Amerikan üniversiteleri sıraya girdi. Yabancı öğrencilere pek burs vermeyen Stanford, Ayaz’a eğitim bursunun yanı sıra yemek, yatakhane, kitap ve ihtiyaç bursu vermek istedi. Diğer üniversiteler de öğrenim bursu dışında yıllık 50 bin doları aşan burs teklif ettiler. Enes Ayaz, bu 7 üniversite arasında Harvard’ı seçti.
Okulun yurtdışı üniversite rehberlik bölümünde 15 yıldır çalışan Asuman Okman, "Bugüne kadar böyle bir şey görmedim. Okul yöneticileri, yolladıkları kabullerin üstüne ’Lütfen bize gelsin’ diye notlar düşmüşlerdi" diye anlatıyor.
NOTLARI HEP 5.00 OLDUTabii Enes Ayaz, tüm öğrenim hayatı boyunca hep başarılıydı. Koç Özel Lisesi’ne Türkiye 20’ncisi olarak girmiş, en yüksek puanla burslu olarak kabul edilmişti. Okula girdiği yıldan bu yana karnesindeki notları hep 5.00 oldu.
Babası Türk Telekom’da İletişim Şebekeler Müdürü olarak çalışıyor, annesi de TEAŞ’ta teknisyen. Annesiyle babası çalıştığı için 1.5 yaşından beri kreşe giden Enes, ilköğretimin ilk dört yılını Sakarya’da bir devlet okulunda, sonra aynı bölgede bir özel okulda okudu. Şimdi VKV Koç Özel Lisesi’nde fen bölümünde eğitim görüyor.
Onun bu üniversiteler tarafından kabulünü sağlayan tek özelliği notları değil. Aynı zamanda sosyal olarak çok aktif bir öğrenci. Okulun ilk yıllarında folklor oynadı, yatılı komitesinde görev aldı, Atatürkçü Düşünce Kulübü’ne üye oldu. Şimdi okulun Öğrenci Birliği Başkanı, basketbol takımında oynuyor. Volvo’nun gençler arasında düzenlediği çevre proje yarışmasında atık kutulardan okul sırası yaparak dünya şampiyonu oldu; Bentley College ile Time Magazine’in düzenlediği 2007’deki yarışmada geleceğin 25 lideri arasına seçildi, Türkiye’den seçilen tek genç oydu. O kadar programlı bir öğrenci ki, yanından ajandasını hiç eksik etmiyor. Ajandada neler yapacağı titizlikle arka arkaya yazılı. Spora, sanata, müziğe, derslerine her gün zaman ayırmak için gayret ediyor.
HİÇ OLMADI YEREL SİYASET YAPARIMHarvard’da sosyal bilimlerde eğitim görmeyi düşünen Enes’in en büyük ideali politikacı olmak. Kendi jenerasyonunun politikaya ilgi duymamasından rahatsız: "Yaşıtlarım biraz politik olmalı, taraf tutmalı, kendi geleceklerinden korkmamalı. 40-50 yaş grubunun karar vereceği bir 2050 Türkiye’sinde biz yaşıyor olacağız. Onun için bazı kararlar alınırken işin içinde olmalıyız."
Politikadaki hedeflerini şu anda belirlemiş değil. "Önüme hangi kapılar açılır bilmem" diyor. "Ama en kötü ihtimalle yerel siyaset düşünüyorum, Sakarya ya da Adapazarı için." Siyasetin yanı sıra, ne olursa olsun "sıradan" bir meslek adamı olmamaya kararlı.
Enes, şu anda bir de üniversite sınavına hazırlanıyor. Hem okuluna, hem de dershanesine vefa borcunu ödemek, bir de ÖSS’yi yaşamak istiyor. Tek tercihi, gitmese bile Hacattepe Üniversitesi İngilizce Tıp bölümü olacak.
Enes Ayaz
Benden zeki insan çok benim farkım planlı programlı olmamBenden zeki bir sürü insan var. Benim farkım her şeyi planlı programlı, zamanında yapıyor olmam. Kabul edildiğim üniversiteler arasında
seçim yapmak benim için lüks oldu. Yale, MIT ve Harvard arasında seçimde zorlandım. Şehir, hocalar ve bölümleri inceleyerek Harvard’da karar kıldım. Orada sosyal bilimler programı dışında, ekonomi ve matematik bölümünü birlikte okumak istiyorum. İlk yıl bütün derslerden azar azar tadıp, karar vereceğim. Gidişimi hep 10 yıl geriye gelmemek olarak düşünüyorum. Dört yıl lisans eğitiminin ardından, lisansüstü eğitim yapacağım. Sonra da uluslararası bir iş tecrübesi edinip, Türkiye’ye döneceğim.
Aslında hep ders çalışan biri değilim. Zamanımı iyi programlıyorum. Son dönemde uyku saatlarimden feragat ettim, en son 6 saate düşürdüm. Ama arkadaşlarımdan feragat etmedim. Ne olursa olsun hep onlarla birlikte oldum, onlarla dışarı da çıktım. İçimde kalan tek şey, bir müzik aleti çalamamak oldu.