Emzirememenin dayanılmaz ağırlığı

Doğumdan iki saat sonra verilen ‘emzirme teknikleri’ dersinden büyük ihtimalle teoride ‘pekiyi’ pratikte ‘orta’ almışımdır. Hamileliğim boyunca bebeğin nasıl emzirileceği konusunu iyice öğrenmeme, hatta başka birine tekniğin ince ayrıntılarını öğretebilecek kadar iyi olduğumu düşünmeme rağmen büyük bir hayal kırıklığı yaşadım.

Bir taraftan yeni anne olmanın şaşkınlığı ve doğumun getirdiği ağrılar, diğer taraftan 8 aylık doğmuş ve ağzını açmaya bile üşenen 2 kilo ağırlığında bir bebek.. Ben bir kabusun içindeydim ve bildiğim her şeyi unutmuştum.

Annemin, hastanedeki görevlilerin yardımları bile Nehir’i emzirmeyi başarmama yetmedi. ‘Emzirme dersinden’ sözlüye kalkmış ama her şeyi unutmuş bir öğrenci gibiydim.

Nehir açtı ve emmeyi başaramıyordu. Devreye pompalar, süt sağma makineleri girdi. İlk gün Nehir’i sağdığımız sütü biberona koyarak doyurduk. Eve döndüğümüzde kabus yeniden başladı. Artık annem ve kızımla başbaşaydım ve Nehir yine ememiyordu. Oysa Nehir’in yeni doğan sarılığını atlatması için bol emmesi gerekiyordu.

Sonunda bize yine hastane yolu göründü. Beşinci günün sonunda hastanede verilen mamayı öyle iştahla yemişti ki, bebeğini bilinçli aç bırakmış, hain ebeveynler gibiydik. Verilen mamalarla Nehir’in karnı doydu, vücudundaki üreyi attı ve biz yine eve döndük.

Döndük ama artık kendime kızıyordum. Bir çocuğu emzirmeyi başaramayan bir anneydim. Emzirme dersinden sınıfta kalmıştım.

Doktorumuz emzirmeye devam etmemi ama mama takviyesi gerektiğini söyledi. Biraz mama, biraz anne sütüyle dördüncü ayın sonuna geldik. İşe başlamam, bebeğimden ayrılmam derken sütüm bir günde kesildi. Ne olduğunu bile anlayamadım.

Oysa çocuğu sütten kesmenin anneye büyük eziyet olduğu söylenir. Annenin ateşi çıkar, büyük sıkıntı yaşarmış. Sütüm nasıl geldiyse öyle de gitti. Bunun sonucunda emzirme anlarında yaşadığımız cebelleşmelerden ikimiz de kurtulduk. Sekiz aylıkken krup geçirince Nehir’in alerjik olduğunu öğrendim. Acil servislerde geçen dört yıl boyunca, nebilizatörün üflediği soğuk havayı maskeyle ciğerlerine çekmeye çalışan kızım benim hep vicdanımı sızlattı.

Hep kendimi suçladım. Acaba anne sütünü daha uzun süre almış olsaydı, bağışıklık sistemi bu kadar zayıf olur muydu? Acaba daha çok emzirseydim, bu kadar sık hastalanır mıydı? Belki de alerjisi olmazdı.

Annesini büyük iştahla emen, çocuğunu iki yaşına kadar emziren kadınlara hep hayran olmuşumdur. Çünkü o çocuklar gerçekten sık hastalanmıyor. Yanaklarının pembeliği bile farklı oluyor.

Doğumdan itibaren bebek altı aylık olana kadar sadece anne sütü yetiyor. Hiçbir şey anne anne sütünün yerini tutamıyor. Anneye sağladığı rahatlık ise inanılmaz.

ANNEYİ DE KORUYOR

Mama veriyorsanız, gece yarıları uykulu gözlerle, mamanın suyunu ısıtacaksınız, biberona dolduracaksınız, çocuğa vereceksiniz, sonra da mikrop üremesin diye kaynar sularla biberonu steril bir halde diğer mama saatine hazır bırakacaksınız. Oysa emzirmek o kadar kolay ki.. Hazırlama, ısıtma derdi yok.

İlk dört ayda ayrıca çocuğa su vermeye bile gerek kalmıyor. Anne sütünde bebeğin ihtiyacını karşılayacak kadar su var. Kaşıkla su içirişinizde bebek ya öksürür ya da mutlaka giysisinin göğüs kısmını ıslatır, bir de giysi değiştirmek zorunda kalırsınız. Emzirirken çocuğunuzla kurulacak duygusal bağ da anne sütünün sağladığı bir başka avantajdır. Emziren kadınların meme kanseri, yumurtalık kanseri, idrar yolu enfeksiyonlarına daha az yakalandığı biliniyor.

Hatta emzirme annenin rahminin daha çabuk toparlanmasına yardımcı oluyor. Bütün bunları alt alta topladığımda kendimi kötü hissediyorum. O gün başka ne yapabilirdim bilmiyorum. Dört ay boyunca, günde üç-beş kez emzirdim.

Ama yetmedi. Kızımın karnını doyuramadım. Ve bir gün sütümü tamamen kaybettim. Ağrısız, acısız, sıkıntısız.. Nehir’in bağışıklık sisteminin zayıflığında acaba benim payım nedir? Kendimi suçlamaktan artık kurtulmalı mıyım?

Şunu iyi biliyorum ki, zaman geçince, şartlar da değişiyor. 5,5 yıl önce emzirmek için peşinden koştuğum kızım, bebekliğinin o dönemine dönmek için şimdi beni kovalıyor.

Emzirmek iyidir

Anne sütünün yararını artık herkes iyi biliyor. Son dönemde göğüsleri bozulmasın diye bebeğini emzirmeyen anneler olabilir ama çoğunluk emzirmekten yana. Siz de sütünüz olduğu sürece bebeğinizi emzirin.

UNUTMAYIN

Peluş oyuncaklara dikkat

Bebek beklerken anne babalar yeni misafirlerinin odalarına oyuncak seçmekten keyif alırlar. Ancak peluş oyuncak alırken dikkat edin. Çocuğunuz alerjik olabilir. Uzun tüylü oyuncaklarla oynarken, kopardığı tüyleri ağzına götürebilir. İlla peluş oyuncak diyorsanız en azından çok kısa tüylü olanları tercih edin derim. Sonra bir servet harcadığınız peluşları başkalarına dağıtırken üzülebilirsiniz.

NOT DEFTERİ

Fotoğraf yarışması

Bebeğinizin en sevimli hallerini fotoğraflıyorsanız, bunu www.fotobebek.com adresinde sevdiklerinizle paylaşabilirsiniz. Bu siteye 6 Eylül tarihine kadar bebeklerinizin fotoğraflarını gönderebilirsiniz. Bebeklerin fotoğrafları siteyi ziyaret edenler tarafından oylanacak. Yarışmalarda sizin bebeğiniz de sürpriz hediyeler kazanabilir. İlk ayın konusu ‘tatil bebekleri’. Tatilde çektiklerinizi ‘fotobebek.com’a gönderebilirsiniz.

Doğru emzirmenin püf noktaları

Emzirmede doğru teknik önemlidir. Öncelikle rahat bir şekilde oturun

Kolunuzu bükün, bebeğinizin başını kolunuzu iç kısmına gelecek şekilde yerleştirin ve aynı elle bebeğinizi tutun

Bebeğinizin yüzü size dönük olmalı

Diğer elinizle meme veya meme ucu etrafına dokunmadan göğsünüzü tutun

Bebeğiniz ağzını açınca meme ucunu bebeğin ağzına koyun

Doğduğu andan itibaren bebeğiniz her istedikçe emzirin

Yeni doğan bebekler genellikle 8-10 öğün emmek ister

Sık emzirme, bol süt gelmesini sağladığı gibi göğüslerin şişmesini ve acımasını da önler

Emzirmeden önce mama verirseniz sizden alacağı süt miktarını azaltırsınız

Başka sıvıları vermek için biberon kullanırsanız, biberon bebeğin meme emmesini tümü ile kesebilir

Biberon kullanıldığında bebekler genel olarak daha kolay olduğu için biberonu tercih eder