Emmy ödüllü senaryo yazarıydı, bir mineral kozmetik markası kurdu ABD’de pazar lideri oldu
Güncelleme Tarihi:
Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Eylül 10, 2005 00:36
Jane Iredale, yıllarca casting direktörlüğü yaptı. Susan Sarandon, Glen, Close ve Sarah Jessica Parker gibi ünlü oyunculara reklam filmlerinde ve dizilerde rol verdi. Baba filminin ünlü yönetmeni Francis Ford Coppola ile Outsiders filminde, Steven Spielberg ile The Color Purple filminde çalıştı.
PBS ve HBO için 50’nin üzerinde program yaptı. Yazdığı bir dizi senaryosuyla Emmy ödülünü aldı. 1994’te bu renkli dünyayı bir anda bıraktı. ‘Mineral kozmetik’ işine girdi. Doğal hammaddeler kullanarak cilde faydalı olabilecek makyaj malzemeleri üretti. Şu anda Jane Iredale’in kurduğu Iredale Mineral Cosmetic, ABD’de kendi alanında (doğal kozmetik) pazar lideri. 30’dan fazla ülkede satılıyor. Geçtiğimiz hafta Iredale markası Türkiye’ye geldi. Tabii Jane Iredale de. Biz de fırsatı kaçırmayıp bu enteresan kadınla röportaj yaptık.
Hikayeniz nerede, nasıl başlıyor?
- İngiltere’de doğdum. İngiliz filolojisi okudum. Aşk yüzünden Amerika’ya gittim. Gittikten altı ay sonra aşık olduğum adamdan ayrıldım ama Amerika’dan ayrılamadım. Bence ABD özellikle kadınlar için bir fırsatlar dünyası. İyi yazı yazabildiğim için bir arkadaşım vasıtasıyla reklam ajansına girdim. Metin yazarlığıyla başladım. Bir süre sonra casting yapmaya, yani rol için insan seçmeye başladım. Çok ünlü insanlarla çalıştım.
n Böylesine pırıltılı bir dünyayı bırakıp kozmetik işine girmeye nasıl karar verdiniz?
- Eğlence sektöründe çok uzun süre çalıştım. Deyim yerindeyse bu sektörün içinde yandım. Çok stresli olduğu için bırakmaya karar verdim. Çünkü hayatımı kontrol edemiyordum. Televizyon ve sinema dünyasında çalışırken makyajın önemini fark etmiştim. Mineral kozmetik sektöründe çalışabileceğime karar verdim. Pazarda ciddi bir eksik vardı. Doğal yollarla üretilen makyaj malzemeleri yok denilecek kadar azdı. Bunun farkına vardıktan sonra bir anda kariyerimi değiştirdim.
n Tamam farkına varmak, karar vermek önemli şeyler. Ama bir hayali somutlaştırmak için daha fazlası gerekiyor. Doğal malzemeyle makyaj malzemesi üretebilmeyi nasıl başardınız?
- Bundan 20 yıl önce de evde kendi kremimi kendim yapardım. Bir kimyager arkadaşımla birlikte çalıştık. Cilde iyi gelen maddelerin dökümünü yaptık. Şu anda sektörde kullanılan ama cilde zararlı maddeler nelerdir, onların da dökümünü yaptık ve işe koyulduk. İlk ürettiğimiz ürün mineral içerikli bir pudraydı. O sırada bunun bütün dünyada satılacak bir ürün olduğunu hayal etmiyordum tabii. Yakın çevreme faydalı bir ürün olsun yeter diyordum. SPA’sı olan bir arkadaşıma pudrayı gösterdim. Ürünü müşterilerine satabileceğini söyledi. İlk standımızı SPA’da kurduk. SPA’nın müşterilerinden biri estetik cerrahtı. Laserle cilt yeniliyordu. Ürünü lazer sonrası hastalarına uygulayabileceğini söyledi. Muayenehanesinde denedi. İnanılmaz memnun kaldı ve beni Plastik Cerrahlar Kongresi’ne davet etti. Böylece ürünümü ABD’nin en ünlü plastik cerrahlarına tanıttım. Çoğundan çok olumlu geri dönüşler aldım. Tıp konferanslarına katılmaya devam ettim. Dermatologlarla, estetisyenlerle tanıştım. Uzmanların güvenini kazandıktan sonra kozmetik fuarlarına katıldım.
n Doktorların güvenini alarak mı yola çıktınız? Bu hesaplayarak yaptığınız bir şey miydi? Yoksa her şey tesadüf mü?
- Asla böyle bir stratejim yoktu. Kendiliğinden oldu. İlk zamanlar önümde gizli bir rehber olduğunu bile düşündüm. İlk yıllar çok zorlandık. Mineral makyaj hakkında hiç kimse bir şey bilmiyordu.
n Her şey bir pudrayla başlamış. Tam anlamıyla bir makyaj koleksiyonu oluşturmanız ne kadar zamanınızı aldınız?
- 5 yıl. Kalem, ruj, parlatıcı, rimel her şeyi yapmamız 5 yılımızı aldı. Çıkıştan 18 ay sonra toz pudraya ek olarak antioksidanlı sıkıştırılmış pudra yaptık. Her iki ayda bir yeni ürün çıkarmaya devam ettik. Hálá da devam ediyoruz.
n Dünya mineral kozmetik pazarı çok büyük mü? Siz kaçıncısınız?
- Amerika’da 5 büyük marka var. Bizimle birlikte üç marka Amerika dışına çıkabildi. Şu anda Iredale Amerika’da pazar birincisi.
n Makyaj yapmayı nasıl öğrendiniz?
- Baka baka. Eskiden de makyaj sanatçılarıyla yakın çalışırdım.
n Sizce doğru makyaj nasıl olmalıdır?
- Bence tek bir doğru yok. Herkesin doğrusu kendine özel ve diğerininkinden çok farklı. Ama yapılan makyajın modaya uygun olmasından çok, kişinin güzelliğini ortaya çıkarması önemlidir. İşin sanat tarafı budur.
MAKYAJ YAPMADAN ÖNCE MAVİ Mİ, SARI MI OLDUĞUNUZA KARAR VERİN
Jane Iredale kadınları ikiye ayırıyor. Sarı ve mavi. Sarıya sıcak, maviye soğuk da deniyor. Sarışın ve açık kumral kadınlar sarı, koyu kumral ve esmerler mavi gruba giriyor. ‘Sarı alt tonu olan kadınlar bu renkle uyumlu tonlarda makyaj yapmalıdır. Turuncu ruj sürmelidir mesela. Eğer pembe sürerse dişleri sarı, turuncu sürerse beyaz gözükür. Mavi alt tonu olan kadınların renkleri ise mor, pembe ve kırmızıdır.’
Hikayeniz nerede, nasıl başlıyor?
- İngiltere’de doğdum. İngiliz filolojisi okudum. Aşk yüzünden Amerika’ya gittim. Gittikten altı ay sonra aşık olduğum adamdan ayrıldım ama Amerika’dan ayrılamadım. Bence ABD özellikle kadınlar için bir fırsatlar dünyası. İyi yazı yazabildiğim için bir arkadaşım vasıtasıyla reklam ajansına girdim. Metin yazarlığıyla başladım. Bir süre sonra casting yapmaya, yani rol için insan seçmeye başladım. Çok ünlü insanlarla çalıştım.
n Böylesine pırıltılı bir dünyayı bırakıp kozmetik işine girmeye nasıl karar verdiniz?
- Eğlence sektöründe çok uzun süre çalıştım. Deyim yerindeyse bu sektörün içinde yandım. Çok stresli olduğu için bırakmaya karar verdim. Çünkü hayatımı kontrol edemiyordum. Televizyon ve sinema dünyasında çalışırken makyajın önemini fark etmiştim. Mineral kozmetik sektöründe çalışabileceğime karar verdim. Pazarda ciddi bir eksik vardı. Doğal yollarla üretilen makyaj malzemeleri yok denilecek kadar azdı. Bunun farkına vardıktan sonra bir anda kariyerimi değiştirdim.
n Tamam farkına varmak, karar vermek önemli şeyler. Ama bir hayali somutlaştırmak için daha fazlası gerekiyor. Doğal malzemeyle makyaj malzemesi üretebilmeyi nasıl başardınız?
- Bundan 20 yıl önce de evde kendi kremimi kendim yapardım. Bir kimyager arkadaşımla birlikte çalıştık. Cilde iyi gelen maddelerin dökümünü yaptık. Şu anda sektörde kullanılan ama cilde zararlı maddeler nelerdir, onların da dökümünü yaptık ve işe koyulduk. İlk ürettiğimiz ürün mineral içerikli bir pudraydı. O sırada bunun bütün dünyada satılacak bir ürün olduğunu hayal etmiyordum tabii. Yakın çevreme faydalı bir ürün olsun yeter diyordum. SPA’sı olan bir arkadaşıma pudrayı gösterdim. Ürünü müşterilerine satabileceğini söyledi. İlk standımızı SPA’da kurduk. SPA’nın müşterilerinden biri estetik cerrahtı. Laserle cilt yeniliyordu. Ürünü lazer sonrası hastalarına uygulayabileceğini söyledi. Muayenehanesinde denedi. İnanılmaz memnun kaldı ve beni Plastik Cerrahlar Kongresi’ne davet etti. Böylece ürünümü ABD’nin en ünlü plastik cerrahlarına tanıttım. Çoğundan çok olumlu geri dönüşler aldım. Tıp konferanslarına katılmaya devam ettim. Dermatologlarla, estetisyenlerle tanıştım. Uzmanların güvenini kazandıktan sonra kozmetik fuarlarına katıldım.
n Doktorların güvenini alarak mı yola çıktınız? Bu hesaplayarak yaptığınız bir şey miydi? Yoksa her şey tesadüf mü?
- Asla böyle bir stratejim yoktu. Kendiliğinden oldu. İlk zamanlar önümde gizli bir rehber olduğunu bile düşündüm. İlk yıllar çok zorlandık. Mineral makyaj hakkında hiç kimse bir şey bilmiyordu.
n Her şey bir pudrayla başlamış. Tam anlamıyla bir makyaj koleksiyonu oluşturmanız ne kadar zamanınızı aldınız?
- 5 yıl. Kalem, ruj, parlatıcı, rimel her şeyi yapmamız 5 yılımızı aldı. Çıkıştan 18 ay sonra toz pudraya ek olarak antioksidanlı sıkıştırılmış pudra yaptık. Her iki ayda bir yeni ürün çıkarmaya devam ettik. Hálá da devam ediyoruz.
n Dünya mineral kozmetik pazarı çok büyük mü? Siz kaçıncısınız?
- Amerika’da 5 büyük marka var. Bizimle birlikte üç marka Amerika dışına çıkabildi. Şu anda Iredale Amerika’da pazar birincisi.
n Makyaj yapmayı nasıl öğrendiniz?
- Baka baka. Eskiden de makyaj sanatçılarıyla yakın çalışırdım.
n Sizce doğru makyaj nasıl olmalıdır?
- Bence tek bir doğru yok. Herkesin doğrusu kendine özel ve diğerininkinden çok farklı. Ama yapılan makyajın modaya uygun olmasından çok, kişinin güzelliğini ortaya çıkarması önemlidir. İşin sanat tarafı budur.
MAKYAJ YAPMADAN ÖNCE MAVİ Mİ, SARI MI OLDUĞUNUZA KARAR VERİN
Jane Iredale kadınları ikiye ayırıyor. Sarı ve mavi. Sarıya sıcak, maviye soğuk da deniyor. Sarışın ve açık kumral kadınlar sarı, koyu kumral ve esmerler mavi gruba giriyor. ‘Sarı alt tonu olan kadınlar bu renkle uyumlu tonlarda makyaj yapmalıdır. Turuncu ruj sürmelidir mesela. Eğer pembe sürerse dişleri sarı, turuncu sürerse beyaz gözükür. Mavi alt tonu olan kadınların renkleri ise mor, pembe ve kırmızıdır.’