Elmanın diğer yarısı için çalacak

Yunan besteci Eleni Karaindrou ve yine Yunan sinemasının öncü yönetmenlerinden Theodoros Angelopoulos’un 30 yıllık dostluğunu bilmeyen yoktur. ‘Alexander The Great’ filmiyle başlayan ortak çalışmaları yıllar içinde onlarca filme daha ilham kaynağı oldu adeta.
Angelopoulos senaryosunu yazıyor ve hemen ardından Karaindrou’ya okuyordu. Kimi zaman üzerinde değişiklikler yapsa da Karaindrou her kelimesini kaydettiğinden tüm dikkatini ona veriyor, sonra işin kendine düşen payını yapmaya koyuluyordu. Yani, piyanonun başına oturup arka fonda kayıt cihazından farklı tonlamalarla gelen Angelopoulos’un sesinden ilham alarak, o hikâyenin müziklerini besteliyordu. Eleni Karaindrou’nun röportajımızda da söylediği gibi; müziği, Angelopoulos’un filmlerindeki karakterleri gösteriyordu.
Pek çok filme imza attılar birlikte; ‘Ulis’in Bakışı’, ‘Ağlayan Çayır’, ‘Leyleğin Geciken Adımı’, ‘Sonsuzluk ve Bir Gün’, ‘Puslu Manzaralar’, ‘Kiteraya Yolculuk’... bunlardan sadece birkaçı. Ancak ne yazık ki, daha yapacak pek çok projeleri varken Theodoros Angelopoulos, ‘The Other Sea-Öteki Deniz’ filminin çekimlerinde, 24 Ocak 2012’de talihsiz bir kazayla hayatını kaybetti. Ve şimdi Eleni Karaindrou, sevgili dostunun ardından onu filmleriyle ve müziğiyle yaşatmaya devam ediyor. Bu akşam İstanbul Lütfi Kırdar’da vereceği konseri Theodoros Angelopoulos’a adadı. Bestelediği film müziklerini Ender Sakpınar yönetiminde 31 kişilik görkemli bir orkestrayla birlikte seslendirecek.

YUNAN SİNEMASININ ÖNCÜLERİNDENDİ

* Theodoros Angelopoulos (27 Nisan 1935–24 Ocak 2012) Yunan sinemasının Costa Gavras ve Costas Ferris ile birlikte öncü yönetmenlerindendi.
* Filmlerinde mitolojik göndermelerin yanı sıra bireyin yaşam sıkıntıları ve düş kırıklıkları ağır basardı.
* Eleni Karaindrou’nun müziklerini yaptığı filmleri arasında ‘Ulis’in Bakışı’, ‘Ağlayan Çayır’, ‘Leyleğin Geciken Adımı’, ‘Sonsuzluk ve Bir Gün’, ‘Puslu Manzaralar’, ‘Kiteraya Yolculuk’ var.
* İstanbul’a ilk gelişi 1989’da İstanbul Film Festivali içindi. Ardından 2010’da Altın Koza Film Festivali’nin onur konuğu oldu.

ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ SIRADIŞIYDI

Theo Angelopoulos, önce filmin öyküsünü hazırlıyordu. Ardından Eleni Karaindrou bu öyküyü dinliyor, bir yandan da kayıt cihazına kaydediyordu. Sonra da piyanosunun başına geçip kaydı dinlerken bestesini yapıyordu. Aralarındaki o ruhsal bağı, ikisi bile çözemedi.

Eleni Karaindrou
MÜZİĞİM ONUN FİLMLERİNDE KARAKTERLERİ GÖSTERİR

Beraberken en çok ne yapmaktan hoşlanırdınız?
- En çok sohbet etmeyi severdik. Müzik ve sinema üzerine saatlerce konuşurduk. Çok iyi anlaşırdık gerçekten.
Favori konunuz ne olurdu?
- Her şey hakkında konuşurduk. En çok da güzel şeyler hakkında... Filmleri ve müzik hakkında epeyce konuşurduk. Onunla olmak, sohbet etmek her zaman çok keyifli olmuştur.
Hiç kötü anınız yada kötü gününüz oldu mu?
- Hayır, hiç olmadı. Biz hep güzel şeyler yaşadık, çok güzel anılarımız oldu.
Angelopoulos’un en sevdiğiniz filmi hangisidir?
- Onun bütün filmlerini izledim ve hepsi benim için çok özel. Filmlerindeki o şiirselliği, her zaman çok sevdim. Filmleri çoğu kişiye aynı gibi gözükür fakat bu doğru değil. Hepsinin ayrı bir yeri vardır. Zaten tam da bu yüzden şu filmini seviyorum, diyemem. Aynı şey müzik için de geçerli.
Sizden filmleri için tavsiye almışlığı var mıdır?
- Hayır. Zaten hem ona olan güvenim hem de filmlerini çok seviyorum olmam, bu konuda objektif olmamı engeller. Ama benim müziğim, onun filmlerinde karakterleri gösterir. Müzik onun filmlerinde çok önemli bir yere sahip. Müzik ve filmleri arasında oldukça güçlü bir bağ var. O benim müziğimle ben de onun sinemasıyla çok mutluyum.
Onun hayatında yapmak isteyip de yapamadığı bir şey oldu mu sizce?
- O hayatında yapmak istediği her şeyi yaptı ve başardı bana göre. O çok güçlü bir kişilikti. Yapmak istediği, yapacağım dediği her şeyi başarmış ve yapmıştır.