Güncelleme Tarihi:
İlk kısa filmini 15 yaşında, babasının aile videoları çekmek için aldığı kamerayla, mahale arkadaşlarıyla birlikte çekti. Kevin Costner’ın 7 Oscarlı, efsanevi ‘Kurtlarla Dans’ filmini izlediğindeyse tamamen büyüsüne kapıldı sinemanın. Ve kendi kendine söz verdi: “Bir gün insanlara böyle sihirli bir deneyimi ben de kendi hikâyelerimle yaşatacağım.” O günden bu yana sinemayla ilgileniyor, Yağız Acar. Söylediğine göre, yola çıkarken en büyük ilham kaynağı, Ridley Scott ve Dawid Fincher olmuş. Ama New York’a taşınmasıyla birlikte, 2000’lerde patlayıp tüm Avrupa’ya yayılan elektronik müzik fırtınasından nasibini o da kaçınılmaz olarak almış. Böylece ikiye bölünmüş kalbi. Bir yarısı sinemaya meyyal, diğeriyse elektronik müziğe. E en iyisi bu ikisini aynı potada eritmekmiş, o da öyle yapmış.
Bu yüzden, Yağız Acar’ın filmlerinde müziğin gücü temasıyla sıkça karşılaşılıyor. Zira o ‘elektronik müzik kültürünün dünyayı değiştirebileceğine’ inanıyor: “Felsefesi barış, aşk, birliktelik ve saygı olan bu kültürün söyleminin sadece lafta kalmadığını bizzat kendim deneyimleyerek yaşayıp gördüm. Elektronik müzik ve kültürü, kendini ait hisseden herkesi din, dil, ırk gözetmeksizin içine çeken çok büyüleyici bir kültürdür ve yaşam biçimidir.”
Bugüne dek iki uzun metrajlı filme imza attı Yağız Acar. İlki, New York’a elektronik müziği yaymak isteyen genç bir topluluk ve bu topluluğun organizasyonlarını engellemek isteyen, müzik sektörünün ağır toplarından bir prodüksiyon şirketi sahibi arasındaki mücadeleyi anlatan ‘House InvasiON’. Film, Amerika’da 2009-2010 yıllarında gerçekleşen elektronik müzik devriminin fantastik bir anlatımı. Gerçek bir hikâyeden esinlenilen ikinci film ‘AfterGlow’ ise kanserle savaşan genç bir DJ’in, tedavi gördüğü hastaneden ağabeyiyle birlikte kaçıp, en sevdikleri müzik festivaline yaptıkları keyifli yolculuğu anlatıyor.
Henüz 28 yaşındaki bu genç yönetmen, kariyerine Los Angeles’ta devam etmeyi kafasına koymuş. Türkiye’deki gelecek planlarıysa, ileride kesinlikle bir sinema filmi ve 45 dakikalik dizi film çekmek. Ama şu sıralar daha büyük bir telaş içerisinde. O da ‘Future Generation’ adını verdiği full prodüksiyon şirketini açmak. Yeni yılda faaliyete başlayacak yapımevinin çatısı altında ağırlıklı olarak elektronik müzik klipleri, konser videoları ve sahne arkası çekimlerinin yanı sıra müzik belgeselleri çekilecek. Şirket, geliştirme, prodüksiyon ile post prodüksiyon gibi film ve müzik videosu yapımının tüm aşamalarında hizmet verecek... Los Angeles merkezli bir marka olmayı kafasına koymuş bu genç yönetmenimizi şimdiden takibe almakta yarar var.