El örgüsünü modayla buluşturdu adını da 2 Ters 1 Düz koydu

Güncelleme Tarihi:

El örgüsünü modayla buluşturdu adını da 2 Ters 1 Düz koydu
Oluşturulma Tarihi: Ocak 15, 2011 00:00

Örgü örmeyi anneannesinde öğrendi. La Salle’de modayı öğrendikten sonra da hiç tereddüt etmeden bir örgü markası yarattı. İlk ‘2 Ters 1 Düz’ koleksiyonunda birkaç model dışında her şey yüzde yüz el örgüsü. Yani el emeği göz nuru.

Haberin Devamı

İpek Arnas’a göre örgü her şeyden önce nostaljik. Tasarımlar başka ellerden çıktığı için hepsi birbirinden farklı ve tek. “Örgülerim kişiye bir duruş, tarz veriyor. Bu tip bir farklılığa sahip kadın seksidir. Bu yüzden bence 2 Ters 1 Düz’ler hem seksi hem de sıcak bir görünüş sunuyor. Ayrıca yumuşak tuşesiyle de çok konforlu hissettiriyor” diyor. Onu daha yakından tanımaya ne dersiniz?

Nasıl bir ailenin kızısınız?
- Ailemde antikacılık ve mimarlık gibi estetik kaygıyla yapılan işlerle uğraşan, hatta bu alanda isim yapmış insanlar var. Onlar sayesinde Beyoğlu’nda 1870’den kalma tarihle iç içe bir binayı atölye olarak kullanabiliyorum. Böyle bir atmosferde çalışmak beni inanılmaz besliyor. Annem küçüklüğümden beri el sanatlarının her türüyle iç içe. Babam tekstilci. Herkes baba mesleğini devam ettirdiğimi zannediyor. Ama ilgisi yok. Yaptığım işin sonucu, tekstil sektöründeki gibi yüz binlerce üretilen ürünler değil. Ne kullandığım hammadde buna elverir ne de sarf edilen el emeği.
Moda ve tasarımla nasıl tanıştınız ve yakınlaştınız?
- Üniversitede işletme okurken oldu. Kendi tasarladığım giysi ve aksesuvarları giyerdim. Okulu bitirir bitirmez, bu işi profesyonel olarak yapmak adına Lasalle International Academy’de moda tasarım eğitimi aldım. Mesleğim gereği trendleri takip etmeme rağmen körü körüne moda olanı uygulamaya ya da giymeye karşıyım. Bunu markanın konseptinden ve tasarımlarından anlayabilirsiniz. Bu anlamda tasarıma modadan daha yakınım. Fabrikasyon üretim ve hızlı tüketimin tavan yaptığı bu günlerde kolay üretilemeyen, farklı bir tasarımı olan, artı değer katılmış bir şey tasarlayıp sunmak istiyorum. Zaten kendi alışveriş eğilimim de hep bu yönde olmuştur.
Örgüye her zaman meraklı mıydınız? Yün ve şişleri ilk elinize aldığınız an?
- Örgüyle yaratılan sonsuz doku çeşitliliği ve renklilik beni her zaman heyecanlandıran bir şeydi. Klasik olacak ama örgü ve şişlerle tanışma hikayemde bir ‘anneanne’ eli var. Bu alanda çok yetenekli yaratıcı bir insandı. Ondan kapabildiğimi kaptım. Markam ‘2 Ters 1 Düz’de de benimki gibi pek çok anneanneden miras, geleneksel doku çeşitliliği ve el emeğini modayla buluşturdum.

/images/100/0x0/55ea6dd0f018fbb8f87f52c0

Şu an piyasada olan ilk koleksiyonunuz mu?
- Marka çıkmadan önce bir yıllık bir oluşum sürecinden geçti. Bu süreçte geniş bir koleksiyon ve karakteristik bir marka kimliği yaratıldı. Piyasadaki ilk koleksiyonun çıkışı 2010 Eylül.
Markanızın içerik, felsefe, kimlik ve DNA’sını anlatır mısınız? Her şey yüzde yüz el işi mi?
- ‘2 Ters 1 Düz’ ana konsepti el örgüsü olan bir marka. Koleksiyon birkaç model dışında tamamen el örgüsü. Bu anlamda yün ve yumaklar da markayı oluşturan vazgeçilmez materyaller. Fakat her şeyden önce el emeğini vurgulamak istiyorum. İleride sadece yün değil, her tür malzemeyi yaratıcı bir anlayışla el emeğiyle buluşturmayı hedefliyorum.

Haberin Devamı

SAATLİ KAZAK MAKASLI ELDİVEN

Haberin Devamı

Tasarladıklarınızı kim örüyor?
- Aslında kendim de örgü örüyor olmama rağmen, şu an sadece işin tasarım kısmıyla ilgilenebiliyorum. Üretim açısından bana destek veren el emeğinde usta bir ekibim var.
İlk koleksiyon kaç parça? İçeriğinde ağırlıklı olarak neler var?
- İlk koleksiyonumun belki de en önemli özelliği ürün çeşitliliği. Oldukça geniş bir koleksiyon bu, tüm aksesuvarlarıyla birlikte yaklaşık 45 parça. Neredeyse tamamı el örgüsü. El örgüsü olmayan birkaç ürün de yine el tipi makinelerde sınırlı sayıda ve butik konseptinde üretilmiş. ‘2 Ters 1 Düz’ fabrikasyon üretime ve ona bağlı hızlı tüketime karşı bir marka. Bu sebepten koleksiyon daha kalıcı ve el emeği değeri katılmış tasarımlardan oluşuyor. Üstünde insan ve hayvan figürleri olan tasarımlar en beğenilenler arasında. El emeğini esprili bir bakış açısıyla buluşturan; saatli kazak, makaslı kazak ve makaslı eldiven koleksiyonun diğer iddialı parçaları.
Peki yün ve örgünün bu kadar yoğun kullanıldığı bir markanın yaz koleksiyonunda neler olacak?
- Markanın ruhunu koruyarak, ilkinin devamı niteliğinde, daha az parçadan oluşan bir koleksiyon olacak. Yine markanın konseptine uygun ve bekleneni sunan; renkli ve eğlenceli yazlık iplikler kullanılacak. Örgüyle yaz dokuları oluşturarak tasarlanmış yazlık giysi ve aksesuvarlar var.
Örgünün nesi farklı ve özeldir? El emeği göz nuru olması dışında diğer tekniklerden nasıl ayrılır?
- Örgü tekniğiyle sonsuz doku çeşitliliği yaratılabilir. Bu, örgüyü özel kılan başlıca sebeplerden. Özellikle el örgüsü elden ele farklılık gösterir. Bir tasarımın çoğaltması olsa bile, hiçbir el örgüsü diğeriyle tamamen aynı değildir. Yani doğası gereği her biri kişiye özel ve tektir. Bence günümüzde el örgüsü vintage bir kavram, bu da ona ayrı bir ek değer katıyor. Bu sebepten modern teknikler kullanılarak bile el örgüsü görüntüsü yaratılmaya çalışılıyor. Bu şekilde özlenen nostaljik bir görünüm sunulabiliyor.

Haberin Devamı

BABANNELERE MODERN DOKUNUŞ

Örgü deyince babaanneler gelir akla... Gençler örgüyü pek sevmez. Hayatları annelerinin ördüğü ve giymemek için 40 takla attığı kazağa direnmekle geçmiştir. Siz gençlere örgünü yeniden sevdirdiniz. Bunu nasıl yaptınız?
- Vintage meraklısı biri olarak, benim için el örgüsü bir kazağın yeri her zaman ayrı. Ben o babaanne işi şeylerin değerini bilen gençlerdenim. Fakat tabii ki modern bir dokunuş eksikliği olduğunu kabul ediyorum. Bu yüzden o sıkıcı havadan çıkıp, hak ettikleri değeri kazanmalarını sağlayacak modern dokunuşu katıyorum. Kendim de bu kazakları giyecek genç insanlardan olduğum için tasarım sürecinde tüm bu ihtiyacı gözetiyorum. Sokak modasını ve trend eğilimlerini takip ediyorum, bunlara hayal gücümü katarak özgün ve modern işler çıkartıyorum.
Seksi tasarım yapmak ne kadar umurunuzda?
- Markamla farklı bir stil sergilemek istiyorum. Bu kendi görünmek istediğim ve etrafımda görmek istediğim bir tarz. Örgülerim de kişiye bir duruş, bir tarz veriyor, bu tip bir farklılığa sahip kadın seksidir. Bu yüzden 2 Ters 1 Düz’ler hem seksi hem de sıcak bir görünüş sunuyor. Ayrıca yumuşak tuşesiyle de çok konforlu hissettiriyor. Yani içinde rahat hissederek, doğal, seksi, kendine güvenen, havalı bir görünüme kavuşabiliyorsunuz.
Kendi tasarımlarınızın modeli misiniz? Giyiyor musunuz?
- Bu sezon en çok 2 Ters 1 Düz’den giyindiğimi söyleyebilirim. Evet kendi tasarımlarımın modeliyim aynı zamanda. Markanın çekimlerinde ben ve benim gibi markanın potansiyel kitlesine örnek teşkil eden tarza sahip arkadaşlarım modellik yaptı.
Gece için neler yapıyorsunuz?
- Bu örgü kıyafetlerle aslında sıra dışı bir görünüş yaratıp, houte couture bir tasarımla partiye uygun olabiliyorsunuz. Ve bu sizi sürüden ayıracak çekici bir görünüşe büründürüyor.

Haberin Devamı

PALTOYA GEREK YOK BAZEN BİR KAZAK YETER

Vintage, sürreel sanat, kediler ve Uzakdoğu... Bunların dışında sizi neler heyecanlandırıyor?
- Tasarım yapmak. Tüm bu ilgi alanlarım da yarattığım tasarımları besliyor. Zaten hiçbir zaman tasarım yapacağım diye oturmuyorum. Bu bir yaşam tarzı, her şeyden etkilenip ilham alabiliyorum. Hayallerimi gerçekleştirmek çok heyecanlı. Bir hayvan sever olarak hayvan figürlerini ve özellikle kediyi sıkça kullandım. Kedilerin yeri benim için ayrı. Kedim markamın logosu ve marka kimliği için en büyük esin kaynağımdı. Ayrıca genel olarak doğayı ve doğada olanı biteni sevdiğimi söyleyebilirim. Koleksiyonumdan da bu durum anlaşılıyor.
Malum küresel ısınma dolayısıyla artık hiçbirimiz çok kalın kazak giyemiyoruz. Kalın kazaklarınızı satabiliyor musunuz? Kayağa gidenler falan mı alıyor?
- Çok da soğuk geçmeyen kışların kazak giymeye uygun olmadığı düşünülse de, aslında süslü kazaklarımı giyip doya doya sergileyebilmek için bir fırsat. Üzerinize zaten yeterince şık bir kazak giyip dışarı çıkılabilecek kış günleri sıkça oluyor. Bu da bence tasarımların hakkıyla taşınmasını sağladı. Bunun tadını bizzat çıkaranlardanım. Bu sebepten de olabilir ki, yumuşak geçen kışa rağmen koleksiyondaki her parça ayrı ayrı beğeniliyor, ilgi ve talep görüyor. Kayağa da partiye giden de, günlük giyen de aradığını bulabiliyor.
Eldiven dışında aksesuvar tasarlıyor musunuz?
- Bandana, atkı ve bereler de aksesuvarlar arasında. Eldivenler de koleksiyondaki diğer tasarımlar gibi markanın sunduğu sıradışı görünümü tamamlayacak şekilde tasarlandı. Bunlar sadece elleri ısıtmak için değil. Ayrıca bir aksesuvar gibi taşıyabileceğiniz farklı eldivenler.
Herhangi bir ünlü sizi keşfetti mi? Giydirmeyi hayal ettiğiniz biri var mı?
- Tasarımlardan alanlar arasından bildiğim kadarıyla Şirin Bayülgen ve Zeynep Tosun var. Nil Karaibrahimgil’in de beğenip güzel taşıyacağını düşünüyorum. Onu giydirmek isterdim.
Gelecek planlarınız neler?
- Web sitesi satışından sonra yurtdışında birkaç noktada satış yapmayı planlıyorum. Orada el emeğine verilen değer zaten bilinir. Türkiye’de de kendi konsept mağazamı açmak isterim.

Haberin Devamı

İNTERNETTEN SATACAK

İpek Arnas’ın tasarımları çok yakında web sitesi www.2ters1duz.com’da satılacak. Şu anda Cassette (Bağdat Caddesi), Midnight Express (Nişantaşı-Bebek), Lazy (Beyoğlu), Building (Galata), Akmerkez (Pop Up Store) ve Kumpanya 62’de (Nişantaşı) bulunuyor.

Yine yeni yeniden Taxi Driver

Tüm zamanların en iyi filmlerden biri sayılan Taxi Driver yine bir moda markasının esin kaynağı oldu. Robert de Niro ile Jodie Foster’ı bir araya getiren filmde Foster’ın lolita görünümü Gizia’nın 2011 ilkbahar-yaz koleksiyonunun ilham verdi
Ünlü yıldızın henüz 14 yaşındayken yer aldığı filmdeki ‘Lolita’ karakteri, mini şortları, geniş şapkaları, göbek üzerinde bağlanan mini gömlekleriyle Gizia koleksiyonunda bir kez daha başrolde. Geometrik desenler ve asimetrik formların öne çıktığı koleksiyonda romantik çiçekler, hiper mini etekler, dikkat çekici gögüs dekolteleri seksi olduğu kadar masum bir çizgide tasarlanmış.

DİĞER MARKALARA DA İLHAM VERDİ

Efsane filmin akıllardan çıkmayan sahnesinde “We talkin’to you?” (Hey seninle konuşuyoruz!) diyen Robert De Niro, en seksi haliyle bu sezon adeta moda dünyasına emir veriyor.
Vücut hatlarını ortaya çıkartan seksi kaprilerin, küçük göbek üstü gömleklerin, platform topuklu sandaletlerin ve gökkuşağı gözlüklerin adeta patlama yaşayacağı 2011 Yaz sezonunda 70’lerden günümüze taşınan sıkı bir moda akımı başlıyor... Chanel’in yüksek minicik şortları, Moschiono’nun göbeği açık bırakan üstleri, ünlü gözlük tasarımcısı Linda Farrow’un ‘Jackie O’ formlu gözlükleri, Marc Jacobs’un bilekten bağlı platform topuklu sandaletleriyle bu yaz sadece Gizia değil bütün markalar Taxi Driver filmini yad edecek gibi. Moda otoriteleri lolita akımını destekleyecek bu seksi modanın günlük hayata uygulamasını zor bulanlar için, aksesuvarları öneriyor.

MODA DÜNYASI BUNLARI KONUŞUYOR

PEMBE YAZI

Renklerin cinsiyeti olmasına, pembenin kızlara mal edilmesine, Barbie’nin pembe dünyasına, ‘pembe gönlüm sende’ cümlesine gıcık olanlardan mısınız? Hayatınızdan pembeyi tamamen çıkardınız mı? O halde size kötü bir haberim var. Bu yaz sağınız solunuz, önünüz arkanız pembe olacak. Yandaki fotoğraf Christian Dior’un Cruise 2011 koleksiyonuna ait. Ama yalnızca Dior değil, bütün markalar koleksiyonlarında pembeye ve tonlarına geniş bir yer ayırdı. Ne dersiniz? Kararınızdan dönebilir misiniz?

ŞAMPANYA MAKYAJINI

M.A.C’in 2011’in ilk günlerinde piyasaya çıkardığı yeni makyaj koleksiyonu Cham Pale’e dikkatinizi çekerim. Adından da anlaşılacağı gibi renkler şampanya tonlarından oluşuyor. Makyajda varla yok arası bir sonuç alınıyor. Ürünler sayesinde şampanya kadehinden yayılan altınımsı ışık yüzümüze yansıyor, köpüğünün inci parlaklığı göz kapaklarımızı ve elmacık kemiklerimizi parlatıyor. Krem bejden, altın ışıltısıyla zenginleştirilmiş uçuk pembeye ve soluk bakır tonlarına kadar bu koleksiyonla ışıldayacaksınız.

İSTANBUL FASHION WEEK TAKVİMİNİ

Ülkemizin önde gelen moda tasarımcılarıyla hazır giyim markalarını bir araya getirerek Türkiye’de modayı tek bir çatı altında toplayan Istanbul Fashion Week (IFW) 3-6 Şubat’ta Santralistanbul’da... Bu yılki defile takvimi biraz karışık. Her sezon defile yapmalarına alışık olduğumuz Bahar Korçan, Hatice Gökçe, Özlem Süer ve İdil Tarzi defile yapmıyor. Nedenini “Gençlere fırsat vermek” diye açıklasalar da herkes öküzün altında buzağı arıyor. Haksız da sayılmazlar. Bana akla kara 6 Şubat sonrasında açığa çıkar gibi geliyor.

PENTİ İNDİRİM GÜNLERİNİ

Penti’nin iç giyim, ev giyim ve çorap koleksiyonuna yüzde elliye varan indirim başladı. İndirimin öyle uzun soluklu olduğunu düşünmeyin. 6 Ocak’ta başlayan indirimler 28 Şubat’ta bitecek. Sizin yerinizde olsam önümüzdeki kış için çorap stoklardım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!