Eksi 20 derece, kar ve mini etekler

Güncelleme Tarihi:

Eksi 20 derece, kar ve mini etekler
Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2013 00:00

TRT Türk’ün Moskova temsilcisi olana kadar Türkiye’de kışın soğuktan şikayet ederdim. Rusya’da yaşamaya başladığımdan beri anladım ki bizimki kış değil, bahar meltemi.

Haberin Devamı

İstanbul’un tarihindeki en düşük sıcaklık eksi 9.8. Hadi eksi 10 olsun... Düşüklüğü bir rekorun konusu olmuş bu değer, bizim burada yüksekliğine sevindiğimiz derecedir aynı zamanda.
Çünkü felaket, eksi 20’lerden sonra başlar. Kuzey ülkelerinde yaşayanlar için bu felaket, iyi geçinilmesi gereken bir arızalı akraba olmuştur. Siz istemeseniz de olacaktır ama günlük hayatın olağan akışı bozulmadan bu arızanın önlemi nasıl alınacaktır?
Ağlarsanız, gözyaşlarınız yanaklarınıza buzdan köprüler kurar; büfeden aldığınız içecek saniyeler sonra kristalleşir; sakallarınız dolaptaki buzluklardan fazlasını taşır, kameramansanız tripodu sabitlendiği noktadan çıkaramazsınız; arabanızın lastiği patladıysa, inip değiştirme teşebbüsü yılın en başarılı kısa filmlerinden biri olur (komedi, dram ve korku dallarında ayrı ayrı)...
Konuşamazsınız... Hem aşırı soğuk bademciklerinize doğru hücum eder hem de artikülasyon sıfıra yaklaşır. Başlarda ‘segmentasyon, stratejik bütünlük, tamgün yasası’ gibi zor olanları... Ama bir süre sonra “ali top at” bile diyemezsiniz; aslında sokak röportajı yapmıyorsanız, konuşmasanız daha iyi. Eve ya da işe ulaşın yeter.
“Benim!” diyen tekstil firmalarının bu soğuk karşısında küçülerek ufacık olduğuna şahit olursunuz. Climate proof, ultimate cold tab, vs. gibi süslü ifadelerle vitrine çıkmış montlar, palto ve kabanlar Lionel Messi’nin karşısındaki defans oyuncusuna dönmüştür. Kaçak katlarla tahkim etseniz de elbisenizi; işe yaramaz. Sizi kurtaracak olan kaz tüyüdür. Kaz tüyü hem ağır soğuklara mukavimdir, hem de hareket serbestisi sağlar. Kapalı yere girdiğinizde vestiyeri kazağa, hırkaya, yeleğe boğmamak için de iyi bir tercihtir. Sıcak memleketlerde tarihten silinmek üzere olan vestiyerlere...

Haberin Devamı

Eksi 20 derece, kar ve mini etekler

MERKEZİ DEV KOMBİ

Yüzünüz çok kıymetliyse ihtiyaca özel bazı kremler var. Fakat sağlama almak istiyorsanız, banka soygunlarında kullanılan maskelerden almalısınız. Korkan, kaldırım değiştiren oluyor ama tamamen yasal...
Büyük şehirlerde kapalı mekânların aşırı sıcak olması, yazın serininde bile açılamayan pencerelerin kış mevsiminde açılması sonucunu doğuruyor. Rusya’nın imkânı olan şehirlerinde merkezi ısıtma sistemini şehrin tek kombisi var gibi düşünün. Merkezi idare bu dev kombiyi (tabii ki mekanizması bambaşka ama işlevsel olarak böyle) tüm şehirde aynı anda eylül ayının sonlarına doğru açıyor, nisan ayının sonlarına doğru kapatıyor (üst üste yedi gün belli derecelerin altında ya da üstünde olması şartı aranıyor) Bu nedenle içerideki hava aşırı kuru; nemlendirici cihazlar olmadan nefes almak, uyumak büyük dert. Tüm yaşam alanını nemlendiricilerle donatabilecek maddi seviyeyse kolay ulaşılabilecek gibi değil.
Bu temel açmazla ilgili bilgi istediğim Rus uzmanların büyük bölümü havlu ıslatarak radyatörlere serilmesini önerdi. Dillendirilen bu ortak önlem, Rus teknolojisine ve Sovyetler’den miras o engin bilim dünyasına dönük güveni sarsacak bir çaresizliği içeriyor.
Her memleketin evsizi, sokakta kalmışı ya da mekânsız delisi zor durumdadır. Fakat halk arasında ‘bomj’ denilen Rus evsizler, bambaşka bir dramı paylaşır (tüm biyolojik araştırmaları ihlal edercesine). Metro kendilerine kapalı olduğu için; girişlerinde, bazı tren garlarında ve altgeçitlerde yaşam savaşı verirler. Moskova’daki evsizlerden birine dönüşmek, mevcut nüfusun yarısına yakını için an meselesi olduğundan, insanlar bomj gördüğünde bakışlarını kaçırır. Gelecekteki kötü ihtimallerle kim bakışmak ister ki? 
Böylesi bir kış mevsiminde eldivensiz, şapkasız bir Rus hayra alamet olmadığından rastladığım muhtemel tedbirsizlere sorarım: “Tovarişi! Niye böyle sokağa çıktın, üşümüyor musun?”
Buna hep “dükkâna mal gelecekmiş, arabayı çekmeye indim” ya da “hemen şu karşı binaya giriyorum” gibi cevaplar alırsınız. “Eldivenim yoksa elimi cebime koyarım” düşüncesi de faydasızdır. Zira buzlu yollarda yürürken ellerinizin özgür olması lazım. Hem denge açısından hem de bu dengeyi sağlayamadığınızda kötü düşeceksiniz; düşerken dağılmamak için..
Mini etek giyenler de var bu havada (Ahmed Arif’e saygılarımla). Zaman zaman bu gözünü budaktan sakınmayan insanlarla ilgili televizyonlarında kamu spotu tadında haberler verilir. Bunun vücuda kalıcı etkilerinden bahsedilir, bari’ci uzmanlar kalın çoraplar önerir.
Fakat meydan okuma bununla sınırlı değildir. Eksi 20’lerde mini etekle devrimci tavır koyanların hemen tamamı aynı hava koşullarında uzun topuklu ayakkabılar giyer. Ve sizin dağ ayakkabısıyla bile tedirgin seyreden adımlarınıza, buz tutmuş kaldırımlardan hızla sekerek nispet yaparlar.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!