Ekonominiz iyi, en parlak 10 pazarımız içindesiniz

Güncelleme Tarihi:

Ekonominiz iyi, en parlak 10 pazarımız içindesiniz
Oluşturulma Tarihi: Kasım 04, 2007 00:00

Açık hava sporları için tasarlanan outdoor giyimin önde gelen markalarından Camel Active’in Başkanı Eric Sperber, yılda 150 bin ayakkabı satışı gerçekleştirdikleri Türkiye’nin faaliyet gösterdikleri en parlak 10 pazar arasında yer aldığını söyledi.

Sperber, "15 yıl öncesine oranla çok daha açıksınız. Ekonomi de iyiye gidiyor. Yılda yüzde 20 büyüme hedefliyoruz" dedi.

DAĞCILIK, treking gibi açık hava sporları için tasarlanan outdoor giyimde dünyanın önde gelen markaları arasında yer alan Camel Active’in Başkanı Eric Sperber, yılda 150 bin ayakkabı satışı gerçekleştirdikleri Türkiye’nin faaliyet gösterdikleri en parlak 10 pazar arasında yer aldığını söyledi. Şu an 10 konsept Camel Active mağazasının bulunduğu Türkiye’de her yıl yüzde 20 büyüme hedeflediklerine dikkat çeken Sperber, "15 yıl öncesine oranla çok daha açıksınız. Ekonomi de iyiye gidiyor. Hem üretim, hem de satış için büyük potansiyel taşıyan iyi bir pazarsınız" dedi.

MARKA OTURDU: Türkiye pazarına ilk kez 15 yıl önce girdiklerine ancak daha sonra satışlarını durdurduklarına dikkat çeken Sperber, "O yıllarda pazarda büyük boşluk vardı. Yanlış distribütör, lojistik hatalarla birleşince pazardan çıkmak zorunda kaldık. Ancak, 2004 yılında pazara Promar Grup’la yeniden döndük. Sonuçtan memnunuz" dedi. Dünyada 11 binden fazla satış noktalarının bulunduğunu belirten Sperber, "Türkiye’de ilk yıllarda kazandığımızın yüzde 80’ini yeniden yatırıma dönüştürmek zorunda kalıyorduk. Artık marka oturduğu ve kendi ayakları üzerinde durabildiği için sadece yüzde 10’luk yatırım yeterli olabiliyor" dedi.

FELSEFE YAKIN: Camel Active’in özellikle 18-35 yaş arası, dünyayı dolaşan, takım ruhunu temsil eden, yaşadığı yerleri keşfedenlere yönelik olduğuna dikkat çeken Sperber, "Bu arkadaşlık, dostluk ve sıcak ilişkiler felsefesi Türkler’e çok yakın geliyor. Bu yakınlık satışlara da yansıyor. Ayakkabının yanısıra tekstil alanında faaliyet gösterdiğimiz Türkiye’de yılda 30-40 bin parça da tekstil satışı gerçekleştiriyoruz" dedi.

TASARIMCI TÜRKLER: Dünyada toplam 7 ülkede üretim yaptıklarını belirten Eric Sperber, Türkiye’nin sadece satışta değil üretim ve tasarım konusunda da Camel Active için büyük önem taşıdığını söyledi. Sperber, "Bu yıl tüm dünyada satışa sunduğumuz koleksiyonumuzda Türkler’in tasarladığı 7 ayakkabı bulunuyor. Bu sayı Türkiye’nin tasarıma başladığı ilk yıl sadece 1’de kalmıştı" dedi.

KADINLAR DA GİYİYOR: Eric Sperber, "Biz erkek markasıyız. Ancak Türk kadınları da unisex çanta, saat ve ayakkabı gibi ürünlerimize büyük ilgi gösteriyor. Kadınlar satışlarımızdan yüzde 20 pay alıyor. Henüz kadınlara yönelik özel bir koleksiyon oluşturmadık. Kim bilir. Belki bu işe de girebiliriz. İniş çıkışlarımız yok. Uzun vadeli plan yapıyoruz" dedi. Camel Active’in Türkiye’deki temsilcisi Dema Grup Başkanı İhsan Yeşil, 2008 yazı için kadınlara yönelik özel bir ayakkabı koleksiyonu hazırlayacaklarını söyledi.

Camel Avtive, Dema’nın amiral gemisi oldu

BU yıl yıl 70 milyon YTL olmasını bekledikleri cirolarını 2008 sonunda ise 100 bin YTL’ye çıkartmayı hedeflediklerini söyleyen Dema Grup Başkanı İhsan Yeşil, "Camel Active şu an bizim için en önemli marka konumunda. Bu markayı doğru şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Her markanın kırılma noktası vardır. Yatırımdan fiyatlandırmaya kadar her ayrıntıyı düşünerek bu kırılmayı engellemeye çalışıyoruz" dedi.

Avrupalı rahat Türkler şık ayakkabı istiyor

AYAKKABI seçerken Avrupalılar’ın rahata, Türkler’in ise şıklığa önem verdiğini söyleyen Sperber, "Biz ülkelere yönelik farklı koleksiyonlar üretmiyoruz. Ancak, yüzde 20’lik yöresel farklılıklar olabiliyor. Almanya muhafazakár modellere ilgi gösterirken, Türkler şıklıktan vazgeçmiyor" dedi.

2008 tasarımı çoktan bitti, 2010 kışını planlıyoruz

CAMEL’ın mevsimsel değişimler, küresel ısınma gibi gelişmeleri de göz önüne alarak birkaç yıl sonrasına yönelik tasarım gerçekleştirdiğini söyleyen İhsan Yeşil, "Çok sayıda marka hala 2008 sezonunu oluşturmakla meşgul. Oysa biz şimdiden 2010 kış sezonunda neler olacağını tartışıyoruz. Örneğin bir bot yapıp müşterilerimizin her hava koşulunda, yaz kış kullanmalarını sağlayacağız. Sadece imaj ve ayakkabı satmıyoruz. Olmayan teknolojileri de getiriyoruz" dedi. Outdoor’un yanısıra şehir yaşamına uygun ’cityline’ ve konfor arayanlara ’comfort’ adlı yeni ayakkabı koleksiyonu oluşturduklarını söyleyen Yeşil ayrıca, "Tempo çok ağır olduğu için insanlar artık kravat ve papyonu çıkarttı. Spor ve rahat giyim, artık iş dünyasında da kabul görüyor. Bu da pazarı büyütüyor" dedi.

Marka yaratmak zor iyi üretici olalım

BEŞ yıl öncesine kadar Yeşil Ailesi olarak hep kendi markalarını yapıp ihracata yönelik çaba içerisinde olduklarını söyleyen İhsan Yeşil, "Bir sürü markalaşma çalışmamız oldu ama 5 sene önce iyi markalar için üretim yapabilmenin de önemli olduğunu anladık. İthalatı engelleyici olan bu modelin Türk ayakkabı sektörüne uygun olduğunu düşünüyoruz. 5 senedir yavaş yavaş yeni birşeyler öğreniyoruz. Sadece üretmekle kalmayıp, model de geliştiriyoruz. Türkiye maalesef üretici marka olarak henüz kabul görmedi. Biz sanayiciler olarak bunu gerçekleştirmek zorundayız" dedi. Yeşil, ayakkabı üreticisi firmaların var olan atıl tesisleri alarak büyümesi gerektiğine de dikkat çekti.

CAMEL Active’in zaman zaman sezonluk ayakkabı üreterek müşterilerin ayakkabı ile duygusal bağ kurmasını sağladıklarını söyleyen İhsan Yeşil, "Bu yıl yine 30’ncu yıla özel bir ayakkabı üreteceğiz. Bu yıl alamayan önümüzdeki yıl bulamayacak. 10 yıl önce aldığı ayakkabıyı hala giyen ve koruyanlar var. Biz müşterilerimizin ayakkabıyı sahiplenmesinı ve duygusal bağ kurabilmesini istiyoruz. Yenisini alamayacağınız bir şeye iyi bakarsın mantığı güdüyoruz" dedi.

Marka yaratmak zor iyi üretici olalım

BEŞ yıl öncesine kadar Yeşil Ailesi olarak hep kendi markalarını yapıp ihracata yönelik çaba içerisinde olduklarını söyleyen İhsan Yeşil, "Bir sürü markalaşma çalışmamız oldu ama 5 sene önce kendi markamızı yaratmaktansa iyi markalar için üretim yapabilmenin de önemli olduğunu anladık. İhracat imkanı çok fazla olmasa da ithalatı engelleyici olan bu modelin Türk ayakkabı sektörüne uygun olduğunu düşünüyoruz. Bunun içinde 5 senedir yavaş yavaş yeni birşeyler öğreniyoruz. Sadece üretmekle kalmayıp, model de geliştiriyoruz. Türkiye maalesef üretici marka olarak henüz kabul görmedi. Biz sanayiciler olarak bunu gerçekleştirmek zorundayız" dedi. Yeşil, ayakkabı üreticisi firmaların yeni tesis kurarak değil, var olan atıl tesisleri alarak büyümesi gerektiğine de dikkat çekti.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!