Ekmekten korkmayın

Güncelleme Tarihi:

Ekmekten korkmayın
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2005 00:09

ABD’de 3-5 Temmuz’da, Cambridge Homerton College’de Amerika Diyetisyenler Birliği (ADA) tarafından özel bir kurs düzenlendi. Bu kursa tüm Avrupa ve Amerika ülkelerinden toplam 37 uzman kabul edildi.

Sınavla alınan kursiyerler arasında Türkiye’den üç diyetisyen vardı: Dilara Koçak, Selahattin Dönmez ve Füsun Atayata. Diyetisyen Dilara Koçak ile gittiği kursun ardından diyetteki son trendleri konuştuk. İşte diyetle ilgili en güncel bilgiler.

DİYET YORUMLARI

Atkins, osteoporoz riskini artırıyor

4 Atkins felsefesi, karbonhidratın bağımlılık yaptığını ve bir tuzak olduğunu düşünüyor. Oysa araştırmalar kısa sürede yüksek proteinli diyetlerle verilen kilonun vücut yağından çok vücut suyundan gittiğini gösteriyor. Ayrıca bu tip diyette, osteoporoz riskinin artığını gösteren bulgular var.

4 Kalori kısıtlaması olan Weight Watchers ve Nutri-Systems gibi diyetler, yıllardır bilimsel otoriteler tarafından destekleniyor. Ayrıca yüksek tansiyon hastalarına, kolesterol problemi olanlara verilen diyet programları bu temele dayanıyor. Genelde kadın için 1000-1200, erkek için 1200-1400 kalori öneriyor. Bu diyetler beslenme öğeleri açısından yeterli bulunuyor.

4 Dr. Dean Ornish, Nathan ve Robert Pritikin diyetlerinde karbonhidrat yüksek, protein normal seviyede. Çok düşük yağlı bu diyetler sebze, meyve, tam tahıl ve soya ürünlerine dayanıyor. Yapılan araştırmalarda, bu diyetlerde de B12, çinko ve E vitamini yetersizliği oluştuğu kanıtlandı. Anti-aging, kanser ve kalbe karşı koruyucu olarak görünseler de, beslenme yönünden vitamin-mineral takviyesine ihtiyaç duyuluyor.

TIBBİ YAKLAŞIM

Tedavi yerine terapi

4 Diyet konusundaki yeni tıbbi yaklaşım, diyet tedavisinin yerini diyet terapisine bırakması.

4 Tedavide genel olarak süre kısıtlaması var. Oysa terapide obez kişiyi daha uzun süre dinlemek gerekiyor.

4 Tedavide yapılacaklar ve yapılmayacaklar anlatılır. Terapide çözüme beraber karar verilir.

4 Tedavide diyetisyen otoriteyken, terapide diyetisyen ve ona danışan kişi ortak çözüm üreten partnerlerdir.

4 Tedavide danışan kişi, diyetisyene bağımlıdır. Terapide danışanın bağımsızlığına ve öğrenmesine destek sağlanır.

DİYET ÇEŞİTLERİ

Temelde 3 gruba ayrıldı

1. Dr. Atkins diyeti gibi yüksek yağ, düşük karbonhidrat içeren diyetler. Ölçüleri, yüzde 55-65 yağ, günlük 100 gr’dan az karbonhidrat.

2. Kalori kısıtlaması olan dengeli diyetler. Ölçüleri yüzde 20-30 yağ, yüzde 15-20 protein ve yüzde 55-60 karbonhidrat. Bu grupta en bilinen diyetler Weight Watchers ve Nutri-Systems.

3. Düşük yağlı ve çok düşük yağlı diyetler. Ölçüleri, düşük yağlı için yüzde 19’dan daha az, çok düşük yağlı için yüzde 10’dan daha az yağ. Dr. Dean Ornish, Nathan ve Robert Pritikin diyetleri de bu gruba örnek verilebilir.

FAVORİ DİYETLER

Tavsiye edilen Akdeniz diyeti

Toplantılar sonucunda, diyetin içeriğinden çok günlük alınan kalori miktarının daha önemli olduğu sonucuna varıldı. Karbonhidrat veya yağ düzeyi, günlük alınan enerji miktarından daha önemli değil. Genel tavsiye Akdeniz diyeti tarzı. Yani her besin grubunu kapsayan, piramite uygun yeterli ve dengeli beslenmeye devam edilmesi. Ayrıca çalışmalar kapsamında 19 yaş ve üzerindeki 10 bin 14 yetişkin üzerinde yapılan analizlerle bir Sağlıklı Yeme Endeksi (HEI) geliştirildi. Buna göre en yüksek kaliteli diyetler, yüksek karbonhidrat içerenler. Düşük kaliteli diyetlerse düşük karbonhidrat içeriyorlar.

BESİN ÇEŞİTLERİ

Sebze, meyve, çavdar

Karbonhidratlar temel enerji kaynağımız. Meyve, sebze ve tahıllarda bulunuyor. Günlük enerji ihtiyacımızın yüzde 50-60’ı bu gruptan sağlanmalı. Yüksek karbonhidrat demek, kompleks karbonhidrat seçimine paralel daha fazla lif, vitamin ve mineral demek. Kalp hastalıkları, kanser, diyabetten korunmak için sebze, meyve, tam buğday unu, çavdar, kepek ekmekleri gibi tahıllar öneriliyor. Diyetten bunları kaldırmak dengesiz ve kalitesiz beslenme anlamına gelir. Ekmek yemekten özellikle de tam undan yapılan ekmek yemekten korkmayın.

KİLO VERME

Metabolik hız parmak izi gibi

Kilo verme programlarında ilk 6 ay vücut ağırlığının yüzde 10’unu kaybetmek ve bunu bir yıl boyunca korumak başarılı bir sonuç sayılıyor. 6’ncı ayda ise durumu tekrar gözden geçirmek gerekiyor. Ancak parmak izi gibi herkesin metabolik hızı da farklı. Zaten bu nedenle kişisel özelliklere göre tedavi planı hazırlanıyor. Bireyin vücut yüzeyi, genetik yapısı, anne karnından itibaren beslenme şekli, yaşam biçimi, çevresel faktörler, fiziksel aktivite düzeyi, cinsiyeti gibi birçok farklı etken var. Metabolizmayı hızlandırmak için tek bilimsel yol ise öğün sıklığını artırmak ve egzersiz yapmak. Başka bir formül yok.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!