Yaya kaldırımları, mükemmel ve bakımlı. Burada kaldırıma otomobil park etmek, bir mağazaya otomobille girmek gibi bir şey! Büyük caddelerin ve mahallelerin içinde çimlerle, çiçeklerle çevrili yürüyüş alanları yapılmış. Size daha şaşıracağınız bir şey söyleyeyim. Okyanus kıyısında, hiç kesilmeden devam eden 80-100 kilometrelik toprak-çiçek-çim üçlüsünün yer aldığı yürüyüş parkurları var. Evet, rakamı yanlış okumadınız, hatta fazlası var, eksiği yok.
Okinawa halkının tatili nasıl değerlendirdiğini görmek için bir pazar sabahı parkta yürüyüşe çıkıyoruz. O sırada Sebati Karakurt, espriyi patlatıyor: "Hocam, valla bunlar da mangal keyfi yapıyorlar!"
3-4 dönümlük bir alan. Güneşlikler yapılmış, yerlere örtüler serilmiş. Her yaştan mahalleli orada. Yiyor, içiyor, eğleniyor ve egzersiz yapıyorlar. Bir yandan da müzik eşliğinde yerel danslar yapıyorlar.
Yanda bir yarış parkuru görüyoruz. Yaş dağılımına göre farklı farklı oyunlar oynanan, yarışlar düzenlenen bir alan burası. İzlemeye başlıyoruz. Ve izledikçe biz bile seyreden olarak keyif almaya başlıyoruz. Gülmesi, eğlenmesi bol, komik yanları fazla yarışlar yapıyorlar. Sırtta çuvalla koşu, çuvalın içinde engelli yürüme... Çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler, orta yaşlı ve yaşlılar, hepsi yan yana. Hayatın, güzel bir pazar sabahının, subtropikal iklimin, güneşin, yeşilin, yemenin, içmenin ve ter atmanın tadını çıkarıyorlar!
HER KÖŞEDE BİR GOLF SAHASI VAR
Seyrettikçe daha iyi anlamaya başlıyorum. Okinawalılar, fiziksel çabanın, hareket ve bedensel çalışmanın, stres azaltıcı, gevşetici ve dinlendirici etkisinin farkındalar. Okinawa’da kalp-damar hastalıklarının, felç ve bellek kayıplarının, şeker hastalığının, hipertansiyonun son derece az oluşunda sürekli egzersiz alışkanlığının ve aktif bir yaşam tarzının büyük katkısı var. Meme, prostat ve kalın bağırsak kanserine, depresyona, kabızlığa Okinawa’da pek rastlanmamasının nedenleri sadece soya, acı kavun, ananas veya marulu bol bol yemeleri değil, sürekli ve ılımlı bir egzersiz alışkanlığını ısrarla sürdürmeleri.
Piknik alanından ayrılıyoruz. Ancak gezdikçe, bizi daha da şaşırtan başka şeylerle karşılaşmaya başlıyoruz. Örneğin adanın hemen her köşesinde rastlayabileceğiniz kadar çok sayıda olan golf sahaları.
Asıl meraklıları, ileri yaştakiler. Ama genç Okinawalılar arasında da yaygınlaştığını öğreniyoruz.
Mahalle arasında rastladığımız bir sahaya girip oyunlarını seyretmeye başlıyoruz. Hatta bir süre sonra, onlarla beraber oynamayı deniyoruz.
Oyun süresince sürekli birbirlerine takılıyorlar, şakalar yapıyorlar. Yarışmak ve kazanmak için değil daha iyi yaşamak, yaşamdan daha çok keyif almak için ve zamanı öldürmekten çok zaman çalmak için oynadıklarını anlattı bize 86 yaşındaki Okinawalı genç adam!
DİĞER SPORLAR TAİ-CHİ VE KARATE
Okinawa’da halkın oynadığı o kadar çok popüler spor var ki... Örneğin Amerikan futbolu, beyzbol, tenis ve futbol da son yıllarda sevilen sporlar arasında yer alıyormuş. Ama en az golf kadar yaygın olan diğer iki spor, tai-chi ve karate.
Tai-chi, bedensel ve ruhsal gelişimi destekleyen hoş, görselliği fazla bir yakın dövüş sanatı. Karate ise Okinawalıların kendilerinin bulduklarını ileri sürdükleri, dünyaca yaygın bir spor. Orta yaşlı ve yaşlı Okinawalılar bize karate veya tai-chi yapıyorlar.
Tai-chi, Çin kökenli bir egzersiz biçimi. Amacı ruhsal öğretilerin geliştirilmesi. Eski Çin kaynaklarına göre yaşam uzatan bir spor. Okinawa’ya muhtemelen ilk Çinli göçmenlerce taşınmış. 15-16. yüzyıldan bu yana ada halkının severek yaptığı bir spor. Karatenin, tai-chi’nin bir türevi olması mümkün. Her ikisi de, sertliğe dayanan tarafları törpülenip görsel ve ruhsal işaretleri geliştirilerek yapılıyor.
Her iki sporun da, Okinawalıların aerobik zindeliklerine ciddi katkı sağladıklarına kuşku yok. Her iki yakın dövüş sporu da, hem fiziksel hem de bedensel sağlığın korunmasında ciddi bir katkı sağlıyor.
Kısacası her yaşta aktif biri olmak, fırsat buldukça yürümek, egzersiz yapmak, eklem, kas ve kemikleri her daim görevde tutmak Okinawalı’nın vazgeçilmez alışkanlıkları arasında.
OKİNAWALI NE ZAMAN YAŞLI SAYILIYOR?
Yaşlanmak, bir günde, birkaç ayda, birkaç yılda olmuyor. Son derece yavaş gelişen onlarca, yüzlerce bedensel, ruhsal, sosyal olayın kesiştiği bir nokta var. Yaşlılık o noktada başlıyor ve o nokta, herkes için farklı bir yerde. Okinawalılar, oluşturdukları yaşam biçimiyle, işte bu noktayı çok ileri yaşlara taşımayı başarmışlar.
Peki siz ne zaman yaşlı sayılacaksınız? Bu sorunun yanıtı oldukça zor ama benim favorim o müthiş cümle: Yapacak bir işinizin kalmadığı an, yaşlanma yolculuğuna çıktığınız andır.
Yaşama ait bir iddianız, önermeniz, beklentiniz kalmamışsa, yapıp ettiklerinizi kafi, ürettiklerinizi yeterli görüyorsanız, şöyle bir kenara çekilip dinlenme ihtiyacını derinden hissediyorsanız yaşlılığa sorunlarıyla, keyifleriyle, huzurlarıyla "hoşgeldin" diyebilirsiniz.
Çünkü yaşlılık bedenimizden çok ruhumuzla ilgili bir şeydir. Yaşlılık veya yaşlanmak bir histir, kafamızın içindedir.
Winston Churchill gibi seksenli yaşlarda aşklarını yazan, Süleyman Demirel gibi toplumsal ve sosyal sorunlara çözüm arayan, Leonard Bernstein gibi konser salonlarında piyano çalan biriyseniz asla yaşlanmazsınız.
BİR NOT
ORTA YAŞIN ÜST SINIRI 70 OLMALI
Okinawa’da insanların yaşını tahmin etmek çok zor. Bize göre o kadar ileri yaşlarda, o kadar ağır işler yapıyorlar ki. Okinawa pazarında, 95 yaşında, kendi taşıdığı bir el arabası içinde tatlı patates satan kadını görünce gözlerime inanamamıştım. Ama insan ömrü uzadıkça yaşlılık, dünyada da yavaş yavaş erteleniyor. Örneğin orta yaşlılık, artık 40-60 yaşlar arasında geçen süre olmaktan çoktan çıktı. Orta yaş başlangıcı, 50’li yaşlara yükseldi. 40 yaş sonrasındaki kadınlarda, doğum oranının son 20 yılda yüzde 50 olması da bunun işareti. Orta yaşın üst sınırı bence 70 olmalı. 70-80 arası "yaşlı", 80 ve sonrası ise "en yaşlı" grubu olarak tanımlanmalı.
Okinawa Usulü Yemek Tarifleri
SARIMSAKLI DOMATESLİ EKMEK (4 kişilik)
Malzemeler:2 olgun orta boy domates, çekirdekleri çıkartılmış ve enine ikiye bölünmüş
4 dilim baget ekmeği
2 diş dövülmüş sarımsak
2 yemek kaşığı doğranmış taze fesleğen yaprağı veya kekik
1 çay kaşığı iri çekilmiş karabiber
Tuz
Yapılışı:Izgarayı ısıtın. Domateslerin üzerine tuz, biber ve biraz zeytinyağı damlatın. Domatesleri kesik tarafları aşağıya gelecek biçimde ızgaraya yerleştirin ve 10 dakika pişirin. Çevirip 5 dakika daha pişirin. Soğuması için bir tepsiye alın. Soğuyunca, kabuğunu soyun ve ikiye bölün. Biraz tuz ve karabiberle tatlandırın.
Servis:Ekmek dilimlerini servis tabağına koyup dövülmüş sarımsak sürün. Her dilimin üzerine iki domates parçası yerleştirip fesleğen veya kekik serpin, servis edin.
YARIN Okinawa kadını liderdir, çalışkandır.