Güncelleme Tarihi:
Şarkıcılarımızdan biri programın sahibi. Aşırı kilolu değil, ama her yerinden beyaz et fışkırıyor. Hani ben ‘Kadının 4 G’lisini severim’ diye takılıyorum ya, öyle böyle değil. G.t, göbek, göğüs ve gerdan maşallah, kollar kalın, bıngıl bıngıl. Eteği kıçına kadar yırkıt, her yerden et fışkırıyor. Terlik gibi ayakkabısından fırlayan ayak parmakları dahil. Tabiatın yağ depolamadığı yerlerini de kendi takviye etmiş, bonfile gibi iki dudak, ağzı zor kapanıyor, 32 tane porselen diş ağza sığmıyor zaten...
Hal tavır, şakalar, seviyesizlik... inanılır gibi değil.
Misafiri bir şarkıcı. Hani Kemal Sunal filmlerinde kafası iki numara tıraşlı, ön dişleri dökük, iri yarı bir ‘tip’ vardır, bazen kötü kahveci, bazen acımasız bir tecavüzcü olarak çıkar karşımıza... Bu türkücü da hapishane kaçkını gibi, iri yarı, kafası traşlı, pis sakallı. Elinde mikrofon, titrer gibi bir şeyler yapıyor, sesini titretmek için kafasını sallıyor, mikrofon tutan elini sallıyor, 15 derece öne eğik bir vaziyette iki yana garip garip hareketler yapıyor...
Kamera seyirciye dönüyor, dört kat gerdanlı, altın bilezikli, kıçı başı kocaman bir takım kadınlar, ayağa fırlamış oooh-oooh göbek atıyorlar, ellerini başlarının üstünde birleştirmiş parmak şıklataraktana birbirlerine kalça darbeleri vurup şakalaşıyorlar, altın dişleriyle sırıtaraktan...
Türkler eğleniyor!
Türkler eğlendiriyor!
Bir ilkellik ki, bir pespahilik ki... insanın midesini kaldırıyor.
“Eee, ne yapalım bizim milletimiz böyle” demeyin sakın. Dünyada hemen bütün ‘halklar’ kendi hallerine bıraktın mı böyledir, kalabalıklar seviyesizdir. Ama bu ilkelliğin ‘marifet’ haline geldiği nadirdir. Kim seviyeyi daha aşağı çekecek diye gazetelerin, televizyonların birbiriyle yarışması şart mıdır? ‘Hayat tarzı’ diye sabahtan akşama kadar televizyonlarda bunların gösterilmesi (bunlardan arda kalan zamanda da hangi futbolcu hangi mankeni götürdü, kim kimim sevgilisini elinden aldı haberleri var zaten), yetmedi, ayda 50 milyar, 60 milyar, bir muhabirin on yıllık maaşını vererek Türkiye’nin koca koca gazetelerine bunların ‘yazar’ yapılması şart mıdır?
Arsızlığın, ilkelliğin, seviyesizliğin, yüzsüzlüğün, haddini bilmezliğin hayatımınız her alanına girmesi lazım mıdır?
Bir politikacının sözlerini okuyorum gazetelerde. ‘Kimse benin yükselmemi engelleyemez’ diyor, doğrudur, bazılarının önünde durmak mümkün değil Türkiye’de.
Hani Cem Yılmaz ‘Eğitim şart’ diyor ya reklamda, medya yöneticilerini eğiterek işe başlamalı...