Oluşturulma Tarihi: Haziran 27, 2004 00:00
Ahmet Altan’ın 30 denemesinin yer aldığı İçimizde Bir Yer isimli kitabı, fiyatı, tirajı, tanıtımıyla yayın hayatımıza bomba gibi düştü. Üç baskıda tam 1 milyon adetlik tiraja ulaşan ve her baskısı bir Türkiye rekoru olan eser, tüm Avrupa’da da ayın en çok satan kitabı oldu.Öyle ki, kitap eğer Avrupa’da yayınlansaydı, İngilizce kitap piyasasının yüzde 90’ını izleyen ve en güvenilir kitap panellerinden biri olan Nielsen BookScan tarafından verilen Gold & Platinum Book Awards listelerinde rahatlıkla yer alacaktı. Nielsen BookScan, beş yıl içinde 500 binden fazla satan kitabı altın, 1 milyondan fazla satan kitabı ise platin listesine alıyor. Listede J.K.Rowling’in Harry Potter’ı, J.R.R Tolkien’in Yüzüklerin Efendisi, Robert C. Atkins’in ünlü
diyet kitabı ve her zaman çok satan
yemek kitapları yer alıyor.Okurlar kitap fiyatlarından, yayınevleri korsan baskılar ve okuyucu azlığından, dağıtımcılar yayınevlerinin kendilerini sıkıştırmasından, yazarlar teliflerinin azlığından şikayet ederken, bu ilginç deney belki de ilk kez bir kitap üretim zincirindeki herkesi memnun etti.Ancak bu uygulamanın bir model olamayacağını, yapılanın sadece bir yazar ve yayınevi tanıtımı olduğunu, 2 milyon 950 bin liraya kitap satılırsa zarar edileceğini, bakkalda satılan ucuz kitaba dedikodu dergisi muamelesi yapılacağını söyleyenler de var. Füsun Akatlı gibi, iyi bir edebiyatçının kitabı olsa bile olayın edebiyatın değil sosyoloji ve işletmenin alanına girdiğini, ‘Bundan halk edebiyata susamış, roman okumak için bekliyormuş, gibi sonuçlar çıkartılamayacağını, başka yazarlar tarafından, aynen tekrarlandığında ise bir fiyasko olacağını’ ileri sürenler de. Peki Ahmet Altan’ın tüm kitaplarının bugüne kadarki toplam satışı 1 milyonu bulmaz, denemeleri 30 bin civarında satarken nasıl oldu da tek bir kitap bu başarıyı yakaladı? Nasıl oldu da Avrupa’nın en çok satan kitabı olarak, Kopenhag Siyasi Kriterleri’nden sonra Türkiye’nin ‘edebiyat kriterleri’ni de karşılamasını sağladı?Bu soruların cevabı, Başar (36) ve Savaş (39) kardeşlerin babaları Ahmet Arslan’ın (66) izinden ayrılmak istememesinde yatıyor. Ahmet Bey, 33 yıl önce Ankara Zafer Çarşısı’nda kurduğu Alkım Yayınevi’ni ‘Artık yeter, çalışmıyorum, yeni dil ve kültürler öğreneceğim’ diyerek 1997’de çocuklarına bırakır. Dünyaya açılıp ABD’de İngilizce, Brezilya’da Portekizce ve İspanyolca öğrenir. Çin’de Çince öğrenmeyi planlar. Ticareti, risk almayı babalarından öğrenen iki kardeş ise sadece eğitim kitapları basmaktan vazgeçip Ekim 2003’te kültür yayıncılığına adım atarlar. 7 ayda 60 kitap çıkartan iki kardeşin büyük çıkışı ise bu proje olur.Yayın dünyasında bu kadar cüretkar bir işe kalkışmış yayıncılar olarak şimdi soruyorlar: ‘Dünyada en çok köşe yazarının ülkemizde olduğu söyleniyor. Ama Ayşe Arman’dan başka kimsenin kitaptan söz etmemesi hayal kırıklığı yarattı. Bu spor başarılarımızdan daha mı az önemli? Bu sahiden sözü edilmeye değmez sıradan bir olay mı?’Yayıncı Başar Arslan 1 milyon kitap basma cüretini nasıl gösterdi?1 milyon kitap okuru olduğuna inanmazsanız 1 milyon kitap basmazsınız. İşin sırrı bu. Sanıldığı gibi ucuz fiyat değil. Hayatında hiç kitap satmamış binlerce insan, gazete bayii, hatta kuaför, kahvehane sahibi, kuruyemişçi bu kitabı sattı. Biz bu kitabı herkese ulaştırmayı becerdik. Birçok insan hem kitap satarak para kazandı hem yeni kitap satış noktaları oluştu. Anadolu’daki satış rakamımız İstanbul, Ankara, İzmir’de satılandan çok daha fazla. Bu yeni bir modeldir. Biz aslında kitaba, okura, yayın dünyasına bir yatırım yaptık. Piyasayı hareketlendirdik. Tıkanan kanalları açtık. Dağıtımcıyı sıkıştırmadık, kimseye hayır demedik, Şırnak’tan 10 kitap isteyene bile kitap gönderdik. Bunun meyvesinden herkes yararlanacak. Yazarımız ve biz bu işten gurur duyuyoruz ama esas iftihar etmesi gereken okuyucu, bu sonucu o yarattı, ben buradayım dedi.HER UCUZ KİTAP 1 MİLYON SATAR MI? Tabii ki her kitap 1 milyon satmaz. Ama toplam okur sayısı arttığı, kitap satış noktaları yaygınlaştığı için ilk baskıda bin, ikincisinde 500 adet basan bir yayın dünyasından kurtulacağız. Onlar da 5-10, 15 bin basmaya başlayacaklar. Ucuz kitap çok satar tezi ise kısmen doğru. Doğrusu, ‘ucuza satılan iyi kitap çok satar.’ Anna Karenina ABD’de best-seller oldu. Deneyin bakalım, kötü bir kitabı ucuz da olsa çok satabilecek misiniz? Bizim Ahmet Altan’la yaptığımız ve diğer yazarlarla devam edeceğimiz bu iş, Türkiye’ye bir kez daha iyi kitapların okunacağını gösterecek. YENİ ROMANINI 2 MİLYON BASACAĞIZAhmet Altan’ın daha önce çıkan 12 kitabını da sırayla basacağız ve her birini şimdiye kadar sattığından kat be kat fazla satacağız. Biz iyi yazarların iyi kitaplarını çok satmak istiyoruz. Okuyucu potansiyeli açığa çıkıp geliştikçe genç yazarları da aynı şekilde basacağız.Ahmet Altan nasıl ve neden Alkım Yayınevi’ne geçti?Ahmet Altan’ın Kristal Denizaltı’sını okuduktan sonra, ‘Ben bu kitabı bu kadar az satmayı beceremem’ dedim. 1,5-2 yılda 27 bin satmıştı. Çok okuyucuya ulaşmak, çok satmak için adım atmaya, mesela Ayşe Kulin ya da Orhan Pamuk yerine Ahmet Altan’la başlamamızın nedeni de bu kitap ve benim onu çok sevmem oldu.İlk tanışmamızda, daha çok okuyucuya ulaşmak mı, daha çok para mı sorusuna iki tarafın da verdiği cevap birincisiydi. 20’nci dakikada bu sonuca vardık, 2 saatin sonunda her konuda anlaşmıştık. Bakmayın internet sitelerinde çıkan transfer parası falan haberlerine. Bu işin odak noktası bu soruya aynı yanıtı vermemizdir. Aslında Ahmet Altan’ın teklifimizi kabul etmesi, bizim bir defada 250 bin kitap basmamızdan daha cesur bir karar. Bizi tanımıyor, bize güvenmesi, 100 bin satarız gibi sözlerimize inanması daha güç. Kime söyleseniz 1 milyon satarız diye, ciddiye almaz sizi. Daha sonra nasıl oldu da kabul ettiniz diye sorduğumuzda Ahmet Bey ‘Çok da akılla ilgili bir cevabı yok’ dedi. ‘55 yaşında tamam, değiştiriyorum diyorsun ama çok ciddi bir karar alıyorsun. Kritik bir şey. 250 bin kitabınızın çıktığı gün ‘10 bin sattık, 240 bin duruyor, onları da yavaş yavaş satarız’ diye bir telefon da gelebilir çünkü. 250 bin bastı, battı yani.’ Ahmet Bey’e ilk gün ‘1 milyon düşünüyoruz’ demeye korktuk. Birinci baskı 250 bindi, aynı gün satıldı, bitti. O gün akşam bir şişe şampanya alıp Ahmet Bey’i ziyarete gittik. Biraz da rol yaptık doğrusu, tüm kitapların aynı gün satıldığını 10-15 dakika söylemedik. O da soramadı nasıl gitti diye. Sonra çok eğlendik.İkinci baskının 350 bin yapıldığından da haberi yoktu Ahmet Bey’in, televizyondan öğrendi. Gerçek amacımızın 1 milyon olduğunu ise Mehmet Barlas, kendi programında ‘İnşallah bir milyon da olur’ dediğinde ‘yakında’ diye cevap vermiştim, ordan öğrendi.İLKLERİN KİTABI4 250 binlik ilk baskı 4 300 binlik ikinci baskı 4 450 binlik üçüncü baskı 4 1.5 ayda 1 milyon baskı 4 Çıktığı gün 250 bin, 1 ayda 550 bin satış 4 2 milyon 950 bin liralık fiyatAHMET SEVER (AB İletişim Grubu Başkanı)Edebiyat kriterleri için müthiş olayAvrupa kültüründe Kopenhag Kriterleri gibi yazılı kriterler var bir de yazılı olmayanlar. Kitap okuma alışkanlığı gibi yazılı olmayan edebiyat kriterleri çok önemli bir göstergedir. Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde görülen gazete, kitap kuyruğuna bizde pek rastlanmaz. Bu açıdan Ahmet Altan’ın kitabının hem de bir ayda 1 milyon adet basılması müthiş bir olay. Türkiye’nin siyasetten ekonomiye tüm alanlarda yaşadığı köklü değişimlerin kitap almak, okumak alanında da yaşandığını gösteriyor. Yaşadığımız değişimin edebiyat alanına da bir yansıması. Türkiye’nin AB üyeliğine karşı olan çevreler sık sık ‘Siz sanat, müzik, edebiyat alanında Avrupa’ya ne kattınız ki’ argümanını kullanır. Orhan Pamuk’un İrlanda’da aldığı Dublin Edebiyat Ödülü’nden sonra Altan’ın İçimizde Bir Yer kitabının 1 milyon satması ve bir Avrupa rekoru kırması bu çevrelere verilebilecek en iyi cevap.TEKZİBE AÇIK BİR VARSAYIMBu olayda en çok merak edilen ne kazanıldığı? 160 sayfalık kitaba, 2 milyon 950 bin lira fiyat koyarak kár edilip edilmediği? Yayıncı açık açık kár ettiğini söylüyor. Ama ne kadar sorusunun cevabı yok. Biz Ahmet Altan’ın İçimizde Bir Yer kitabının maliyet hesabını iki farklı varsayımla ele aldık. Bu varsayımlarda Ahmet Altan’ın yazdığı kitaptan alacağı telif, yayın piyasası koşulları dikkate alınarak belirlendi. Tabloların birincisinde kitabın 30 bin baskı yapacağı ve yayıncısının dediği gibi 10 milyon lira fiyatla satışa çıkacağı öngörüldü. İkincisinde ise Alkım Yayınevi’nin uyguladığı satış stratejisindeki satış fiyatı ve baskı adedine göre hesaplama yapıldı. Her iki tablodaki maliyet yüzdeleri ise, mevcut piyasa koşullarına göre belirlendi. İki tablonun kár sonuçları gösteriyor ki, 1 milyon kitap basmak yayınevi açısından hiç de zararlı bir girişim değil. Tabii hepsini satmak şartıyla.Yayıncı ne diyorKÁR ETTİKNormalde bu kalitede bir kitabın fiyatı 10 milyon lira civarındadır. 1 milyon baskı birim fiyatlarını çok aşağılara çeker. O yüzden çok daha ucuza, bu örnekte üçte birinden azına satabilirsiniz. Yani kár etmediğimiz doğru değil, ettik. Ama kár endeksli bir plan yapmadık. Esas amacımız basacağımız kitaplar için altyapı oluşturmak. Bir yatırım yani.NIELSEN BOOKSCAN ÇOK SATAN LİSTESİPlatin Kitap (5 yıl içinde 1 milyonu geçen) J.K. Rowling - Harry Potter’ın tüm kitaplarıLouis de Bernieres - Kaptan Corelli’nin MandoliniHelen Fielding - Bridget Jones’un Günlüğü 1 ve 2.Frank McCourt - Angela’nın KülleriAltın Kitap (5 yıl içinde 500 bini geçen)J.R.R. Tolkien - Yüzüklerin Efendisi üçlemesiJohn Grey - Erkekler Mars’tan Kadınlar Venüs’tenJohn Grisham - Üç kitabı: Kardeşler, Boyalı Ev, Vasiyetname Arthur Golden - Bir Geyşa’nın AnılarıJoanne Harris - ÇikolataThomas Harris - HannibalMichael Moore - Aptal Beyaz AdamlarRAKAMLARLA KİTAP2 milyon dolarlık (Yaklaşık 3 trilyon TL) bir ekonomik hacim yarattı.Bunun 1 trilyon liradan fazlası kitabı dağıtan ve satanlara gitti.200 ton kağıt ve karton harcandı (20 TIR).İstanbul’da 3 Ankara’da 1 matbaada 7 haftada basıldı. Baskıda 420 işçi çalıştı.Bandrol için 20 milyar ödendi.Afiş/stand 30 milyar harcandı (Kampanya sürdüğü için bütçe bilinmiyor).Üst üste konursa 10 kilometre yüksekliğinde bir kule oluyor.20 bin satış noktasında okuyucuya ulaştı.
button