Ege nöbeti

Hiperaktif Ege, hayranı olduÄŸu ‘Superman’ gibi üçüncü kat balkonundan uçmayı denedi. Hemen arkasından atlayan babası onu havada yakaladı. Birlikte yere çakılan baba-oÄŸul, mucize eseri ölümden döndü. Babası, tekrar uçmayı deneyeceÄŸini söyleyen 4 yaşındaki Ege’nin yanından bir an olsun ayrılmıyor.SEBAHATTÄ°N Sarısu, balkondan uçmayı deneyen oÄŸlu Ege’nin ardından atlayıp, nisan ayında ‘Süper Ege’nin Süper Babası’ diye Hürriyet’te yer alarak bir anda günün konusu oldu. Bir alışveriÅŸ merkezinden ‘yılın babası’ ödülünü aldığında, aslında onun için en büyük ödül, kurtardığı oÄŸlunun yaşıyor olmasıydı. Öyle ki 4 yaşındaki hiperaktif Ege’nin yaramazlıkları artık onu hiç sıkmıyor. Ancak Ege balkondan atlama, yani onun deyimiyle ‘Superman gibi uçma’ fikrinden asla vazgeçmemiÅŸ. ‘Baba ben yine uçacağım’ dediÄŸinde Sebahattin Sarısu’nun yüreÄŸi hopluyor. ‘Korkuyorum yine atlayacak diye. Bir an bile onun yanından ayrılamıyorum’ diyor. YANINDA YATIYOR İçi rahat etmediÄŸi için oÄŸlunu her gece eÅŸiyle kendisinin yanında yatırıyor. Ä°kinci kattaki evlerinin balkonu artık Ege’ye yasak. Sokakta oynamaya çıktığında da babası bir gölge gibi peÅŸinde. Arada bir babaannesinin 2 katlı evinin terasında, halasının kızıyla ÅŸiÅŸme havuza giriyor. O da halası ve babasının gözetiminde. Sebahattin Sarısu, 15 Nisan’da yaÅŸadığı korkuyu şöyle anlatıyor:‘Ege, Superman ve Spiderman hayranıydı. VCD’lerini her gün izliyordu ve onlara benzemeyi çok istiyordu. Bize, ‘Onlar gibi uçmak istiyorum’ diyordu. Benimle birlikte halasının 3’üncü kattaki evinin balkonunda otururken Ege bir anda oturduÄŸu sandalyeden ayaÄŸa fırladı. Balkon korkuluÄŸuna çıkarak ‘Ben uçuyorum’ dedi ve kendini boÅŸluÄŸa bıraktı. Ege daha 20 santimetre alçalmışken kendimi öne doÄŸru atarak oÄŸlumu bacaklarından yakaladım ve birlikte düşmeye baÅŸladık. Yere düştüğümüzde, ben sırtüstü yatıyordum, oÄŸlum da kucağımdaydı.’ SÃœPER BABANIN ÇARESÄ°ZLİĞİHastaneye kaldırıldığında Ege’de çizik bile yoktu. Babasının ise birkaç diÅŸi, 10 kaburgası ve sol kolu kırılmıştı. Sebahattin Sarısu tam 1 ay hastanede tedavi gördü. Baba-oÄŸul için zor günler bundan sonra baÅŸladı. YaÅŸadığı ÅŸoku bir süre üzerinden atamayan Ege’yi bu korkudan uzaklaÅŸtırmak bir baba için hiç de kolay olmadı. Psikolojisi bozulan oÄŸlunun uzun süre tuvaletini yapmakta zorlandığını söyleyen Sebahattin Sarısu, ‘Onunla iliÅŸkimiz hep iyi oldu. Onunla oturup büyük bir adam gibi konuÅŸurum. Bu olaydan sonra da ‘Bak oÄŸlum biz bir rüya gördük. Hani sen Superman’i seviyordun ya ondan etkilenmiÅŸsindir’ diye onu olaydan uzaklaÅŸtırmaya çalıştım. Ama o bunun gerçek olduÄŸunu benden daha iyi biliyor. Bu yüzden de ‘Baba ben tekrar uçacağım’ diyor. Onu bu düşünceden sıyırmak için ne yapacağımı bilemiyorum’ diye konuÅŸtu. Sol kolundan bir ameliyat geçiren Sebahattin Sarısu’nun 2 ay sonra tekrar ameliyat olması gerekiyor. Sol kolunu kullanamayan, parmaklarını ise sıkamayan Sebahattin Sarısu, 4 yıldır çalıştırdığı manav dükkánını kapatmak zorunda kaldı. Bütün günü evde oÄŸluyla geçiren Sarısu, ‘Evdeki bütün Superman ve Spiderman VCD’lerini kaldırdık. Halen atlama eÄŸiliminde olduÄŸu için onu bir çocuk psikoloÄŸuna götürmemiz gerekiyor. Ancak sadece eÅŸim çalıştığı için kirayı ve ev masraflarını ancak karşılayabiliyoruz. OÄŸlumu psikoloÄŸa götürmezsek daha kötü ÅŸeyler olabilir’ diye çaresizliÄŸini dile getirdi. 10 kaburgası kırıldıHavada yakaladığı oÄŸluyla 3. kattaki balkondan yere çakılan Sebahattin Sarısu’nun birkaç diÅŸi, 10 kaburgası ve sol kolu kırılmıştı. Sol kolundan ameliyat olan baba, 2 ay sonra tekrar ameliyat masasına yatacak. Kurguyla gerçeÄŸi ayırt edemezÇocuk ve Ergen Ruh SaÄŸlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ayten ErdoÄŸan, 5-6 yaşından önce, çocukların kurgu ve gerçek arasındaki farkı anlama kapasitesinin geliÅŸmediÄŸini belirterek ÅŸunları söyledi: ‘Çizgi roman kahramanlarının, hayali yaratılmış ÅŸeyler olduÄŸunu, 4 yaşındaki bir çocuÄŸun anlaması mümkün deÄŸil. Çocuklar bu tür filmleri izlerken, onlara gerçek olmadığını, gerçek hayatta onlar gibi olunamayacağını izah etmek gerekiyor. Yasaklamak çok radikal bir çözüm olur. Sadece ne olduklarını anlatmak gerekiyor. Kendi gözleri önünde oynamaları ama yalnızken bu tür hareketleri yapmamalarını öğütlemek gerekiyor.’Â