STAVROS PSİHARİS
To Vima Pazar Genel Yayın Yönetmeni
Basın inisiyatif üstleniyor
Hem Türkiye’nin Avrupa perspektifi, hem bu perspektifin artık ayrılmaz parçasını oluşturan Türk-Yunan ilişkilerinin geleceği için son derece kritik bir dönemde, iki ülkeden iki gazete To Vima Pazar ve Hürriyet, iki halkın bazı konularda nasıl düşündüğünü ortaya çıkaran bir araştırma için işbirliği yapmayı kararlaştırdı. Araştırmanın hedefi sadece bugünkü verilerin kaydedilmesi değil. Aynı zamanda ülke ilişkilerine damgasını vuran iki halkın davranış şekillerini de ortaya çıkarmak. Tarihi olan iki ülkede, tarihi olan iki büyük gazete, bugün farklılıkların benzerliklere dönüşmesi umuduyla sadece bugün için değil geleceğe de uzanan bir inisiyatifi üstleniyor. Böylelikle basın, bir kez
daha, sorumluluk ve cesaretle geleceğe doğru ilerlemeye karar veriyor.
ERTUĞRUL ÖZKÖK
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni
Öncüler işbaşına
Eylül ayı başında bir cumartesi akşamı, Yunanistan’ın Simi Adası’nda ‘
Manos’ Restoranı’nda oturuyordum.
Rıhtımın alt tarafından bir kalabalık yavaş yavaş bizim bulunduğumuz tarafa doğru ilerlemeye başladı.
Önde
‘Yabancı Damat’ filminin iki başoyuncusu ve yapımcısı yürüyordu.
Yanında ve arkasında adanın Yunanlı sakinlerinden oluşan bir kalabalık vardı.
Yabancı Damat dizisinin ikinci bölümünün çekimleri o gün başlıyormuş.
Hemen karşıda Türkiye sahilinde Datça’nın ışıkları görünüyordu.
O gün, bu sempatik Yunan adasında kendimi çok iyi hissettiğimi fark ettim.
*
Hürriyet, eski yıllarda Yunanistan’la soğuk ilişkilerin şampiyonluğunu yapan bir gazeteydi.
Artık Ege üzerindeki soğuk savaş yılları geride kaldı.
Onun yerini, hepimizde güçlü bir empati,
‘ötekini anlama’ çabası aldı.
‘Öteki’yi
anlamaya çalıştıkça, bu aynada sanki kendimizi görmeye başladık.
Türklerle Yunanlılar elbette farklı insanlar.
Ama farklılıkları kadar benzerlikleri de var.
İçimizdeki fanatikler reddetse de, sonunda ‘
Yabancı Damat’ı
aynı keyifle izliyoruz, aynı sahnelere gülüyoruz.
Kendi aralarında anlaşan bu gençleri seviyoruz.
Eski düşmanlıkları sürdüren yaşlıları da aynı ilgiyle izliyoruz.
Tabii
‘Niko’ ve
‘Nazlı’yı
ciddiye alarak seviyoruz.
Fanatik yaşlı dedeleri ise komikleştirerek benimsiyoruz.
*
To Vima gazetesinin değerli genel yayın yönetmeni, bu ortak projeyi önerdiği zaman, hiç düşünmeden
‘Evet’ dedim.
Bugün sadece aydınların, sanatçıların, siyasetçilerin nabzını ölçüyoruz.
Hiç küçümsemeyelim.
Bir zamanlar aradaki ilişkileri gazeteciler, siyasetçiler, askerler bozuyor diye kızıyorduk. Onlar düzelmeye başladığına göre, hepimiz bu anket sonuçlarındaki kadar umutlu olabiliriz.
Bu farklılıklar ve benzerlikler Ege’de güzel bir terkip oluşturacak.
İki tarafın başarılı öncüleri, bu yeni terkip için çalışmaya başladılar bile...
İşte değişen Yunanistan işte değişen TürkiyeTürkiye’nin AB’ye üyelik müzakereleri başlarken, ilk defa bir Türk gazetesi (Hürriyet) ile bir Yunan gazetesi (To Vima) Ege’nin iki yakasında yapılan bir anketin sonuçlarını eşzamanlı yayınlıyor.
Araştırma Kapa Research kamuoyu araştırma şirketi tarafından 15-26 Eylül tarihleri arasında yürütüldü. Bu kapsamda Atina’da ve İstanbul’da 500’er olmak üzere toplam 1000 siyasetçi, işadamı ve gazeteci ile görüşüldü.
51 Türk ve Yunanlı araştırmacının ve 5 denetimcinin kontrolünde yapılan anket, hem Türkiye-AB ilişkileri için hem Türk-Yunan ilişkileri için çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. İşte araştırma sonrasında saptanan yeni eğilimler:
KIBRIS BİR TARAFA CEVAPLARI KİM VERİYOR AYIRMAK ÇOK GÜÇ
Türk-Yunan ilişkilerinin psikolojisi değişti. Yaklaşık 6 yıl önce başlayan yakınlaşma süreci Türkiye ile Yunanistan’ın siyasi, ekonomik, sosyal hayatlarında önemli rol oynayan kitlelerde kök salmaya başladı.
İki ülke kanaat önderleri arasında benzerlikler çok fazla. Türkiye’nin, üyelik müzakerelerinin başlamasından önce ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanıması gerekip gerekmediğine ilişkin soru araştırmanın dışında tutulsa, diğer sorulara Türklerin mi yoksa Yunanlıların mı cevap verdiğini ayırt etmek güç.
Türkler de Yunanlılar da milli kimlikleri ile iftihar ediyorlar. Yunanlıların ’milli bilinç’ duyguları, Türklere kıyasla daha kabarık.
Türkler de Yunanlılar da aynı derecede olmasa bile Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerinin başlamasını olumlu sayıyorlar. Türkiye’nin AB’ye girmesini istemeyen Yunanlıların oranı yüzde 35.8. Bu rakam, daha önce çeşitli kesimlerde yapılan ve yüzde 65-70’lerde seyreden sonuçların çok gerisinde.
Araştırma, Türkler ile Yunanlıların birbirlerine ne ‘kardeş’ ne de ‘öteki’ ya da ‘rakip’ gibi baktığını gösterdi.
Yunanlılar da Türkler de bugün hem kendi hem de komşularının başbakanlarına olumlu gözle bakıyorlar.
‘Yabancı Damat’ dizisini izlediklerinde iki taraf da en çok ‘Türkler ile Yunanlıların onca asır birlikte yaşadıklarını’ hatırlıyorlar.
Türklerin de Yunanlıların da kendilerinin ya da ailelerinden birisinin Yunanlı veya Türkle evlenmesi sorun yaratmıyor.
Avrupalı liderler arasında Yunanlılar Jacques Chirac’a, Türkler de Gerhard Schröder’e daha iyi gözle bakıyor.