Oluşturulma Tarihi: Şubat 23, 2008 00:00
Jean Paul Gaultier, moda tarihini yaratan markaların başında geliyor. Ünlü Fransız tasarımcı, bütün otoriteler tarafından bir deha olarak kabul ediliyor. Her yaptığı işte kalıpları yıkıyor, sınırları kaldırıyor, çok şaşırtıyor. Tüm bunları yaparken ticari olmaktan da vazgeçmiyor. Jean Paul Gaultier’nin 2005’in yaz aylarında piyasaya çıkan bir alt markası var.
Genç ve spor giyim ağırlıklı markanın ismi Jeans Paul Gaultier. Belki görmüşsünüzdür, geçtiğimiz ay Nişantaşı Citys’in içinde ilk mağazasını açtı. Yakın zamanda İstanbul’un dört bir yanına yayılacak. Markanın tasarımcısı Raffaele Caroli’yi geçen hafta Floransa’da yakaladım. Caroli, Jeans Paul Gaultier’nin, Jean Paul Gaultier markasının küçük kardeşi olduğunu düşünüyor. Bu markanın gençlere de ulaşmak için yaratıldığını anlatıyor.
Modayla çok fazla içli dışlı olan bir ailenin çocuğu olduğunuz doğru mu?
- Evet. Annem ve babam 1980-1990 arasında İtalyan pazarında dev markaların satış haklarını ellerinde bulunduruyorlardı. Bazı önemli markaların üretimleri de onlardan soruluyordu. Çocukken etrafımda sürekli moda konuşulurdu. İki yaşındayken bile sezonun moda renklerine göre giyinirdim. Annemin ve babamın tekstil sektörüne olan aşkı beni çok etkiledi. Modadan başka bir iş yapmayı hiç düşünmedim. Temelim çok sağlam olduğu için de bu
yolda hızlı ilerledim.
Nasıl bir eğitim aldınız?
- Milano’daki Marangoni Üniversitesi’nde moda tasarımı okudum. Sonrasında bazı kurslara katıldım. Yine Milano’da Avrupa Design Enstütüsü’nde moda pazarlaması üzerine master yaptım.
Profesyonel anlamda ilk yaptığınız iş neydi?
- 2003’te Alexander Mcqueen’in asistanı olarak başladım. 2004’te John Richmond’a transfer oldum.
Jeans Paul Gaultier markasına geçişiniz nasıl oldu?
İki sene önce bir head hunter aracılığı ile bağlantıya geçtiler. Tabii bu fırsatı kaçıramazdım. Çünkü bu marka seçkin, canlı ve aynı zamanda ironik. Tam benlik.
Peki Jeans Paul Gaultier, Jean Paul Gaultier’e ne kadar benziyor? Nesi oluyor?
- Genetik kodu aynı. Küçük kız ve erkek kardeşi diyebilirim. Bu markayı yaratan kişi moda tarihinin efsanelerinden biri.
Sizce Jean Paul Gaultier böyle bir markayı neden yarattı?
Bu ikinci markanın, gençlere de bu Fransız markasını sevdirmek ve satın alma alışkanlıklarına hitap etmek için yaratıldığını düşünüyorum.
Jean’ı Jeans yaparak markanın bel kemiğinin jean olduğunu vurgulamış. Sizce jean’siz bir spor markası varolamaz mı?
- Jean hep en önemli ikonlardan biri oldu ve olacak. Ve her sezon, her mevsim kendini yenileyerek herkesi şaşırtmaya ve heyecanlandırmaya devam edecek.
Koleksiyonlarınızı tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
- Globalleşmenin sonucunda dünyanın gerçek bir değişime uğradığı düşüncesindeyim. Bunun için son eğilimlerle aynı paralelde ürünler yaratmaya çalışıyorum. Pazarın istek ve ihtiyaçları benim için çok önemli. Her koleksiyonumun farklı bir hikayesi var. Çoğunlukla çıktığım seyahatlerde gördüklerimden esinlenirim. Limitlerim yoktur. Gençlerin dinlediği müzikler, takıldığı barlar, gece kulüpleri, serserilik yaptıkları sokaklar benim için tam bir cennet.
Jean Paul Gaultier’yle çalışmak büyük şans
Jean Paul Gaultier gibi bir deha ile çalışmak ve yakın olmak sık rastlanır bir durum değil, büyük bir şans. Böyle bir şansınız olduğu zaman en iyi şekilde değerlendirmek ve doğru kullanabilmek için akıllıca davranmak gerekiyor. Attığım her adıma, söylediğim her söze çok dikkat ediyorum. Koleksiyonları hazırlarken kendisi ile yeni trendler ve koloksiyon gelişimi ile ilgili beraber çalışıyor, toplantılar yapıyoruz.
Çağla çok farklıydı
Her zaman Türk kadınlarının farklı bir güzelliği olduğuna inanmışımdır. 2008 ilkbahar-yaz defilesinde ilk kez bir Türk model defilemize çıktı: Çağla Şıkel. Teninin rengi, bacak boyu ve duruşu ile çok zarif ve asil bir model. İşini çok profesyonelce yapıyor. Yalnız izleyenler değil, diğer mankenler de ondan çok etkilendi. Çünkü çok farklıydı.
Kadın vintage parçalara önem veriyor erkek dikkat çekmek istiyor
Paul Gaultier erkeği, her zaman moda olanı seçiyor. Detaylara ve son trendlere ayak uyduruyor. Jean’lerin dikkati çektiği ve temel oluşturduğu koleksiyon, modern bir görünüm veriyor. Kadını ise modern zamanların vintage kadını olarak tanımlayabiliriz. Renge ve çekiciliğe önem veriyor. Erkeksi çizgiler taşıyan bazı ürünleri tercih edebiliyor. Tasarımcı 2008 yazında tüketicilerine şık ve rafine bir ürün gamı vaat ettiklerini söylüyor. Tasarımlarda ufak sürprizlere yer verip, müşterisini şaşırtmak istediğini ekliyor. Yaz koleksiyonu denizden ilham alınarak hazırlanmış. Suya yansıyan gotik Venedik görüntüsü ve desenleri böyle ortaya çıkmış. Kadın koleksiyonunda pembe tonları, bele vurgu yapan korse formları ve sıradışı jeanler öne çıkıyor. Fransız marinalarına ait üniforma görüntüleri kadına hem seksi hek resmi bir hava katıyor. Tasarımcı kontrast renkleri bir arada kullanmış. Erkeklerde ise gri jeanler sezonun en dikkat çekici çalışmaları.