Efsane orkestra 40 yaşında

Güncelleme Tarihi:

Efsane orkestra 40 yaşında
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2009 00:00

Selçuk Başar, Uğur Başar, Atilla Özdemiroğlu, Neco, Asım Ekren ve Garo Mafyan’ın kurduğu İstanbul Gelişim Orkestrası, 40’ıncı yaşını kutluyor...

Haberin Devamı

Türk pop müziğinde ekol kabul edilen orkestranın kurucuları, Selçuk Başar’ın beklenmedik kaybının ardından hâlâ bir arada.

İstanbul Gelişim Orkestrası, dile kolay tam 40 yılı geride bıraktı. Bugünlere ulaşmanızı sağlayan en önemli etken neydi?
- Garo Mafyan: Müziğe, kişilere, insanların bakış açısına saygılıyız. Öte yandan orkestra elemanları olarak 40 yıl öncesinde olduğu gibi hâlâ birbirimize hayranlık duyuyoruz. Ayrıca orkestradaki her enstrümanist, aynı zamanda bir solist. Yani solist, sadece önde duran kişi değil. Gerçek bir aile olduk, acıyı da sevinci de paylaşırız. Röportaj vermeye bile birlikte gitmeye özen gösteriyoruz. Aramıza Türkiye’deki en iyi müzisyenler, solistler katılıp ayrıldı. Gerek sahnede, gerekse albümlerde İstanbul Gelişim’in çalmadığı kimse kalmadı. Bireysel olarak yaptığımız çok başarılı işler de var ama bu bizi ayırmadı. 

Peki bu 40 yılı birlikte ve başarılı bir şekilde geçirmek için nelerden feragat ettiniz?
- Uğur Başar: İstanbul Gelişim’de birinin sıkıntısı varsa, diğerleri hemen destek çıkar. Bu yüzden fedakârlık yapacak çok da bir şey yok. ‘Ailem’ dediğiniz 40 yıllık arkadaşlarınızdan destek görmek herkese nasip olmaz.
- G. M.: Bizim çocuklarımız da ellerimize doğdu. Biri burada (Mert Ekren). Benim çocuklarım doğarken Neco başındaydı, Neco’nun çocukları doğarken ben başındaydım...
- Atilla Özdemiroğlu: İstanbul Gelişim, ‘ağır abi’ bir orkestradır ve takım ruhu ile bugünlere kadar gelmiştir. İşinde çok titiz olan bir orkestra olduğu için reklam yapmamamıza rağmen, insanlar müziğimizin farkına vardılar. 

İstanbul Gelişim Orkestrası’nın 2010 İstanbul Kültür Başkenti Projesi’ndeki yeri nedir?
- G. M.: Ben projenin müzik yönetmeniyim. İstanbul Gelişim, hep kendini korudu ve geliştirdi. Keşke İstanbul için de böyle bir model örnek alınsa. Projede orkestra da yer alacak mı bilmiyoruz ama İstanbul Gelişim her zaman, her yerde...

İstanbul’daki 40 yıllık değişimi nasıl değerlendiriyorsunuz peki?
- Meltem Özcan: İstanbul çöküşüm!
- Atilla Özdemiroğlu: Ankara’da ya da Beyoğlu’nda fötr şapkalı insanların birbirlerini tanımadıkları halde selam verdikleri o elegant dönemleri hatırlıyorum. Şu anda dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri İstanbul ve bu metropol olma özelliği, beraberinde birçok sorunu getiriyor. Umudum tekrar o dönemlere dönebilecek olmamızdan yana. Biz de orkestra olarak tüm bu değişim sürecinden çok etkilendik.

Orkestraya katılacak genç isimleri nasıl seçiyorsunuz?
- G. M.: 40 yıldır değişmeyen, beş kişilik bir çekirdek kadromuz var. Orkestraya yeni birini alacağımız zaman hepimiz karar veriyoruz. İstanbul Gelişim bir okuldur ve bazı kriterlerimiz var. Uyanlar kalır, uymayanlar gider. Zamanı dolunca zaten gidiyorlar çünkü yenileri geliyor.
- Asım Ekren: Bizde bir de fiziksel test var. Girerken 15 dakika cereyan veriyoruz, dayanıklıysa kalıyor! (Gülüyor) Şaka bir yana, bize ulaşan herkese kapımız açık. Şimdi web sitemiz aracılığıyla da orkestra için yeni yüzler, yeni sesler arıyoruz. Dileyen herkes, www.istanbulgelisim.net adresindeki başvuru formunu doldurarak bize ulaşabilir. 

15 dakikalık dayanıklılık testinden en son geçenlere soralım o zaman. Nasıl oldu orkestraya girişiniz?
- Onur Nar: İstanbul Senfoni Orkestrası başta olmak üzere Ajda Pekkan’dan İbrahim Tatlıses’e kadar birçok ünlü ismin arkasında çaldım. İki yıldır da İstanbul Gelişim’le birlikte yol alıyorum.
- Ayla Peksoylu: Anna Scher School of Acting, Dame Judy Dench School of Acting ve Italia Conti Dance Academy’de eÄŸitim aldım. Dört yıl önce Kıbrıs’a gittiÄŸimde Garo Mafyan ile tanıştım. Ona demolarımı dinlettim, sonra Ä°stanbul’da buluÅŸtuk ve Ä°stanbul GeliÅŸim Orkestrası’na dahil oldum. Aldığım eÄŸitime raÄŸmen, bu orkestrada hâlâ öğrenmeye devam ettiÄŸimi fark ettim. - Mert Ekren: Benim orkestraya dahil olmamdan bu yana yaklaşık sekiz yıl geçti. MüziÄŸe dayılarım UÄŸur ve Selçuk BaÅŸar’ın yanında, stüdyoda baÅŸladım. Daha sonra albüm çıkardım. Yeni jenerasyon olarak 40 yıllık birikimin kaymağını yiyen ÅŸanslı kiÅŸileriz biz.Â

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!