Güncelleme Tarihi:
DENİZ AKKAYA VE AYŞE BEBEK (FOTO-GALERİ)
DENİZ AKKAYA VOGUE İÇİN POZ VERDİ (FOTO-GALERİ)
HAMİLE KALDIĞIMI MALATYA’DA ÖĞRENDİM
Tiyatro turnesinde, Malatya’da öğrendim hamile kaldığımı... Bir sabah kalktım, can yoldaşım, oyuncu arkadaşım Murat’a “Ben hamileyim, içimde öyle bir his var” dedim. Test yaptım, pozitif çıktı. Telefonda söylemek istemedim bunu. O zaman Efe’yle aramız pek iyi değildi. Aradım, “Gelince konuşalım” dedim. Ama tam İstanbul’a geldiğim gün yine bir arıza çıkarttı. 3-4 gün kaçtı benden, başka bir şey var sandı. Balık burcudur Efe, fazla sıkıştırdığın zaman kayıp gidiverir. Onu sıkıştırdığımı sandı herhalde. Bir sure ayrıydık. Ayrı olsak da görüşüyorduk hep. Doktora benimle geliyordu, Ayşe ile ilgili tüm görüşmeleri beraber yapıyorduk. Hatta Ayşe’nin iki yaşına geldiğinde gideceği okula, bineceği bebek arabasına kadar planlıyorduk.
ÜÇ DAKİKADA DOĞURDUM
Normal doğum yaptım. 18 saat sancı çektim, sonra epidural oldum. Doğumun başladığı akşam iki Türk kız arkadaşımla yemekteydim. Eve geldim, havluyu yere düşürdüm ve suyum geldi. Doğuma normalde 10 gün vardı. Doğum koçumu aradım, Vivien’i... “Evet, doğuruyorsun” dedi. Arkadaşlarım arabayı o panikle o kadar hızlı sürüyorlardı ki, polis durdurdu. Hamile olduğumu görünce ambulans çağırdılar, apar topar götürdüler hastaneye. O ana kadar her şey heyecanlı gidiyordu, kızıma anlatacak bir hikâye diye düşünüyordum ama sancı dört dakikada bir gelmeye başlayınca işin eğlencesi kalmadı. Doktor kontrol ederken, “Bebeğin kafası görünüyor” dedi. Ayşe’nin bir omzu ve kafası çıkmıştı, doktor bana “Hadi sen al çıkar geri kalanını” dedi. Vivien videoya çekti. 3 dakika sürmedi doğumum.
SİLİKON EMZİRMEME ENGEL DEĞİL
Emzirirken 600 kalori fazladan yaktığım için istediklerimi yiyorum. Emzirdiğimden beri çok tatlı tüketiyorum, vücudum bunu istiyor. Doğum yapmadan önce o kadar çok sütlaç yemişim ki süt yapsın diye, çocuğum inek sütü zehirlenmesi oldu. Ayşe şimdi gece yatarken bir öğün mama yiyor, ama onun dışında sadece anne sütü veriyorum. Silikon engel değil. Evet, silikon yabancı bir madde ama kas altında. Süt kanallarını engellemiyor. Göğüslerini toplatmışsan, küçültmüşsen emzirmen sorun olabiliyor. Silikonda sorun yok.
GEREKSEYDİ YOLUMA EFE’SİZ DEVAM EDERDİM
Gerekseydi, yoluma Efe’siz de devam ederdim. Bebeğim ve benim yola yalnız devam etmemiz gerekirse neler yapabiliriz, madden ve manen ona nasıl bakabilirim, B ve C planlarım neler olmalıdır, bunları düşünüyordum. Ama hiçbirini Efe’yi dışarıda bırakarak da yapmıyordum. Biz Efe ile aramızın en kötü olduğu zamanlarda bile Ayşe ile ilgili konuşurken mızraklarımızı hep indirdik. Beni en çok üzen şey, Efe’nin Ayşe’yi istemediğini yazmaları oldu.
DNA’LARI ÇOK DOĞRU BİR ADAM
Efe, DNA’ları çok doğru bir adam. Çok iyi ve doğru bir anne babanın çocuğu, taşları yerine oturmuş bir aileden çıkmış, ahlaki değerleri sağlam biri. Çocuk için anne babanın özverili olması gerektiğine inanır. Benim gözümde Efe’nin Ankaralı olmasının ayrı bir yeri var. Daha kirlenmemiş buluyorum. İyi dosttur ama tersi de çok terstir. Sinirlendiği zaman her şeyi yakıp yıkabilir. Zaten gerçek ilişki dediğiniz şeyi, sizin düğmelerinize basan biriyle yaşayabilirsiniz.
EVLİLİK ARAMIZDA TABU DEĞİL
Bizim aramızda bir tabu değil evlilik konuşması... Hatta fazla deforme ettiğimizi düşünüyorum konuşarak. Evlenmememizin özel bir nedeni yok. Özel günlerle ilgili aynı ruh halindeyiz Efe ile. Evleneceksem bizim için özel bir şey olmalı bu. Ama henüz planlayamadık. Her şey o kadar hızlı gelişti ki... Sonuçta biz ne olursa olsun 1,5 senelik bir çiftiz.
KADINLIĞIMI ÇEKMECEYE KALDIRMADIM
Anne oldum diye giyim anlayışım değişmedi. Kalem etek giymeyeyim çok seksi, artık anne gibi giyineyim diye bir anlayışım yok. Bir kere benim Ayşe dışında bir hayat arkadaşım var, ona karşı da sorumluyum. Onun da bir kadın olarak beni beğenmesini isterim. Anne oldum diye kadınlığımı bir zarfın içine koyup çekmeceye kaldırmadım ki. Ben kendimi şimdi daha güzel buluyorum. Çünkü kadınlığa, kadın-erkek ilişkilerine ve vücuduma olan bakışım çok değişti. Daha güçlü buluyorum vücudumu.
BU ADAM BENİM, TAMAM ARTIK DEMİYORUM
Hiçbir zaman “Bu adam benim, tamam artık” demiyorum. Her an elimden kayıp gidebilir. Bu korkuyu hep içimde taşıyorum. Efe’nin de taşıdığını biliyorum. Zaten insan o korkuyu içinde duyduğu zaman başka bir tarafa dönüp bakamıyor.
DOĞURDUM DİYE AYŞE’NİN DE SAHİBİ DEĞİLİM
Doğurdum diye Ayşe’nin sahibi değilim. Benim asli görevim onu doğru bir çocuk, iyi bir insan olarak yetiştirmek. Onun en yakın kız arkadaşı olmak istiyorum. Daha üç aylık ama şimdiden birlikte yemek yediğim, sohbet ettiğim bir arkadaşım var.