OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 12, 2005 00:00
Einstein Yaz Kampı sürüyorBilim Merkezi Vakfı’nın
Beşiktaş Fulya’daki merkezinde düzenlediği Einstein Yaz Kampı sürüyor. 1-12 Ağustos ve 15-26 Ağustos dönemlerinde ikişer hafta olarak devam edecek ve bilim, çevre, ekoloji, deprem, ilkyardım, bilgisayar, fotoğraf konularında bilgi verilen, atölye çalışmaları yapılan yaz kampında, aynı zamanda deprem anında ne yapılmalı, uzayda hayat var mı, internetin gizemli dünyası, atıklar nereye gidiyor, dişlerimizi nasıl korumalıyız gibi konularda da çalışmalar yapılıyor. Ayrıca Rahmi
Koç Müzesi, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern, İstanbul Üniversitesi Gözlemevi,
Atatürk Arboretumu, Oyuncak Müzesi, Karikatür ve Mizah Müzesi, televizyon fabrikası, Dupont Gebze Ãœretim sahası gibi kültür gezileri de programda yer alıyor. Dönem ücreti 330 YTL. Bilgi ve kayıt: 0212 266 0046. www.bilimmerkezi.org.trUluslararası FotoÄŸraf YarışmasıKoÅŸullar: Konu serbest. Ä°ki bölüm: siyahbeyaz baskı ve renkli baskı. En büyük boyut 30/40cm, yapıştırılmamış/ paspartulanmamış. Katılma ödemesi yok. Katılan herkese katalog (FIAP 2005 / 123) Seçiciler: Necla Orhan, Mehmet Kısmet, Mehmet Bayhan. Katılma son tarihi 5 Kasım 2005. Adres: Orhan Holding A.Åž. Ä°zmir Yolu 20 km. - 16285 Bursa. HaberleÅŸme: www.orhanholding.comGüneÅŸ Enerjisi Sistemleri Sempozyumu ve SergisiTMMOB Makine Mühendisleri Odası adına Mersin Åžube sekreteryalığında ikinci kez düzenlenen ve 30’u aÅŸkın kurum ve kuruluÅŸun desteklediÄŸi ‘GüneÅŸ Enerjisi Sistemleri Sempozyum ve Sergisi’ 24/25 Haziran 2005 tarihlerinde Mersin’de yapıldı. 8 ayrı oturumda 24 bildiri, 7 poster bildiri sunuldu. Ãœlkemizin bu alanda önde gelen üniversitelerinden çok sayıda akademisyen ve araÅŸtırmacının sunumları yanı sıra, Nisan 2005’te BirleÅŸmiÅŸ Milletler Dünya Enerji Ödülü’nü alan Dr. Yük. Müh. Ahmet LOKURLU, ‘Klimalandırma ve Buhar Ãœretimi İçin Yeni GeliÅŸtirilmiÅŸ Parabolik Toplayıcı Sistemler’ konulu ödül alan projesinin sunumunu yaptı. Sempozyumda, ‘Yenilenebilir Enerji Kaynaklarından Elektrik Ãœretimi, Verimlilik, Ãœlkemiz ve AB Mevzuatı’ konulu bir panel düzenlendi. Ayrıca Makine Mühendislerine yönelik güneÅŸ enerjisi ısıtmalı su sistemleriyle ilgili kurslar düzenlendi ve güneÅŸ enerjisiyle ilgili ürünler halka tanıtıldı.TMMOB Makine Mühendisleri Odası, yaptığı açıklamada, enerjinin aynı zamanda jeopolitik ve stratejik bir konumu olduÄŸunu, küresel güçlerin enerji koridorlarını kontrolleri altına almaya çalıştığını, ülkemizde çok zengin yenilenebilir enerji kaynakları bulunduÄŸunu. Türkiye’nin birincil enerji kaynakları tüketiminin ancak % 35’i yerli kaynaklardan karşılandığını, hidroelektrik enerji kaynaklarının yalnızca % 35’i deÄŸerlendirildiÄŸini; jeotermal kaynak zenginliÄŸi açısından potansiyeli dünya ortalamasının üzerinde olan ülkemizde toplam potansiyelin ancak % 2.97’si kullanıldığını, aynı ÅŸekilde rüzgar enerjisi potansiyeli de yüksek olan ülkemiz ekonomik potansiyelinin ancak % 15’i deÄŸerlendirildiÄŸini açıkladı.Kadınlar ve bilimKadınların bilimin özellikle kurumsallaÅŸtığı ilk dönem ve sonralarında adı hemen hemen hiç yoktur. Yoksa kadınlar bu gezegende yaÅŸamıyorlar mıydı? Veya zekáları erkeklerle boy ölçüşebilecek kadar deÄŸil miydi? Tabii yanıtı siz biliyorsunuz, ne ilki ne ikincisi; onlar bu gezegende yaşıyorlardı ve zekaları da en az erkekler kadar iyidir. Bugün beyin araÅŸtırmaları gösteriyor ki, hatta bazı alanlarda kadınların beyin yetileri erkekleri bile aÅŸmaktadır. Sorun toplumsaldır. Erkeklerin testosteron hormonlarından aldıkları saldırgan, atılgan, gözükara ve herÅŸeyi biçimlendirici karakterleri, tarihsel bakımdan kadınların toplumsal yerini belirledi. Daha doÄŸrusu, erkeklerin gölgesinde ve hizmetinde bir bulabildi kadınlar ÅŸu gökküre altında. Kadınların aileyi bir arada tutma, çocuk büyütme gibi iÅŸlevleri de, onların bu rollerini ne yazık ki güçlendirdi.Ä°nsanlık, yani uygarlık, yakın zamana kadar kadınların beyinsel güçlerinden, siyasal hayatı biçimlendirme olnaklarından, ne yazık ki mahrum kaldı. Bu belki doÄŸal geliÅŸmeydi, ama ÅŸimdi kültürel olarak bu deÄŸiÅŸiyor.Acaba başından itibaren kadınlar erkeklerle eÅŸit olarak toplumsal hayatın her kademesinde görev alsalardı, yaratıcı kapasitelerini kullansalardı, bugünkü dünya nasıl ÅŸekillenirdi, merak etmez misiniz?Ben ediyorum, çünkü dünyanın bu erkek yönetiminde girdiÄŸi yoldan, ÅŸu alabildiÄŸine giderek artan eÅŸitsizliklerden, öldüresiye vahÅŸi rekabetten, savaÅŸlardan vb hiç memnun deÄŸilim. Ä°nsanlık için bir umut belki kadınların siyasal ve toplumsal hayatı alabildiklerine paylaÅŸmasındadır, kimbilir... Belki yanılıyorum, ama insanlığın bunu denemesinde kaybedeceÄŸi hiç bir ÅŸey yoktur! Bildik erkek iktidarından baÅŸka!Åžimdi bir Ä°ngiliz kadın bilimci, bilim tarihinde kadınların rolünü araÅŸtırıyor ve bir çok kadının erkek bilimcilerin gölgesinde ve onların yanında bilime yaptığı katkıları ortaya çıkartıyor. Dikkat edin, bunu bir erkek bilimci yapmıyor!Kadınları toplumsal hayattan dışlayıcı her ÅŸey geçmiÅŸe aittir. Başörtüsünden tutun türbana kadar. Eve mahküm edilmesinden, çalıştırılmamasına ve yaratıcılığını sergileyecek bütün fırsatların kendilerine sunulmamasına kadar. Halbuki, toplumsal bakımdan ileri sayılabilecek ülkelerde, barikatlar büyük ölçüde yıkılmıştır. Avrupa ülkelerinin yönetici erkekleri, kültürel ve düşünsel olarak, kadınların siyasal ve toplumsal alanda önlerini açmak durumunda kalıyorlar. Belki yeterli hızda deÄŸil. Kültürün, burada, erkekleri en eÄŸitici faktör olarak büyük bir iÅŸlevselliÄŸe sahip olduÄŸunu görüyoruz. KadınÄžerkek eÅŸitliÄŸini, entelektüel ve toplumsal insanın, artık apriori olarak kabul etmektedir.Bundan kaçış yoktur, bizim erkekler de, toplum da bundan kaçamayacaklardır. Din dahil herÅŸeyden kendilerinin sorumlu olduÄŸunu sanan, kravat takmalarına raÄŸmen aslında ruhban kılıklı önemli sayıda erkek, her ne kadar bugün kadınları türbanlamanın peÅŸinde koÅŸup dursa da...EditörÂ
button